"مثلك تماماً" - Translation from Arabic to Turkish

• Tıpkı senin gibi
• Aynı senin gibi
• de senin kadar
• az senin kadar
• de senin gibi
• Tıpkı sizin gibi
• da senin kadar
• de sizin gibi
• aynen senin gibi

Çünkü şuradaki insanlar hiç kimseyi, hiçbir şeyi umursamıyor, Tıpkı senin gibi!
لأنهم هنالك لا يهتمّون إطلاقاً بأي شيء او اي شخص مثلك تماماً

Tıpkı senin gibi her gece farklı bir adamla yatardım.
سأنام مع شخص أخر في كل ليلة , مثلك تماماً

Aynı senin gibi ağır kapılara inanan insanların arasında büyüdüm ben.
لقد ترعرعت مع أناس يؤمنون بالأبواب الكبيرة و الثقيلة مثلك تماماً

Bizi buraya getirerek bir ölümlü oldu. Aynı senin gibi o da güçlerini feda etti.
بقيادته لنا آدمياً هو الآخر مثلك تماماً وضحى بكل قدراته

Ben de senin kadar bu konuda telaşlıyım.
أنا لا أحب هذا الأمر مثلك تماماً .. حسناً، لا أعرف

Ben de en az senin kadar kararlıyım o yüzden benimle gelsen iyi olur.
أنا غاضبة مثلك تماماً لذلك من الأفضل أن تأتى معى

Öncelikle ona kaseti çekenin kim olduğunu söylemedin... ikincisi de senin gibi üçkağıtçı avukatlar yüzünden... yüzbinlerce dolar harcadık.
حسناً أولاً لأنك لم تخبرة بمن صنع الشريط.. وثانياً أننا أنفقنا مئات ألاف الدولارات على محامين أنتان مثلك تماماً

Bana kalırsa onu hiç anlamıyorsunuz, o Tıpkı sizin gibi.
إن سمحت لي، أنت لا تفهم أبنك هو مثلك تماماً

Ama yemesi gereklidir, sonunda... cesaretini toplar, Tıpkı senin gibi.
لكن هو كان عليه أن يأكل لذا فقد قام بالبحث في داخله و وجد الشجاعة ، مثلك تماماً

Ben Coast kursu için geldim, Tıpkı senin gibi.
جئت إلى هنا من أجل دروس كوستا مثلك تماماً

İnsanlığa büyük bir faydası olabilir, Tıpkı senin gibi.
يمكن أن تكون ذا منفعة للإنسانية، مثلك تماماً.

Güvenilir ve kolay. Tıpkı senin gibi, Riley.
بسيط ويمكن الاعتماد عليه مثلك تماماً يا رايلي

Ben de Tıpkı senin gibi havuza tişörtle girerdim. Tabii, kesin öyledir.
ارتديتُ قميصي داخل بركة السباحة مثلك تماماً

Sanki hırsızlık yapıyormuşum gibi davranıyorsun. Her gün canım çıkana kadar çalışıyorum, Aynı senin gibi.
أنت تعمل في ذلك المكان و أنا أعمل مثلك تماماً

Büyüdüğünde Aynı senin gibi olacağını söyleyebilirim,.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَ، عندما يَكْبرُ، هو سَيصْبَحُ مثلك تماماً.

Hepimiz Fransızlar için savaşıyoruz, Aynı senin gibi.
نحن جميعاً نقاتل من أجل الفرنسيين مثلك تماماً

Bill, bir zamanlar ben de senin kadar olmasa da kibirli biriydim.
بيل، مرت عليّ أوقات كنت فيها متكبراً مثلك تماماً.

Ben de senin kadar üzgünüm. David Palmer benim için de çok şey ifade ediyordu.
أنا متضايق مثلك تماماً دايفيد بالمر كان يعني لي الكثير أيضاً

Ben de en az senin kadar bu ev için çalıştım, çırpındım... ve çile çektim.
لقد عملت وذقت العذاب وعانيت في هذا المنزل مثلك تماماً

15 yıl önce, ben de senin gibi bu bankadan içeri girdim.
قبل 15 سنةً دَخلتُ هذا المصرفِ مثلك تماماً.

Tıpkı sizin gibi ben de gerçeğin peşindeyim, doktor.
أنا مثلك تماماً يا دكتور، أنا باحثة عن الحقيقة.

O para da senin kadar kirli, değil mi?
هذه النقود وسخة مثلك تماماً, أليست كذلك؟

Sen gerçek bir kahramansın. Lütfen, ben de sizin gibi iki ayağımı bir pabuca sokuyorum.
رجاءً، أرتدي سروالي كل ساق على حدة، مثلك تماماً

Her istediğini almak, aynen senin gibi.
لتحصل على كل شيء أرادته مثلك تماماً