"مثلك تمامًا" - Translation from Arabic to Turkish

• tıpkı senin gibi
• de senin gibi
• Aynı senin gibi
• de en az senin kadar
• de senin kadar

10 kilo taşağımın keyfini çıkartıyorum. Yaşıyorum güzelim. tıpkı senin gibi.
أسحب ثورًا من كيس خصيتيه، إنّي أحيا يا عزيزتي، مثلك تمامًا.

Yani birisi tıpkı senin gibi giyinip ikimizi de etkilemeye mi kalkıştı?
إذًا شخص لبس مثلك تمامًا ومنجذب لكلينا ؟

İnan ya da inanma, ben de senin gibi vatanseverim.
صدّقي هذا أو لا أنا رجل وطني مثلك تمامًا

Evine git Renne. Olay yaşandığında ben de senin gibi kötü olmuştum.
أنا منزعجة عما حدث مثلك تمامًا

Umarım sakıncası yoktur ama sabahlık bulamadım ve gömleğin Aynı senin gibi güzel, büyük ve sıcak gözüküyordu.
أرجو ألا تمانع، لم أجد رداء لكن رأيت قميصك، إنه لطيف وكبير ودافئ.. مثلك تمامًا

Annem Amerikalı ama buraya Aynı senin gibi 7 yaşında geldik.
أمي أمريكية ، أتينا إلى هنا عندما كنت في السابعة مثلك تمامًا

O çocuğun başına gelenler konusunda ne kadar üzgün olduğunu biliyorum. Ben de en az senin kadar üzgünüm.
أعلم كم أنت مستاء لمَ حدث لذاك الصبي. أنا مستاءٌ مثلك تمامًا.

Şu an orada olmam gerekiyor ama bak ben de tıpkı senin gibi geçinip gitmeye çalışıyorum.
يفترض بي حراستها الآن، لكن أنصت، أحاول التعايش فحسب. مثلك تمامًا.

şimdi orada olmam lazım, ama, dinle, burada sadece hayatta kalmaya çalışıyorum, tıpkı senin gibi.
يفترض بي حراستها الآن، لكن أنصت، أحاول التعايش فحسب. مثلك تمامًا. أرجوك.

tıpkı senin gibi şehrimizi güvende tutuyorum.
أحافظ على أمان مدينتي مثلك تمامًا

Onun da genleri bozuk, tıpkı senin gibi.
لديه جينات معيبة مثلك تمامًا

Artık ben de oyundayım. tıpkı senin gibi.
أنا باللعبة الآن، مثلك تمامًا

Çünkü onlara ihtiyacım var. tıpkı senin gibi.
لأنني أحتاجهم مثلك تمامًا

- Beni de senin gibi buraya zorla getirdiler.
لقد قاموا بسحبي لهنا مثلك تمامًا

Lütfen, ben de senin gibi işimi yapıyorum.
رجاء، أنا أقوم بعملي مثلك تمامًا

Neyse, Anita ve ben, biz de senin gibi doktor olacaktık.
أنا و(انيتا) كنا ننوي أن نصبح طبيبات مثلك تمامًا.

Ondan kaçmak istiyorum. Yeni bir hayat istiyorum... Aynı senin gibi.
أريد أن أهرب من براثنه، أريد حياة جديدة، مثلك تمامًا.

Aynı senin gibi bir iş üzerindeyim.
مثلك تمامًا, أعمل على قضية

Aynı senin gibi.
مثلك تمامًا.

Bunun yürümesini ben de en az senin kadar istiyorum.
أريد أن تنجح علاقتنا مثلك تمامًا.

Ben de en az senin kadar modernim Sam.
أنا متحضر مثلك تمامًا.

Ben de senin kadar rahatsızım Don ama Amerikalı bir gazeteciyi o protestonun içine göndermem.
أنا محبطة مثلك تمامًا يادون, ولكني لن أقوم بإرسال صحفي أمريكي داخل تلك المظاهرة.