Sen benim oğlum gibisin Flynn. Seni asla öldüremem. | Open Subtitles | كنت مثل ابن لي؛ فلين لا يمكنني أن أقتلك |
Sen benim oğlum gibisin. | Open Subtitles | أنك مثل ابن لي. |
Sen benim oğlum gibisin. | Open Subtitles | أنك مثل ابن لي. |
Homurtu bağırmayı seviyor, ama derinlerde bir yerlerde Bambuş'u oğlu gibi seviyor. | Open Subtitles | "متذمّر" يحبّ الصياح، لكن في أعماقه يحبّ "منفعل" مثل ابن |
Sanırım şuan birileri tarafından hedef alınıyorum. - Tıpkı Ari'nin oğlu gibi. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك هدفًا يزعجني الآن (تمامًا مثل ابن (آري |
- Babasına kızgın olan bir oğul gibi. | Open Subtitles | مثل ابن... غاضب على والده؟ |
Sen benim oğlum gibisin Richie. | Open Subtitles | أنت مثل ابن بالنسبة لي، (يا (ريتشي) |
"Sam'in Oğlu" gibi polisle alay ediyordu. | Open Subtitles | مثل "ابن سام" لقد عذب الشرطة |
Connerların oğlu gibi ve bayan Martindale gibi | Open Subtitles | مثل ابن (كونرس) والسيدة (مارتيندال) |
Bir oğul gibi. | Open Subtitles | مثل ابن لي. |