Eun Chan noonim azarlanacak gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو ين تشان مثل انها ذهبة لتحصل على توبيخ. |
Bilirsin, ağır abi gibi takılmaya çalıştı büyük bir mesele değilmiş gibi. | Open Subtitles | حسنا، اتعرفين، حاولوا اخذ الامر بهدوء مثل انها ليست بالشىءالهام |
Bu ağzına penis almak gibi ve onu ağzına almaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | انها مثل انها الديك وانت خائف وضعه في فمك. |
Ama bu 12 yıl önceydi ve sen hala burada oturmuş köşedeki markete gitmiş de dönecekmiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لكن هذا حَدثَ قبل 12 سنةً وأنت ما زِلتَ هنا تَتصَرُّف مثل انها ذَهبتْ إلى المتجر في الزاوية |
Sanki bu seksiymiş gibi konuşmalısın. | Open Subtitles | انت فقط لفيها معه وتصرفي مثل انها مثيره. |
Doğrudan bakarsak bütün sırlarımızı biliyor gibi. | Open Subtitles | تبحث مباشرة من خلالكم, مثل انها تعرف جميع الأسرار |
Bir kadın bir adamı takip ederse, kadına baş belası gibi davranır, ama hala ondan mutlu olur. | Open Subtitles | عندما يتبع امرأة رجل، يتصرف مثل انها آفة، لكنه لا يزال سعيدا بذلك. |
Onun lezbiyen olması ve sana âşık olması gibi mi karmaşık, yoksa...? Artık gitsen iyi olur. | Open Subtitles | مثل انها مثلية ومغرمة بك هذا هو التعقيد أو ؟ عليك الذهاب |
Onun lezbiyen olması ve sana âşık olması gibi mi karmaşık, yoksa...? Artık gitsen iyi olur. | Open Subtitles | مثل انها مثلية ومغرمة بك هذا هو التعقيد أو ؟ عليك الذهاب |
Babam, bu onun son tatiliymiş gibi konuşuyordu. | Open Subtitles | بابا كان يتصرف مثل انها الاخيرة له عطلة. |
Sanki o tutacak da ben tutamayacakmisim gibi söyledi. | Open Subtitles | كانت الطريقه التي قالتها مثل انها تريد او لاتريد |
Sanki herkes için radyasyonu emiyor gibi | Open Subtitles | انها مثل انها تمتص الإشعاع للجميع في كل مرة أنها تمر داخل وخارج أركين. |
Bugün bir kadın ile tanıştım, ...ve her şeye sahipmiş gibi görünüyordu ama hakikatte öyle değildi. | Open Subtitles | التقيت هذه المرأة اليوم، وبدت مثل انها كل ذلك معا، ولكن الحقيقة هي أنها لم تفعل ذلك. |
Bana ondan uzak durmamı söylemişlerdi sanki sürekli aybaşı falan görüyormuş gibi. | Open Subtitles | اخبروني أن ابقى بعيدا عنها... مثل انها دائما عندها بي. ام. |
Bu tıpkı-- tıpkı tanrının yüzüne dokunmak gibi. | Open Subtitles | انها مثل انها كانك تلمسين الجنة |
Ayağını yere yapışmış gibi sürüyor. | Open Subtitles | هو يجر قدميه مثل انها عالقة في الارض. |
Şimdi, şey gibi sanki her yerimde. | Open Subtitles | الآن انها مثل, انها مثل في كل مكان |
Kodamanlar gibi yanında harika bir çocukla burada oturup, sanki hala uygunmuş gibi tüttürüyorsun. | Open Subtitles | كنت أجلس هنا مثل ... ... مثل بعض تسديدة كبيرة مع صبي عجب هنا، تهب الدخان مؤخرتك مثل انها لا تزال ذات الصلة. |
Theodore Dreiser'ın adını duymamaış olmaları gibi şeyler mi? | Open Subtitles | مثل انها لم تسمع عن "ثيودور دريسير" ؟ |
Buna da çözmen gereken bir gizem gibi bak. | Open Subtitles | ننظر في الأمر مثل انها لغزا. |