Geminin diğer kısımlarına ulaşamayacak şekilde, bizim bu odada hapsedilmemiz gibi. | Open Subtitles | مثل لو أننا محبوسون في هذه الغرفة وباقي السفينة خارج متناولنا |
Sanki 7. sınıftaymış gibi kız kardeşinin sevgilisiyle flört ediyor. | Open Subtitles | . تغازل صديق أختها مثل لو هى فى الصف السابعة |
Sanki seni fark edemeyecek kadar çocuk kitaplarına gömülmüş eziğin biriyle takılıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | مثل لو كنتِ تعبثين مع فاشل مهوس بكتب الأطفال أكثر من هوسه لرؤيتك |
Ama bana Engelliymişim gibi davrandılar. | Open Subtitles | تصرفوا مثل لو كنت غير كفء. فقط إشرحى لهم. |
Ciddiyim, iş yerinde bir şey olursa, üzgünsen veya endişeliysen gibi şeyler. | Open Subtitles | أعني ذلك، مثل لو حدث شيء ما بالعمل أو لو كنت غاضبًا أو قلقًا |
Sanki onu değiştirebilirsem ben de değişecekmişim gibi. | Open Subtitles | مثل لو اننى استطيع تحويلها اردت ان اتغير بطريقة سحرية |
Bana deliymişim gibi bakarken burnunun üzerindeki kırışıklıkları seviyorum. | Open Subtitles | أحبك عندما تخرج تجعيده فوق أنفك عندما تنظرين إلي مثل لو كنت مجنون |
"Eğer o olmasaydı, bütün bunlara katlanmak zorunda kalmayacağın" gibi. | Open Subtitles | مثل لو لم تكن موجودة في حياتك، فإنك لن تضطر إلى ترتيب ملابسها بعد الآن |
Gezegenlerin uydularıyla her on yılda bir hizalanması gibi mi? | Open Subtitles | مثل لو كنا... . مدارات كواكب تتقاطع كل عشر سنين |
Misal, birinin süper-metabolizması olacak olursa bütün kekleri yememesi gerektiği gibi. | Open Subtitles | مثل لو أن لدى شخص أيض خارق فلا ينبغي أن ياكلوا الكعك كله |
Biraz detaya insek, mesela bozulacak bir yiyecekse, dışarıda kalmış bir puding gibi? | Open Subtitles | لنتعمق بالحديث قليلا ، ماذا لو كان الطعام قابل للتلف؟ مثل لو كان هناك نقانق أو شيء آخر متروك |
Şu Wan denen oğlanı tıpkı onlardan biriymiş gibi koruyorlar. | Open Subtitles | مثل لو انه كان واحدا منهم هل سمعت ذلك ؟ وان مازال حيا |
Bir çeşit asit tribinde yaşıyormuşuz gibi bir şey. | Open Subtitles | إنه مثل لو أننا نعيش في مشروع إمكالوترا أو شيء ما |
Eğer bir daha sorarsan hayatın boyunca pipetle yemek zorunda kalırsın gibi asla. | Open Subtitles | مثل, لو سألت مجدداً عن هذا الموضوع لن تستطيع الأكل دون ماصة |
Şuan rol yapıyor olsam, ...seni etkilemem gibi | Open Subtitles | مثل لو كنت الآن لعب الأدوار، أود أن أدعي أن تنجذب لك. |
Bu tam Anna Maria'Iık ve Rodrigo'luk. Burada kimse yok gibi. | Open Subtitles | هذا يشبه آنا ماريا جداً ويشبه بالمثل رودريغو هناك فقط ، مثل لو لم يجد هنا أحد |
Sanki bu dünyada topları yakalamak için varmışım gibiydi. | Open Subtitles | كانت مثل لو أن لدى كل الوقت كى أمسك الكرة |
Biliyor musun Sanki eğer yeterince denersem, onu orada tutabilirim? | Open Subtitles | انه مثل لو حاولت بشكل جدي , استطيع ان ابقية ساكن, اتعلم؟ |