"مثل هذه الحالة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu durumda
        
    • böyle bir durumda
        
    • böyle durumlar
        
    • böyle görmemiştim
        
    Ah, Bu durumda olmak ve seni tanıyan kimsenin bunu bilmemesi... Open Subtitles كونك في مثل هذه الحالة . . و لا أحد يعرف عنك شيئاً
    Bu durumda Kuveyt'teki talihsiz kazayı hep hatırlıyor olacağız. Open Subtitles في مثل هذه الحالة يمكننا دائما تذكر تلك الحادثة التي وقعت في الكويت
    Bu durumda götüremem. Sana bir taksi çağırayım. Open Subtitles مستحيل ، ليس في مثل هذه الحالة سأطلب لك سيارة أجرة
    böyle bir durumda çocuğun ana dili İngilizce değildir. TED اللغة الأم للطفل في مثل هذه الحالة ليست الإنجليزية.
    böyle bir durumda yapılabilecek tek bir şey var. Open Subtitles هناك امر واحد يجب فعله في مثل هذه الحالة
    Ama evliliğin böyle durumlar için en iyi çözüm olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لكنّني لاأعتقد أن الزواج هو أفضل حلّ في مثل هذه الحالة
    Seni hiç böyle görmemiştim. Open Subtitles ولم اراك فى مثل هذه الحالة من قبل
    Fakat insanları binaya doğrudan dışarıdan içeriye alma imkanı da var, Bu durumda düşünülen oditoryumun içine Wagner türünden bir giriş. TED لكنك تستطيع أيضاً أن تسمح للناس بالدخول مباشرة من الخارج, في مثل هذه الحالة نقترح نوعا من المدخل الفاجنري, إلى داخل المدرج.
    Bu pişmemiş yumurta gibi çok hassas objeleri tutabilir veya Bu durumda bir ampülü. TED أو أن تحمل أشياء هشة جدأً مثل " بيضة " أو كما في مثل هذه الحالة " مصباح إضاءة "
    Bu durumda ise çok sezgisel. Bu öğrenci, muhtemelen ilk kez kullanıyor, çok karmaşık yönlendirmeler yapıyor, nesneleri kaldırıyor, hareket ettiriyor, aynen böyle, çok sezgisel. TED ولكن في مثل هذه الحالة .. فالتحكم حدسي فهذا الطالب يستخدم هذه اليد للمرة الأولى ولكنه يقوم بعدة حركات معقدة ويحمل الأشياء .. ويقوم بالتلاعب بها .. بكل بساطة بواسطة حدسه فقط
    Ondan yana çikmak istemem ama Bu durumda yapilacak en dogru sey... Open Subtitles ... لا أريد أن أتحدث عنه لكن ما أفضل شي يمكنك فعله في مثل هذه الحالة, دولي؟
    Bu arabadan, Bu durumda bir tane daha bulamazsınız. Open Subtitles لن تجدا سيّارة أخرى في مثل هذه الحالة
    Bu durumda kadın düşmanlığı bizim dostumuzdur mu demek istiyorsun? Open Subtitles في مثل هذه الحالة كراهية النساء صديقتنا
    - Şanslı yedi, belki de Bu durumda çok değil. Open Subtitles - سبعة الحظ عدا.. ربما لا يكون الأمر كذاك في مثل هذه الحالة
    Yani böyle bir durumda yapılması gerekeni yapmışsın. Open Subtitles أنت في الحقيقة عَملتَ الشّيء الصّحيح في مثل هذه الحالة
    Aslında çok basit. böyle bir durumda, çocuklar sadece gece nerede uyuyacağını bilmek ister. Open Subtitles انظر الأمر في غاية البساطة ، في مثل هذه الحالة الطفل فقط يريد أن يعرف أين سينام في الليل
    böyle bir durumda denek, herhangi bir şeyi saklamaya çalışmaz. Open Subtitles في مثل هذه الحالة فلا يوجد سبب آخر يجعلنا نأخر استعماله
    Daha önce böyle durumlar yaşanmıştır, ilk insanlar. Open Subtitles لابد أنه كان يوجد مثل هذه الحالة من قبل، الشعوب الأوائل
    Seni hiç böyle görmemiştim. Open Subtitles لم اراك فى مثل هذه الحالة من قبل
    Onu uzun süredir böyle görmemiştim. Open Subtitles لم أرها في مثل هذه الحالة منذ وقت طويل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more