"مثل هم" - Translation from Arabic to Turkish

    • gibi
        
    Bu insanlarla birlikte çalışıyor gibiyim ve işimiz de popüler olmak gibi bir şey. Open Subtitles حسنا، هو مثل هم ناس أعمل مع وشغلنا شعبي وتغوط.
    Diğerlerine yaptıkları gibi bizi de öldürmeye geldiğinizi sandık. Open Subtitles إعتقدنا بأنّك تجيء لقتلنا مثل هم قتلوا كلّ الآخرون.
    Bilinçaltına gönderilen görüntüler, sinemalarda patlamış mısır satmak gibi. Open Subtitles تاتشيستوسكوبيك يعكس، مثل هم يستعملون لبيع الذرة الصفراء في الأفلام.
    Ne zaman sıkılsam stres atmak için buraya gelirim. Onları seyredip onlar gibi olmak için Open Subtitles حينما أُصبحُ مرهقاً خارج، أَجيءُ هنا، راقبْ هؤلاء الرجالِ، محاولة الّتي سَتَكُونُ مثل هم.
    Tıpkı yılan gibi deri değiştiriyorlar. Open Subtitles ميوجيل: يبدو مثل هم يريقون نوع من قشة أو جلد، مثل أفعى.
    Dolarları birbirine dönük taşıyamaz çünkü öpüşüyorlarmış gibi olur! Open Subtitles هو لا يَستطيعُ المُصَادَقَة على قوانينِ دولارِه مُوَاجَهَة بعضهم البعض لأنه سَيَكُونُ مثل هم يُقبّلونَ.
    Parmak uçları kemiğe kadar sıyrılmış gibi. Open Subtitles نصائح الأصابعِ تَبْدو مثل هم يَلْبسونَ إلى العظمِ.
    Olay beni çirkin görmeleri değil, ben orada yokmuşum gibi davranmaları. Open Subtitles هو لَيسَ مثل هم يَعتقدوا أَنا قبيحُ. هو مثل أَنا فَقَطْ لَستُ هناك.
    Açlıktan ölmüş gibi. Open Subtitles يُشاهدُ مثل هم جوّعوها إلى الموتِ أولاً.
    İnsanlara gururlarının öldüğü gibi ruhlarının da öldüğünü söylüyorlar. Open Subtitles اخبروا الناس بأنّ أرواحهم ميتة مثل هم فخورون
    Bu işi pek iyi hallediyorlar gibi gelmiyor bana. Open Subtitles هو لا يَبْدو مثل هم يُعالجونَ هذا الجيدِ جداً، رجل.
    Bazen istediklerini istemiyorlarmış gibi yaparlar. Open Subtitles أحياناً مثل هم لا يُريدونَ الذي يُريدونَ.
    Söyledikleri gibi, düşündüğümüzden büyük bir şeyle karşı karşıyayız. Open Subtitles مثل هم قالوا، نَعتقدُ هناك شيء أكبر في اللعب هنا.
    D'Leh onlar gibi suyun üstünden uçamaz. Open Subtitles دى ليه لا يَستطيعُ الطَيَرَاْن على الماءِ مثل هم يُمْكِنُ أَنْ.
    Aynı zamanda birbirlerini tanıyorlarmış gibi görünüyor, patron. Open Subtitles يَبْدو مثل هم أيضاً يَبْدونَ للمعْرِفة بعضهم البعض، رئيس.
    Üçü de aynı anda sıçramış gibi. Open Subtitles يُشاهدُ مثل هم كَانوا كُلّ أودعَ في نفس الوقت.
    Onların dışarda kalmasını ve kimsenin girmemesini sağlamaya çalışmışlar gibi görünüyor. Open Subtitles الآن، يَبْدو مثل هم كَانوا يُحاولونَ إلى أبقِهم خارجاً وشخص آخر في.
    Söyledikleri gibi yaşlı bir budala gibisi yoktur. Open Subtitles مثل هم يَقُولونَ، ليس هناك أحمق مثل أحمقِ كبير السنِ.
    En iyi arkadaşınmış gibi konuşurlar ve seni tanımazlar bile. Open Subtitles يَتكلّمونَ إليك مثل هم صديقَكَ الأفضلَ، وهم لا يَعْرفونَ ya حتى.
    Cesetleri sanki çöp gibi üst üste attılar. Open Subtitles هم فقط يتخلّصون من الأجسام على قمة بعضهم البعض... مثل هم كانوا قمامة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more