"مجالي" - Translation from Arabic to Turkish

• alanım
• alanımda
• alanıma
• alanımla

Evet. Açıklaması zor. Benim alanım çok rekabetçi.
من الصعب التَوضيح مجالي تنافسي بدرجة كبيرة

Her ne kadar kendi futbol sahanız olmasına hayran kalsam da spor hekimliği benim alanım değil.
انظري,بقدر ما أنا معجب بحقيقة أن لديكم ملعبكم الخاص العلاجات الرياضية ليست مجالي

Bu benim alanım değil ama...
قد لا يكون هذا مجالي ، لكن نتيجةً لقيامي بالتخدير لمدة عشرة أعوام

Bunu aldığım zaman, bendeki özel ve alanımda başarılı olmamı sağlayan yeteneği kaybedeceğimden korkuyorum.
أخشى إن أخذت هذه أن أخسر تلك القدرة المميزة والفريدة والتي جعلتني ناجحاً جداً في مجالي

Eğitimini tamamlamadan benim alanımda kimseye ekmek yok.
حسناً، لا يمكنني التقدم في مجالي بدون استكمال التعليم

Ölümün ötesideki yaşama özendiğinde, benim ilgi alanıma girersin.
عندما كنت تغريهم بالحياة ما بعد الموت فانت دخلت في مجالي

Bana indirim yapıyorlar. Benim alanımla ilgili çok kitapları var.
أحصل على تخفيض وهناك قسم كامل من الكتب في مجالي

Bu kararı verebilecek durumda değilim ama dediğim gibi bunlar benim uzmanlık alanım değil.
ربما يستحق العناء لست مؤهل لهذا القرار , لكن لو قلت الأمر كله ليس مجالي

Dediğim gibi Bones, sorgu odası benim alanım.
,حسنا , مثلما قلت , بونز غرفه التحقيق هي مجالي الخاص

Adli tıp benim alanım, tarihi antropoloji ise sizin.
الطب الشرعي هو مجالي. و الانثربولوجيا التاريخيه لك.

Bildiğiniz üzere, alanım sıcak evrenin evrimi mikrodalgaların özellikleri radyasyona dayanıyor ve kara delik teorisi.
كما تعلمون، أن مجالي يهتم بتطوير ،الكون الحراري خصائص إشعاع الموجات الدقيقة ،الخلفية .ونظرية الثقوب السوداء

Ve ona dedim ki, "Biliyorsun, Aaron, bu benim alanım değil, benim alanım değil."
فقلت له، "هل تعلم آرون، هذا ليس مجالي، ليس مجالي."

- Benim alanım. Ben sporcuları temsil ederim. Ben bir menajerim.
إنه مجالي أمثل الرياضيين أنا وكيلة

Esas ilgi alanım vurmalı çalgılar ama bu gece niyetim özel bir olaydan ötürü bütün orkestrayı çağırmak ve bana katılırsan, onur duyacağım.
-الآلات النقرية هي مجالي لكن الليلة، أنوي استدعاء كامل الأوركسترا لهذا الحدث الخاص. وسأكون جدّ متشرف لو انضممتِ إلي.

Önemli değil. Salgın mıymış neymiş? Benim alanım değil.
ليس أمراً خطيراً، وباء ما ليس مجالي

Kendi uzmanlık alanımda hiçbir işe giremedim.
،لكنني لم استطع الحصول على وظيفة في أي مكان في مجالي

Bu teori sayesinde alanımda bunu öğrendim.
وهذا ماعلّمته لي هذه النظرية في مجالي.

Booth, mükemmel bir araştırmacıdır ve övünmek istemem ama alanımda en iyisiyim.
تعرف، (بوث) محقق ممتاز وأنا لا أحبُّ التفاخر لكنّي الأفضل في مجالي

Tamam mı? İblislerle ilgilenmek benim alanıma girmiyor. Rahatsız olurum.
التعامل مع الشيطان ليس مجالي و أنا غير مرتاح مع هذا الأمر

- Hayır, ciddiyim. Sürekli buraya gelip özel alanıma saldırıyorsun.
لا، أنا جادّة، تأتي إلى هنا دائمًا وتغزو مجالي الخاصّ...

Önceki gün, benim alanımla ilgili bir şey için görüşmeye gittim.
كانت لدي مقابلة عمل في اليوم الأخر لشيء نوعاً ما في مجالي.