Her sene bu muhabir arkadaşım gibi çalışkan insanlara vergi ödetiyorsunuz. | Open Subtitles | كل سنة تخدعون مراسل صحفي مجتهد كصديقي هنا لكي يدفع الضرائب |
Sonsuz sayıda odası olan bir otel ve çok çalışkan bir gece müdürü hayal edin. | TED | تخيّل فندقاً يحوي عدداً لانهائياً من الغرف ومدير ليلي مجتهد جداً في عمله. |
- Wally haklıymış. Gerçekten çalışkan biri. - Güzel. | Open Subtitles | واللي كان محقا بشأنة عامل مجتهد حقيقي جيد |
Çok tatlı biridir. Gördüğünde anlayacaksın. Çok sıkı çalışır. | Open Subtitles | إنه لطيفٌ، سترينه حينما تقابلينه، فهو عاملٌ مجتهد. |
Gayretli bir müdür için rahatsız edici olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ ذلك مزعج لوصيّ مجتهد على أعماله مثلك |
Bunlardan almak için çok çalışmalısın ya da çok çalışan bir adamla evlenmelisin. | Open Subtitles | بوسعكِ الحصول على واحدة مثلها .. بالإجتهاد في العمل أو بالزواج من رجُل مجتهد في عمله .. |
çalışkan ve sadık olursan güvende olacağını sandın, değil mi? | Open Subtitles | وإعتقدت أنك لو كنت مجتهد ومخلص وتفعل كلّ شيء يخبروك بفعله بأنّك ستكون بأمان، صحيح؟ |
çalışkan bir öğrencinin, öğretmene ihtiyacı yoktur. Kendim öğrendim. | Open Subtitles | أي طالب مجتهد لن يحتاجَ أي معلم علمت نفسي |
Yeni fikirleri olan çalışkan biriyim ben, sizi yüzüstü bırakmam. | Open Subtitles | إنني موظف مجتهد للغاية، أمتلك بعض الأفكار الجديدة أنا لن أخذلك |
Sen kimsin derseniz, çalışkan biriyimdir gözümü yükseklere dikerim ve ısrarcı olduğum söylenir. | Open Subtitles | من أنا؟ أنا عامل جاد أضع أهداف مهمه ويقال لي أني مجتهد |
Sen kimsin derseniz, çalışkan biriyimdir gözümü yükseklere dikerim ve ısrarcı olduğum söylenir. | Open Subtitles | من أنا ؟ أنا عامل مجتهد انا طموح ومعروف بالاستمرار والمثابرة |
Çok çalışkan çok şefkatli dürüst efendi iyi bir baba. | Open Subtitles | فهو مجتهد ومهتم بالأمور ومستقيم |
Yeni sekreteriniz. Thomas Cromwell. Kendisi avukat ve hem çok çalışkan hem de bilgindir. | Open Subtitles | توماس كرونيل محامي مدرب وهو مجتهد وخبير |
Komutanı akıllı ve çok çalışkan biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | رئيسه وصفه بأنه رجل ذكي و مجتهد بالعمل. |
Bana daima oldukça samimi ve çok çalışkan bir adam olarak görünmüştür. | Open Subtitles | أنه دوماً يوحى لي بأن شخصاً صادق شخصاً مجتهد قد احب مدينته* *و أحب الأناس |
çalışkan ortağım. Yarı yarıya ortağım benim. | Open Subtitles | شريك مجتهد بعمله شريك بالمناصفة |
Ve bir beyaz erkeğe göre çok çalışkan. | Open Subtitles | وبالنسبة لرجل أبيض، فهو مجتهد. |
Eğlencelidir, akıllıdır çok çalışır. | Open Subtitles | أنه مسلي زكي مجتهد |
İyi bir evlat. Ders çalışır. | Open Subtitles | إنه طالب مجتهد... |
Gayretli ve dürüst davrandınız bayım. | Open Subtitles | لقد كنت مجتهد و صادق يا سيد |
Çok Gayretli olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقول أنه مجتهد حقا |
Doktor çok çalışan birine benziyor. | Open Subtitles | الدكتور يبدو رجل مجتهد حقيقي |