"محاميتها" - Translation from Arabic to Turkish

• avukatı
• avukatının
• avukatıyla

Siz bu çocuğun annesi olacaksınız,avukatı değil.
سوف تكونين أنت الأم لهذه الطفله.. وليس محاميتها

- Bana nutuk atan kişi de evliliğimizin bittiğini avukatı aracılığıyla bildirmişti.
إذن فأنا أتلقى محاضرة في التواصل من امرأةٍ جعلت محاميتها تعلمني بأنّ زواجنا قد انتهى

- avukatı olmadığına eminim.
-أنا متأكد أنها ليست محاميتها -إنها محاميتها

Üzgünüm avukatının yanında olması Maia için çok önemli.
اسفه ان الامر مهم ان مايا تكون بحضرة محاميتها

Dedektif, Vanessa hala avukatıyla konuşuyor mu?
أيها المحقق هل فانيسا لازالت تتحدث مع محاميتها

avukatı biraz önce aradı.
محاميتها إتصلت.

Sağır avukatı ise, Joy'un öfkesini, mahkeme salonunda kontrol edebileceğini umuyordu.
و محاميتها الصماء كانت تأمل أن تستيطع (جوي) السيطرة على غضبها في ظروف قاعة المحاكمة

Joy'da bu duruma bir şey yapmıyordu, çünkü sağır avukatı, öfkesini kontrol etmesi için, Joy'a o mutluluk haplarından vermişti.
.. جوي) لن تفعل شيئاً حيال الأمر, بسبب) لأن محاميتها الصماء دلّتها على حبوب السعادة لتتحكم بغضبها

avukatı Debi Moser'ın mazlumları savunma tutkusunun önüne geçen tek şey kendini reklam etme tutkusu.
محاميتها (ديبي موزر)، العطوفة حول الدفاع، دفاع متواجد فقط بسبب عاطفتها الشعبيّة.

Ya da avukatı açık kapı yakalayana kadar.
أو حتى تجد محاميتها ثغرها

Onun avukatı. Benim avukatım.
محاميتها ومحاميي

- Sen onun avukatı mısın?
-هل أنتِ محاميتها ؟

Joy, duruşmasının tarihi yaklaştıkça geriye kalan birkaç pürüzü halletmek için sağır avukatının... yardımcısıyla görüşüyordu.
"(بإقتراب موعد محاكمة (جوي" كانت تجتمع مع مساعد محاميتها حتى" "يراجعا بعض الأشياء

Arayıp, avukatıyla beraber gelmek istedi.
عندما اتصلت و ... طلبت القدوم مع محاميتها

avukatıyla buluştun?
كنت تقابل محاميتها ؟