Ya da çok abarttığımı düşünüp, çok çaresiz ve muhtaç olduğumu sanacak. | Open Subtitles | أو انه سوف يظن بأن ذلك مبالغ فيه وسوف أظهر كأنني يائسة و محتاجة |
Kendi ilişkilerimden konuşursak biraz muhtaç davranmak, her zaman kötü değildir. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن خبرتي بعلاقاتي محتاجة قليلا , ليس دائما بالشيء السيء |
Bir kızın muhtaç bir halde olmasını istemeyiz. | Open Subtitles | لا اريد ان ابدوا مثل فتاة محتاجة |
Sizin farklı şeyler istediğinizi söyledi. Düşünmek için zamana ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | قالت إن إنت من سكة وهي من سكة وإنها محتاجة وقت تفكر |
Hükümetin çoğunluğun desteğine ihtiyacı olmadığını söyleyecek. | Open Subtitles | ستقول ان الحكومة غير محتاجة لدعم الاغلبية |
Yani, kendini başkalarına pazarlamak yerine zamanını geçirecek bir şeye ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | إذًا فأنتِ محتاجة لشيء لملىء الوقت الذي أضعتِه في بيعِ نفسك للغرباء |
Eğer acil paraya ihtiyacın olsa nereye giderdin? | Open Subtitles | إلى أين كنتي ستذهبين إذا كنتي محتاجة للنقود في لمح البصر ؟ |
Tamam mı? O her zaman çok muhtaç ve çok yapışkandı. | Open Subtitles | . حسناً , لقد كانت دائماً محتاجة لي |
Her neyse, eğer bir şekilde yardıma muhtaç bir kardeşini temizlemek için... ki kendisi çocuklu olması gerekiyordu ki durum öyle göstermiyor. | Open Subtitles | على أي حال، إذا بإمكانك العثور على طريقتك بتحريض شقيقة محتاجة واحدة يفترض بها أن تكون حاملاً لكن من الواضح أن الأمر ليس كذلك |
- Ben inanılmaz muhtaç durumdayım. - Öyle söylemedim ben. | Open Subtitles | أنا محتاجة بشدة - لا أعني ذلك - |
Zayıf, ilgiye muhtaç, korkmuş biriydi. | Open Subtitles | ضعيفة، محتاجة وخائفة |
Çok muhtaç bir kadın. | Open Subtitles | هي--هي فقط امرآة محتاجة جدا |
"muhtaç Çocuklar" | Open Subtitles | اطفال محتاجة |
Kaplanın şu orkideye gün batımından önce ihtiyacı var. | Open Subtitles | تايجرز محتاجة هذه الارجوانية قبل شروق الشمس |
Bu şekilde hepinizden özür diliyor ve ihtiyacı olan kardeşinize kalbinizi açmanızı istiyorum. | Open Subtitles | بهذا القول اتمثل لكم المغفرة وفتح قلبكم لاخت محتاجة |
Sırf Japonya'daki işini sevmediğin için, gerçekten ihtiyacı olan ailelerin para kaynaklarından alamazsın öylece. | Open Subtitles | لا يمكنك الحصول على مصادر الحكومة فحسب التي هي لعائلات محتاجة فعلًا فقط لأن وظيفتك في اليابان لم تعجبك |
Hayır Pablo, burada yapılacak daha çok iş var.Kasabanın sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا يا باولو القرية لسة محتاجة لك |
Sana ihtiyacım var ama senin burada olmaya ihtiyacın yoksa kalmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أحتاجك هنا ولكن ليس إن لم تكوني محتاجة لبقائك هنا |
Tabi. Bir şeye ihtiyacın olduğunda bana gelmen dışında. | Open Subtitles | نعم بخير, عدا أنكِ لا تأتيتن إلي سوى إن كُنت محتاجة شيئًا ما |
Tatlım, birine ihtiyacın varken seni böyle bırakamam. | Open Subtitles | عزيزتي، لن أتركك بينما أنت محتاجة لي |
Önce sen git. İhtiyacın var gibi görünüyor. | Open Subtitles | اذهب، تَبْدين محتاجة اكثر.. |