"محترمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • saygın
        
    • düzgün
        
    • iyi bir
        
    • saygıdeğer bir
        
    • nazik
        
    • dürüst
        
    • saygı
        
    • namuslu
        
    • temiz
        
    • terbiyeli
        
    • saygısızca
        
    • edepli
        
    • saygılı
        
    Evlilik saygın bir iş mi, yoksa bir yatırım mı? Open Subtitles هل الوظيفة محترمة ؟ هل يوجد حساب بنك جيد ؟
    Şu savaş başladığından beri her çeşit uyuşturucu için doğu yakasındaki tüm saygın hastaneler ve ilaç firmalarıyla pazarlık yapıyorum. Open Subtitles منذ بدء هذه الحرب كان هنالك مساومات على كل انواع المخدرات من كل مستشفى محترمة وشركات الادوية على الساحل الشرقي.
    Ve, hey, eğer hatalıysam söyle, senin düzgün bir yaşama sahip olup... Open Subtitles و هل أنا مخطئ أو شخص ما هنا يوفر معيشة محترمة الآن
    İyi bir ailenin kızıyla tanıştım ama bir sebeple babası bana tahammül edemiyor. Open Subtitles لقد قابلت فتاة من عائلة محترمة ولكن لسبب من الأسباب والدها لا يطيقني
    Sana adli tabip olduğunu söyledim,.. ...çok saygıdeğer bir meslektir, baba. Open Subtitles لقد أخبرتك، هي طبيبة شرعية، وهي مهنة محترمة جدّاً يا أبي.
    1690'da bir piskopos Juana’nın saygın bir vaaza dair kişisel eleştirisini yayınladı. TED في عام 1690، نشر أسقف سور خوانا نقدًا خاصًا لموعظة محترمة.
    Ancak çiftçilerimiz toplumumuzun saygın ve değerli bir sınıfından en aza indirilecek bir maliyete döndürdü. TED ولكن من حيث التنفيذ حولت مزارعينا من فئة محترمة بين الناس وطبقة لها قدرها في مجتمعنا إلى فئة تبحث عن تقليل التكلفة.
    Dilersen gül, ama tiyatro saygın bir meslektir. Open Subtitles يمكنك ان تضحك، على الاقل التمثيل بالمسرح مهنة محترمة.
    Hepsi de kendince saygın bir hayat sürdürüyorlar ama... kendince sorunları var, ve içlerinde küçük bir hırsız yaşıyor. Open Subtitles كلهم يعيشون حياة طبيعية و محترمة و لكن كلٍ لديهم مشاكله و كلهم لديه بعض اللصوصية فى طبعه
    Şimdi saygın oldum ya, o da saygın olmak istiyor. Open Subtitles الآن انا محترم هي تريد أن تكون محترمة أيضا
    Bunu saygın bir iş olarak kontrol etmek isterim. Open Subtitles فلا يمكنهم الرفض , أريد السيطرة على هذة التجارة و جعلها محترمة
    Sonunda düzgün bir takım almaya yetecek kupon biriktirdim. Open Subtitles اخيرا, لقد وفّرت ما يكفى من الكوبونات لشراء بدلة محترمة كارلا
    Sonunda sana düzgün yastıklar buldum. Alçak değiller, ama biraz indiler. Open Subtitles وجدت وسادات محترمة أخيرا ليست منخفضة, ولكن تعطيك قليلا
    düzgün bir oyun çıkarabilmek için ruhumu bile satabilirim. Open Subtitles أقسم أننى على إستعداد لبيع روحى مقابل لعبة صغيرة محترمة
    Lütfen paramı verin. - iyi bir aileden gelmişe benziyorsun. Open Subtitles من فضلك أعطني نقودي يبدو أنك جئت من عائلة محترمة
    İyi bir ünün varsa korumak için her şeyi yapabilmen gerekir. Open Subtitles إن كانت لديك سمعة محترمة عليك فعل أي شيء للحفاظ عليها
    Çok güzel, temiz, sıkı çalışma istiyor ve saygıdeğer bir iş. Open Subtitles انها وظيفة جيدة و شريفة و بها اجتهاد بل و محترمة
    Bana hos, nazik ve saygili olacagin konusunda soz ver. Open Subtitles ولكن عدينى انك ستكونى ظريفة ومهذبة و محترمة
    En azından sabah kalktığınızda zevkle yiyebileceğiniz doğru dürüst bir şeyler olsun istedim. Open Subtitles أقل ما يمكنني فعله هو أن أجعلكم تتطلعون لوجبة افطار محترمة في الصباح
    Akademik politikadan anlarım ve saygı duyulan bir bilim insanıyım. Open Subtitles بالطبع سيكون انا بالواقع متمرسة بالسياسات الأكاديمية و كعالمة محترمة
    Yardım çağırısı duyup geldiğimde, karının üzerine çok geliyordu o yüzden de her namuslu kadının yapacağı gibi, onu vurdu. Open Subtitles وعندما أسرعت هنا للمساعدة أصبح شريرا للغاية لذا أطلقت عليه النار مثلها مثل أى امرأة محترمة
    Çok terbiyeli, çalışkan ve büyümekte olan küçük bir kızı var. Open Subtitles وهي محترمة وامرأة عاملة بجد ومعها بنت صغيرة جيدة
    Ve geçen hafta neredeyse Randalls'a varmıştım ki Bayan Weston'a yapacağım bu kadar kısa bir ziyaretin hiç ziyaret etmemekten çok daha acı verici ve saygısızca olduğunu anladım. Open Subtitles والاسبوع الماضي كنت قد وصلت للراندلز عندما لاحظت كم هي قصيرة المسافة التي قد تكون مؤذية وغير محترمة
    SP: Fakat akıl bizim iyi, edepli veya ahlaki yönlere gitmemize yol açabilir mi? TED ستيف: لكن هل بإمكان المنطق أن يقودنا إلى وجهات جيدة أو محترمة أو أخلاقية؟
    Kibar ol, saygılı ol, nazlı ol. Open Subtitles ‫كوني مهذّبة‬ ‫كوني محترمة وتصرّفي بخجل‬

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more