"محتمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • olası
        
    • olabilir
        
    • Belki
        
    • ihtimalle
        
    • ihtimal
        
    • mümkündür
        
    • ihtimali
        
    • olasılık
        
    • olasılıkla
        
    • imkansız
        
    • olabileceğini
        
    • muhtemelen
        
    • potansiyel
        
    • mümkün
        
    • muhtemel
        
    Mağaraya olası her girişi korumak için Ajan Dixon'la bir saha oluşturacaklar. Open Subtitles هم سيؤسّسون حافة مع الوكيل ديكسن لحراسة كلّ مدخل محتمل إلى الكهف.
    Burada kaldığımız her saniye, filoyu olası ataklara maruz bırakıyorsunuz. Open Subtitles انتم تعرضون الاسطول لهجوم محتمل بكل دقيقة نحن فيها هنا
    Dans kısmı için yardıma ihtiyacımız olabilir ama akrobatik kısım halloldu. Open Subtitles ربما محتمل اننا غير جيدون ونحتاج للجديد والأعمال الجميلة أنا سأفعلها
    Spektrometre alındığı zaman güvenlik ihlali yaşanmış olması mümkün olabilir mi? Open Subtitles حسنا، انه محتمل الذي ان الأمن مخروق متى جهاز الرصد سرق؟
    Belki de küçük bir kız bile yoktu. Hikayenin özü küçük kız değil. Open Subtitles محتمل انه لم يكن هناك فتاة اصلا المقصود من القصة ليس الفتاة الصغيرة
    olası Monikalı faaliyeti şüphesi. Yemeğe gelemediğin için üzülmüyorum. Gelememe nedenine üzülüyorum. Open Subtitles محتمل قيام مانيكان بنشاط مشتبه به أعتقد عِنْدَنا طرقُ مختلفةُ لحَلّ المشاكلِ
    Bu nedenle, mahkemeden, olası suçun bulunmadığını kayda almalarını istiyoruz. Open Subtitles ولهذا نطلب المحكمة أن تدخل التالي في لا سبب محتمل
    olası saklanma yeri olabilecek her yeri arayacak, özellikle de uzaktaki ek binaları. Open Subtitles تبحث تحديدًا عن المباني الملحقة النائية أيّ شئ قد يكون مكان إختباء محتمل
    Böyle olaylara hazırlık için 16 olası model üzerinde çalıştık. Open Subtitles لقد أعددنا 16 نموذج محتمل استعداداً لحصول حادثة مثل هذه
    İlk sorun şu: olası bir düşmanın bir siber savaş birliği kurduğunu duyurduğunu hayal edin, ama sadece kendi ülkesinin savunması için. TED المسألة الأولى : تخيل عدو محتمل اعلن أنهم يعملون على بناء وحدة حرب إلكترونية، ولكن فقط للدفاع عن بلادهم.
    Çevremizde 338 mermi çaplı Barett tüfekli bir keskin nişancı olabilir. Open Subtitles محتمل وجود قناص عسكري في المنطقة مسلحٌ ببندقية قنص عيار 338
    Pençeler bir şeyi delmek için, patlatmak için ve tutmak için uygun ama pençelerin uçları yakalamayı zorlaştırıyor ve tehlikeli olabilir. TED تُعدّ المخالب مثاليّة للثقب والتنقيب والتعلُّق، لكنّ نهايتها تجعل الإمساك صعبًا، وخطرًا بشكلٍ محتمل.
    Bir araya geliyorlar. Bu tuna çiftleşmesi olabilir. Ve işte orada, TED إنها تأتي مجتمعة. محتمل أن يكون هذا جماع تونة وها هي هناك
    Belki de o erkeklerin onun için doğru kişiler olmadığını biliyordu. Open Subtitles حَسناً، هو كما محتمل بأنّها عَرفَ أولئك الرجالِ كَانوا خاطئون لها.
    Belki ama olan her ne ise gösterdiği tepki pek tutkulu olmamış. Open Subtitles محتمل ولكن مهما كان ما حدث فإن رد فعله كان سريع الغضب
    O, bu adamı tanıyormuş. Biz onu tanıyoruz. Belki adamı bulabiliriz. Open Subtitles هى عرفت هذا الشخص نحن نعرفها،إذن محتمل ان نتمكن من معرفته
    Şu anki bulgularımıza göre bu büyük ihtimalle Dünya'nın içinden çıkıp geliyor. TED ما عثرنا عليها حتى الآن محتمل أنها تأتي من داخل الأرض.
    Konuşursa, muhtemelen nükleer savaş başlar. Bu sadece bir ihtimal. Open Subtitles ولو تكلم,ربما يمكن أن يبدأ حرب نووية ذلك فقط محتمل
    - Sen ona bakma. Türkiye'de herşey mümkündür. Seni kaçakçılıktan suçlamayabilirler. Open Subtitles كل شيء محتمل في تركيا انهم قد لا يعاقبونك على التهريب
    Yani doğal seleksiyon zarar verme ihtimali daha yüksek olan canlıları destekleyecektir. TED لذا فالانتقاء الطبيعى سوف يحفز الكائنات التى تسبب أكبر دمار محتمل.
    olasılık dışı senaryomuza göre uyurgezerliği, 24 saat açık sebze pazarını ve bir tane dahi uyanık olmayan mal sahibini içeriyor. Open Subtitles انه جزء من سيناريو غير محتمل يتضمّن المشي أثناء النوم التسوّق للزهور لمدة 24 ساعة مع أقل من مالك محل مُتيقظ
    Tek atış. Yakından mesafe. Büyük olasılıkla 38 kalibreli bir tabanca. Open Subtitles طلقه واحده من مدى قريب محتمل من مسدس عيار 38
    - Daha başında imkansız olan sorunu nasıl çözersin. - Çünkü Artık hiç bir şey bana imkansız görünmüyor. Open Subtitles لأنه لا شئ يبدو محتمل بالسنى لى بعد الان
    O halde siz yaradılış kitabındaki ilk günün uzunluğunun belirsiz olabileceğini söylüyorsunuz. Open Subtitles محتمل إذن ، يمكنك أن تفسر أنه فى اليوم الأول كما هو مدون فى سفر التكوين
    Araba yeni değil. muhtemelen '66 ya da '67 model. Open Subtitles السيارة ليست جديدة محتمل أن تكون طراز 66 أو 67
    Öyleyse yapmamız gereken şey küçük bir mikroçipe tüm potansiyel aydınlatma cihazlarını yerleştirmek. TED اذا كل ما علينا فعله هو وضع رقاقة صغيرة لكل جهاز اضاءة محتمل
    Evet, bence bu pekala mümkün. Her yerde oldukça fazla sayıda robot olacak. TED أجل, أعتقد أن هذا محتمل, وسيكون هناك الكثير من الروبوتات في كل مكان
    Başka bir deneyde, deneklerimize muhtemel bir iş adayının bilgilerini sunduk. TED في تجربة أخرى، قدمنا للمشاركين لدينا معلومات عن متقدم محتمل لوظيفة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more