"محطماً" - Translation from Arabic to Turkish

    • perişan
        
    • kırılmış
        
    • kırıldığını
        
    • yıkılmıştı
        
    • yıkılmış
        
    • Mahvolmuştum
        
    • canım yanmıştı
        
    • mahvolmuş durumdaydım
        
    Bir kadın yüzünden böyle perişan olmuş birini görmemiştim. Open Subtitles لم أري من قبل رجلاً محطماً هكذا بسبب امرأة:
    4. bölgenin alt kısımlarında bir çıkış kapısı kırılmış hâlde bulundu. Open Subtitles لقد وجِد باب المخرج محطماً و مفتوحاً في القسم السفلي الجنوبي
    Bu yüzden flütü parçalara ayırmış. Küçük çoban ertesi gün dağa indiğinde flütünün kırıldığını görmüş. İğrenç! Open Subtitles وعاد الراعي في الصباح التالي للجبال وشاهد المزمار محطماً ربما قال ذلك لكن
    Kont yıkılmıştı. Sevdiği kadın ona ihanet etmiş, yalan söylemişti. Open Subtitles الكونت كان محطماً , المرأة التي أحبها عروسه , خدعته
    Ama ölümüyle yıkılmış gibi de görünmüyorsun. Open Subtitles لكنك لا تبدو محطماً جداً بموتها أجل حسناً , لماذا تعتقدين أنني في العلاج ؟
    Bana hiç bir neden göstermemişti. Mahvolmuştum. Open Subtitles لم تعطني سبباً حتى كنت محطماً
    Kaybettiğimi bildiğim için canım yanmıştı. Open Subtitles كنتُ محطماً لأني كنتُ أعرف أني خسرت
    Laboratuvardan sorumlu olan kişi öylesine perişan oldu ki kendini öldürdü. Open Subtitles وكان الشخص المسؤول عن المعمل محطماً للغاية، فقام بالانتحار
    Buraya geldiğimde karımı kaybettiğim için perişan olduğumdan önemsememiştim ama şimdi... Open Subtitles عندما قدِمت إلى هنا, كُنت محطماً لأنني فقدت زوجتي, ولم أكن أهتمُ لشيء ولكن الآن..
    Calleigh bana perişan olduğunu söyledi. Open Subtitles كاليه أخبرتني بأن الزوج كان محطماً
    Öğrendiğim ikinci şey, hayatta kötü bir şeyler yaşadığınız bir dönemde kırılmış da olabilir kırılıp açılmış da olabilirsiniz. TED والدرس الثاني الذي تعلمته عندما تعيش إحدى اللحظات السيئة في الحياة، بإمكانك إما أن تكون محطمًا، أو محطماً ولكن منفتح.
    kırılmış bir şeyi nasıl kırabilirsin ki, Maya? Open Subtitles كيف تحطمين شيئاً كان محطماً من قبل يا مايا ؟
    Burası temiz ama ön kapı kırılmış. Open Subtitles المكان خالي لكن الباب الأمامي كان محطماً.
    Ailen öldüğü zaman kalbinin ne kadar kırıldığını anlattılar. Open Subtitles لقد أخبروني كيف كان قلبك محطماً عند وفاة والديك
    Kalbimin kırıldığını söylemiştim, sen de bana nedenini sormuştun? Open Subtitles . وأخبرتك بأنّ قلبي كان محطماً وسألتني عن السبب ؟
    Mary'nin öldüğünü ve kalbinin kırıldığını biliyorum fakat Sherlock Holmes da ölürse, yanında kim kalacak? Open Subtitles أعرف أن (ماري) قد ماتت وأعرف أن قلبك محطماً ولكن إذا مات (شيرلوك) أيضاً من سيكون لديك حينها؟
    Arabada görecektin. yıkılmıştı. Open Subtitles كان يجب أن تراه في السيارة، كان محطماً.
    Darwin yıkılmıştı. Open Subtitles غدا داروين محطماً.
    Edindiğimiz bilgilere göre, ailesini kaybetmek onu o kadar mahvetmiş ki dünyası yıkılmış. Open Subtitles -استناداً لما استطعنا إيجاده لقد كان محطماً للغاية بسبب خسارة عائلته -لقد انهار عالمه بأكمله
    Mahvolmuştum. Open Subtitles كنتُ محطماً
    Kaybettiğimi bildiğim için canım yanmıştı. Open Subtitles كنتُ محطماً لأني كنتُ أعرف أني خسرت
    Ben de üniversitedeki sevgilimle evlenmiştim ve beni boşadığında mahvolmuş durumdaydım. Open Subtitles أعني، أني تزوجت من حبيبتي بالجامعة وعندما طلقتني، كنت محطماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more