Yani, henüz saldırıya uğradığımız için, çok şanslıyız, Prue. | Open Subtitles | أعني، إننا محظوظات لأننا لم نُهاجَم حتى الآن |
Ben biraz incindim. Şu anda iyi olduğumuz için şanslıyız. | Open Subtitles | حسناً ، إنني تأذيت قليلاً ، في الحقيقة نحن محظوظات لوقوفنا الآن هنا |
Bunların zaten bildiğimiz için ne kadar da şanslıyız değil mi? | Open Subtitles | ألسنا محظوظات لأننا نعرف مسبقاً تلك المشاعر؟ |
Birileriyle beraber olduğunuz için çok şanslısınız. | Open Subtitles | اوه,أنتما محظوظات جدا لأنكما بصحبة اخرين |
Siz dişi köpekler duşta söylerken seyirci bulursanız şanslısınız! | Open Subtitles | أيتها الحقيرات ستكن محظوظات لو امكنكن الغناء في الحمامات بعد الأن |
Kız arkadaşlarınız sizin gibi erkek arkadaşa sahip oldukları için şanslılar. | Open Subtitles | صديقاتكم، محظوظات بإمتلاكهم أصدقاء مثلكم |
Suratlarındaki o ezik, üzgün ifadeyi görmek, ne kadar şanslı olduğumuzu yeniden hissettiriyor. | Open Subtitles | رؤية وجوههن الصغيره الحزينه المسحوقه، تجعلني ادرك كم نحن محظوظات |
Baskından sonra hazırlık yapmamıza izin verdikleri için bile şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظات لجعلهم لنا نجلس بعد كل هذا الاقتحام |
Altından para istemediği için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظات أنه لم يطلب جنيهات ذهبية |
Bizden Krugerrands altını istemediği için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظات أنه لم يطلب جنيهات ذهبية |
Belki de şanslıyız. Biz yırttık. | Open Subtitles | \u200fربما نحن محظوظات لتوقفنا عن القيام بهذا. |
Oradan canımızı kurtardığımız için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظات أننا خرجنا أحياء من هناك . |
- şanslıyız, değil mi? | Open Subtitles | -نحن محظوظات , أليس كذلك؟ |
Siz kızlar, çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنتن يا فتيات محظوظات |
Siz çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنتن فعلاً محظوظات |
Hepiniz çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنتن جميعاً محظوظات |
Onlardan da kurtulmadığımız için şanslılar. | Open Subtitles | إنهن محظوظات أننا لم نتخلص منهن أيضا ؟ |
Buna sahip oldukları için şanslılar. | Open Subtitles | إنهن محظوظات للحصول على هذا. |
O çocuklar sen öğretmenleri olacağın için çok şanslılar. | Open Subtitles | هؤلاء الطالبات محظوظات بك |
Bazıları ABD'de yaşamanın bir yolunu bulacak kadar şanslı. | Open Subtitles | بعض هؤلاء النساء محظوظات لوصولهن إلى الولايات المتحدة |