"محظوظات" - Traduction Arabe en Turc

    • şanslıyız
        
    • şanslısınız
        
    • şanslılar
        
    • kadar şanslı
        
    Yani, henüz saldırıya uğradığımız için, çok şanslıyız, Prue. Open Subtitles أعني، إننا محظوظات لأننا لم نُهاجَم حتى الآن
    Ben biraz incindim. Şu anda iyi olduğumuz için şanslıyız. Open Subtitles حسناً ، إنني تأذيت قليلاً ، في الحقيقة نحن محظوظات لوقوفنا الآن هنا
    Bunların zaten bildiğimiz için ne kadar da şanslıyız değil mi? Open Subtitles ألسنا محظوظات لأننا نعرف مسبقاً تلك المشاعر؟
    Birileriyle beraber olduğunuz için çok şanslısınız. Open Subtitles اوه,أنتما محظوظات جدا لأنكما بصحبة اخرين
    Siz dişi köpekler duşta söylerken seyirci bulursanız şanslısınız! Open Subtitles أيتها الحقيرات ستكن محظوظات لو امكنكن الغناء في الحمامات بعد الأن
    Kız arkadaşlarınız sizin gibi erkek arkadaşa sahip oldukları için şanslılar. Open Subtitles صديقاتكم، محظوظات بإمتلاكهم أصدقاء مثلكم
    Suratlarındaki o ezik, üzgün ifadeyi görmek, ne kadar şanslı olduğumuzu yeniden hissettiriyor. Open Subtitles رؤية وجوههن الصغيره الحزينه المسحوقه، تجعلني ادرك كم نحن محظوظات
    Baskından sonra hazırlık yapmamıza izin verdikleri için bile şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظات لجعلهم لنا نجلس بعد كل هذا الاقتحام
    Altından para istemediği için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظات أنه لم يطلب جنيهات ذهبية
    Bizden Krugerrands altını istemediği için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظات أنه لم يطلب جنيهات ذهبية
    Belki de şanslıyız. Biz yırttık. Open Subtitles \u200fربما نحن محظوظات لتوقفنا عن القيام بهذا.
    Oradan canımızı kurtardığımız için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظات أننا خرجنا أحياء من هناك .
    - şanslıyız, değil mi? Open Subtitles -نحن محظوظات , أليس كذلك؟
    Siz kızlar, çok şanslısınız. Open Subtitles أنتن يا فتيات محظوظات
    Siz çok şanslısınız. Open Subtitles أنتن فعلاً محظوظات
    Hepiniz çok şanslısınız. Open Subtitles أنتن جميعاً محظوظات
    Onlardan da kurtulmadığımız için şanslılar. Open Subtitles إنهن محظوظات أننا لم نتخلص منهن أيضا ؟
    Buna sahip oldukları için şanslılar. Open Subtitles إنهن محظوظات للحصول على هذا.
    O çocuklar sen öğretmenleri olacağın için çok şanslılar. Open Subtitles هؤلاء الطالبات محظوظات بك
    Bazıları ABD'de yaşamanın bir yolunu bulacak kadar şanslı. Open Subtitles بعض هؤلاء النساء محظوظات لوصولهن إلى الولايات المتحدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus