"محظوظ أنني" - Translation from Arabic to Turkish

    • için şanslısın
        
    Benim ufaklıkları yolda camdan dışarı atmana rağmen hala seninle konuştuğum için şanslısın. Open Subtitles أجل، أنت مضحك أنت محظوظ أنني لازلت اتحدث معك بعد أن ألقيت بسوائلي في الطريق السريع
    Burada ailemle olduğum için şanslısın, Hop, yoksa seninle şahsen ilgilenirdim. Open Subtitles إنك محظوظ أنني هنا مع عائلتي يا هوب, وإلا لتعاملت معك بنفسي.
    Bak, son yanlış alarmdan sonra halen burda olduğum için şanslısın. Open Subtitles انظر، بعد ذاك الإنذار الخاطيء الأخير أنت محظوظ أنني هنا
    Seni takip ettiğim için şanslısın. Bir dahaki sefere ufak bir uyarıya ne dersin? Open Subtitles أنت محظوظ أنني تتبعتك ماذا عن تحذير في المرة التالية؟
    Dalış sertifikama ihtiyacım olduğu için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنني اريد شهادة الغوص.
    Zor durumda olduğunu bildiğim için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنني علمت أنك في مشكلة.
    Gözlerini oymadığım için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنني لن أقلع عينيك اللعينتين
    Seni harcamadığım için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنني لم أهدرك أنت.
    - Kıçını kapının önüne koymadığım için şanslısın! Open Subtitles - أنت محظوظ أنني لم أعلق رقبتك!
    Ben aradığım için şanslısın, dostum. Open Subtitles أنت محظوظ أنني المتصل (آرلين) عازمة على رمي زجاجة حارقة
    Seni şuracıkta öldürtmediğim için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنني لم اقتلك هنا
    - Seni de götürmediğim için şanslısın. Open Subtitles أعني ، بجانب سريرك... -أنتَ محظوظ أنني لم أعتقلكَ
    Bütün dişlerin yere inmediği için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ,أنني لم أُحطم اسنانك!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more