"محقه" - Translation from Arabic to Turkish

    • haklısın
        
    • haklıydın
        
    • haklıydı
        
    • Doğru
        
    • haklıymış
        
    • haklısınız
        
    • haklısındır
        
    • haklıymışsın
        
    • haklıyım
        
    • haklı
        
    • Haklıydım
        
    • haklıysan
        
    O konuda haklısın bak. Seni yanıma almayacağım kesin ama. Open Subtitles انتى محقه فى ذلك اعلم انى لن اقوم باعطائك توصيله
    Tabi haklısın. Belki şu anda pek rahatlatıcı gelmiyor bunlar sana. Open Subtitles بالتأكيد أنت محقه ، ربما لن تتفهمي كلامي في هذه اللحظه
    Sen haklıydın. Ben haksız. Ama şu anda "sana söylemiştim" konuşması yapacak zamanımız yok. Open Subtitles أنت محقه أنا أخطأت ولكنه ليس الوقت المناسب لهذا.
    Belki de doktor haklıydı. Senin Arnavut olmadığını söylemişti. Open Subtitles ربما كانت الطبيبه محقه قالت بأنك لست ألبانياً
    Şey, sen haklıydın, lise doğruluk için Doğru bir yer değil. Open Subtitles حسناً، لقد كنتِ محقه الثانوية ليست مكاناً للحقيقه
    Sherry haklıymış. Open Subtitles شيري محقه ، لقد تم اخلاء القوات منذ ساعة
    Hayır, haklısın. Çünkü kelimeler işe yaramıyor. Bu nedenle sana bu şarkıyı yazdım. Open Subtitles لا , أنتي محقه لان الكلمات لاتنفع , لذلك كتبت لك هذه الآغنيه
    Tamamen haklısın, Bayan Clyde. Artık kimseye güvenemeyiz. Open Subtitles أنت محقه تماما يا مس كلايد لا يمكننا أن نثق بأى أحد
    Patrick Verona ile kırıştırmak yerine ihtiyar kadınlara su dağıtan sensin ama sen haklısın. Open Subtitles افضل من تقبيل باتريك فرونا لكنكي محقه انا المثيرة للشفقة 175 00:
    haklısın. Geçen bunca seneden sonra, düzenin nasıl işlediğini, iyi biliyorum. Open Subtitles أنتِ محقه, بعد كل هذه السنوات أعلم كيف تسير الأمور.
    haklısın. Çok fazla zarar verdim. Biliyorum. Open Subtitles أنت محقه لقد فعلت الكثير من الدمار يمكنى رؤيه هذا
    haklıydın, burada ölmek istemiyorum. Open Subtitles أنتى محقه يجب ألا أموت هنا كيف خرجت من غرفتك ؟
    - haklıydın. Biraz ayrı kalmak ikimize de yaradı. Open Subtitles وكنت محقه أرى الأن انه الوقت أعطانا الكثير من الأشياء الجيده
    Stella haklıydı. Open Subtitles ستيلا كَانتْ محقه. لم يكن من أجل المالِ.
    Belki de Lux ilk tanıştığımızda söylediklerinde haklıydı. Open Subtitles ربما لكس كانت محقه ، عندما قالت لي عندما قابلتها لأول مرة
    - Orduyu da, o çocukları da s*keyim! - Doğru. Open Subtitles اللعنه على الجيش وعلى هؤلاء الاولاد هل انا محقه
    Annem haklıymış, şu şişeleri yeterince büyük üretmiyorlar. Open Subtitles أمي كانت محقه, هم لا يجعلون الزجاج كبير بشكل كاف
    Şu an hissettiğim kadarıyla, belki de haklısınız. Önce bir rehabilitasyon merkezine gitmeliyim. Open Subtitles ما افكر به الآن انك ربما تكوني محقه يجب علي الذهاب لمركز إعادة التّأهيل أولاً
    Deneyimlerime göre böyle bir şeyden şüpheleniyorsan onda dokuz haklısındır. Open Subtitles حسنا حسب خبرتي إذا كنتي تشكين بشئ كهذا فبنسبة 9 من 10 أنتي محقه
    Bunun kötü biR fikir olduğunu söylediğinde haklıymışsın. Open Subtitles حسناً, انتِ محقه بخصوص أن هذه كانت فكره سيئه
    Diyelimki haklıyım. Diyelimki nerede olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles أفترض أنني محقه ،افترض انهم لا يعلمون أين هيا
    O haklı. CIA bilemez. Ve bu isimleri bilen tek kişi benim. Open Subtitles انها محقه, ال سي اي ايه لا تعرف, انا فقط اعرف الاسماء
    Fakat, olanlardan çıkaracağımız ders şu ki : Haklıydım. Open Subtitles لكن العبرة التي نخذها من هذه هو انني كنت محقه
    Ama haklıysan, ve şu an bir şey söylersek o zaman Maggie cezalandırılabilir ve o küçük çocuk ortada kalır. Open Subtitles لكن اذا كنتي محقه وقلنا لها شيئا ربما ماجي ستعاقب والمصروف ينقطع عن الطفل الصغير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more