"محير" - Translation from Arabic to Turkish

    • karışık
        
    • karıştırıcı
        
    • şaşırtıcı
        
    • karmaşık
        
    • karıştı
        
    • bulmaca
        
    • karışıktı
        
    • şaşırtıyor
        
    Ve tarama sonuçlarının gösterdiğine göre tamamen yetişkin durumda. Çok karışık bir durum. Open Subtitles و رغم هذا أجهزتنا تشير أنه بالغ و مكتمل النمو هذا محير للغاية
    Kafan karışık, çünkü öldürdüğümüz insanlar takım elbise taşıyorlar ve burası da Londra, küçük bir köy değil. Open Subtitles انت محير بالفعل لان من نقتلهم بالفعل يضعون اناس محترفون لحمايتهم و هذه لندن و ليست مجرد قرية قبيحة
    Kayınpederim hastalandığı için kafa karıştırıcı bir duruma mahsur kalacaksın. Open Subtitles ، حيث أن حماي إنهار فستكونين في موقف محير وصعب
    Biraz kafa karıştırıcı, değil mi?Hemen anlaşılmıyor. TED ذلك محير نوعا ما صحيح؟ وذلك لإنه لم تندمج الأفكار بشكل صحيح.
    Evrim tarihiyle ilgili argümanları bugün ne yapmamız gerektiğine yönelik kullanmayı denemek oldukça şaşırtıcı. TED إنه محير جدا, محاولة استخدام الحجج حول التاريخ التطوري لتحويل هذا إلى ما يجب علينا القيام به اليوم
    karmaşık bir konu çünkü gerçekten de bu medeniyetlerin var olduğunu umuyoruz. TED إن هذا الأمر محير لأننا نتوقع وجود هذه الحضارات، أليس كذلك؟
    Vali için politik kuralları gözden geçiriyorduk, işler karıştı. Open Subtitles كنا نراجع القوانين السياسية للحاكم و هو محير
    Bence annenim hemşiresi olmanın karışık bir çantaya benzediğini fark edeceksin. Open Subtitles أعتقد أنك سوف تجدين الإعتناء بوالدتي .. شيء محير
    Her şey nasıl böyle karışık hale geldi? Open Subtitles يا إلهي، كيف أصبح كل شيء محير للغاية هكذا؟
    Her şeyi nasıl böyle karma karışık ettim? Open Subtitles يا إلهي، كيف أصبح كل شيء محير للغاية هكذا؟
    Kesinlikle. Oldukça karışık. Zavallı Santa ne yapsın? Open Subtitles تمامًا ، هذا محير ماذا سيفعل المسكين سانتا ؟
    Yine de, birazcık da olsa karışık bir durum olmalı. Bir şeyler hissediyorsundur. Open Subtitles رغم هذا هو محير بعض الشيء أنت مرتبطة بهذ الشعور
    Picasso'nun öncüsü olduğu soyut Kubizm akımıyla yapıldığı için resmin muazzam tuvali baştan kafa karıştırıcı. TED إن القماش التذكاري لهذه اللوحة محير من البداية، مُقدمًا بالأسلوب التكعيبي المُجرّد الذي ابتكره بيكاسو.
    Hayatlarını kurtarmak için insanları aşırı dozla uçuramazsın, bu kafa karıştırıcı olur. TED إنك لا تريد أن تشغل أجسام الناس ميكانيكيا فقط حتى تنقذهم، إن هذا محير حقًا.
    Biraz kafa karıştırıcı; ama tutuklamaya karşı konulduğu sırada öldürüldü. Open Subtitles الأمر محير قليلا لكن يبدو انها قد قتلت أثناء مقاومتها الإعتقال
    Bu biraz kafa karıştırıcı. Open Subtitles الذي يرعى أبي المحتضر و هذا محير بعض الشئ
    Üzerini değiştirmesinin uzun süreceğini düşünmemiştim, bunların hepsi çok şaşırtıcı. Open Subtitles لماذا ؟ لم أكن أظن أنه سيستغرق وقتاً طويلاً حتى يعود لإرتدائهم أنه لأمر محير
    Cole. Bu çok şaşırtıcı. Ne kadar ilginç bir teklif yaptın. Open Subtitles اوه , اوه , كول , هذا محير اى عرض مخادع تقوم به
    Durum çok karmaşık. Şimdi gidip yardım çağıracağız. Open Subtitles شئ محير جداً نذهب الآن ونحضر بعض المساعدة.
    Kafam karıştı, bizi izliyorlardı. Open Subtitles ولكـن الأمر محير والناس تنظر فيكِ
    Hayır, bu bir bulmaca. Open Subtitles لا ، انه لغز محير.
    Köprüye vardığımızda fena halde kafam karışıktı. Open Subtitles عندما وصلت للجسر كان الوضع محير جدا "يقصد جسر بروكلين"
    Daha fazla alarm şaşırtıyor ve daha garip suçlar işleniyor. Open Subtitles فهذا محير جداً وغالباً ما تكون هذه الجرائم ذا طبيعة غريبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more