"مخابئهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • zula
        
    • saklandıkları
        
    Haftanın birkaç günü zula evlerinden birinde takılıyormuş. Open Subtitles إنّه يزور أحد منازل مخابئهم عدّة مرّات في الأسبوع.
    Nerede satış yaptıkları, nerede zula yaptıkları, hepsi. Open Subtitles أين يُجرون عملياتهم، وأين تقع مخابئهم.
    Bu kafasızların saklandıkları yerlerden çıkmaları zamanı. Open Subtitles إنّه وقت خروجهم من مخابئهم هل لديكِ نقود لتذكرة الحافلة ؟
    Tırpana balıkları genellikle grup halinde dolaşan fırsatçı bir balık sürüsüdür ve korkup saklandıkları yerden çıkan küçük hayvanlara saldırmayı beklerler. Open Subtitles سمك الشعاع فى أغلب الأحيان يسافر مع حاشيته الخاصة سرب السمك الإنتهازى جاهز للإنقضاض على حيوانات صغيرة خائفة من مخابئهم
    Aynen söylediğin gibi saklandıkları yerlerden çıkıp hızlı ve heyecanlı bir ceza ile karşılanıyorlar. Open Subtitles أعضاء الرتل الخامس يخرجون من مخابئهم كما توقّعتِ و هم يُقابلون بعقابٍ سريع و شديد
    Geçen gün gemiden gönderdiğimiz mesajla insanlara saklandıkları yerlerden çıkmalarını söyledik. Open Subtitles الرسالة التي أرسلناها من السفينة قلنا للناس أن يخرجوا من مخابئهم منذ يومين
    Yepyeni bir kamyonet onları saklandıkları yerden çıkarır diye düşündüm. Open Subtitles ظننت أنّ فكرة الشاحنة الجديدة قد تحملهم على الخروج من مخابئهم
    saklandıkları yerde canlarına okurum. Open Subtitles أخنقهم بالدخان كي يخرجوا من مخابئهم
    O Pict'leri tanıyor. Tarzlarını, saklandıkları yerleri biliyor. Open Subtitles إنها تعرف الـ(بيكت)، تعرف طرقهم، تعرف مخابئهم.
    "John May" mesajıyla birlikte direniş üyelerinin saklandıkları yerlerden ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Open Subtitles بعد رسالة (جون ماي)، نتوقع خروج أعضاء المقاومة من مخابئهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more