"مخبز" - Translation from Arabic to Turkish

    • fırın
        
    • Fırını
        
    • pastane
        
    • pastanesi
        
    • fırında
        
    • ekmek
        
    • fırından
        
    • fırının
        
    • fırınının
        
    • pastanesini
        
    • pastanesinde
        
    • pastanede
        
    • pastaneden
        
    • pasta
        
    • Bakery
        
    Ama eğer bir bardak kahve istersen o civarda eski bir fırın var. Open Subtitles ولكن إذا كنت ترغبين ،كوب من القهوة هناك مخبز قديم في ذلك الحي
    Ama eğer bir bardak kahve istersen o civarda eski bir fırın var. Open Subtitles ولكن إذا كنت ترغبين ،كوب من القهوة هناك مخبز قديم في ذلك الحي
    Bu ilk Kolay-Pişir Fırını'mı alıp Basit-Monica Fırınını açtığımdan beri rüyamdı. Open Subtitles انه حلمى منذ ان حصلت على أول فرن لخبز العيش وفتح مخبز مونيكا
    Buffalo'nun merkezinde bulunan Kowolski Fırını 30 yıldır günahkar bir tatlılıktaki kremalı Polonya çörekleri ve çöreklerin neden olduğu şeker komasıyla tanır. Open Subtitles لثلاثين سنة مخبز الكوالسكى كان المخبز الاساسى فى مدينة بافالو المعروفين بمنتجاتهماللذيذه المليئه بالكريمه بشكل شرير
    Demek istediğim, onun sadece tek bir yasal işini hallettim, ...o da pastane açmasıyla ilgiliydi ve orası da zaten yandı kül oldu. Open Subtitles صحيح ، تعاملت مع قضية تخصها بخصوص مخبز امتلكته ، أجل و الذي لسوء الحظ احترق كلياً
    Hemen şu köşede harika bir aile pastanesi var. Open Subtitles هناك مخبز الأب و الأم الصغير العظيم هناك فقط بعد تلك الزاوية مكان سويدي ..
    Hep bir fırında buluşurduk ve bir fırın açmanın hayalini kurardık. Open Subtitles لقد التقينا في مخبز وكنا دوما ً نتكلم عن إمتلاك واحدا ً
    İkisi her zaman bir fırın açmaktan bahsederdi. Open Subtitles أترين، كانا يتكلمان دوما ً عن إنشاء مخبز سويا ً
    fırın ateşinden bir bağ küba purosunu kaçırırken parmak uçlarımı yaktım. Open Subtitles احرقت اطراف اصابعي في محاولة لإنقاذ بعض من الكوبيين من مخبز محترق
    Buffalo'nun merkezinde bulunan Kowolski Fırını 30 yıldır günahkar bir tatlılıktaki kremalı Polonya çörekleri ve çöreklerin neden olduğu şeker komasıyla tanır. Open Subtitles لثلاثين سنة مخبز الكوالسكى كان المخبز الاساسى فى مدينة بافالو المعروفين بمنتجاتهماللذيذه المليئه بالكريمه بشكل شرير
    ...bu yüzden Brooklyn'de bir İtalyan aile Fırını buldum. Open Subtitles لذا فإنني وجدت لنا عائلة ايطالية لها مخبز في بروكلين.
    Bazı bölgeler ve şehirlerin kendine has bir kokusu var, aynı şekilde yerlerin ve etrafınızdaki şeylerin de. Ve eğer şanslıysanız, burnunuzu takip ederek aradığınız yeni Fırını bulabilirsiniz. TED بعض المقاطعات والمدن لها رائحتها المميزة كما تفعل الأماكن والأشياء من حولك، وإذا كنت محظوظاً، يمكنك أن تتبع أنفك الى مخبز جديد كنت تبحث عنه
    Sana bir pastane ayarlamayı düşünüyordum. Open Subtitles كنت أفكر أن بوسعي أقيّم لكِ مخبز أو أي عمل كهذا
    Kaldığım otelin yanında harika bir pastane vardı. Open Subtitles وكان هناك مخبز رائع بالقرب من فندقي
    Ve tam altında dünyanın en iyi pastanesi var. Open Subtitles و في الأسفل يوجد أفضل مخبز في العالم
    Bir mağazada tezgahtar gibi veya fırında falan çalışıyor gibi değildik. Open Subtitles لم يكن الأمر كأننا عملنا معا في متجر أو مخبز أو ما شابه لقد كنا شركاء وعندما تصبح شريكاً، فأنتم عائلة..
    fırında çalışıyorsun ve sadece ekmek mi çalabildin? Open Subtitles أنتِ تعملين في مخبز وكل ماأستطعتِ سرقته هو الخبز؟
    Pastayı şehir merkezindeki küçük bir fırından aldık. Open Subtitles تعرفنا عليها في مخبز صغير في وسط المدينة
    O da koyduğumun New York'undaki en iyi fırının pastasından bir lokma aldığını sanır. Open Subtitles إلى ديفيري , الذي أعتقد بانها كانت من نيليس , أفضل مخبز في نيويورك أكل قطعة
    Ama inanın bana, Parito'nun fırınının oradaki o çıkmaz sokağa hiç girmeyecekti! Open Subtitles لكن صدقنى... لم يكن عليه ان يسلك هذه الحارة عند مخبز باريتو.
    Senin yüzünden ninenin pastanesini kurtarmak için çok geç kaldık. Open Subtitles والأن , الفضل لك, الوقت متأخر جدا لأنقاذ مخبز الجدة.
    Bu, elle yazılmış bir tabela ve Brooklyn'deki eski mahallemde bir kaç yıl önce bir aile pastanesinde görülmüştü. TED هذه علامة مكتوبة يدويا ظهرت في مخبز صغير في حيي القديم في بروكلين قبل بضع سنوات.
    Adam bayağı yakışıklı, üstelik pastanede çalışıyor. Open Subtitles كانت عضلاته ظاهرة بالإضافة إلى أنه يعمل في مخبز
    Ona Georgetown'daki pastaneden çörek alacaktım. Open Subtitles ل، اه، الذهاب الحصول عليه بعض الكعك في هذا، اه، مخبز في جورج تاون.
    -Sadece bi pasta, hallederiz Open Subtitles إنها كعكة سيكون هناك مخبز مفتوح في المدينة
    Bu arada Samantha ve ben City Bakery'de tatlıları eleştiriyorduk. Open Subtitles كنا نقيّم الحلويات في مخبز المدينة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more