Ya arka pencereden tırmanıyor ya da bodrumda saklanıyor çünkü Henry odasından yalnız çıktı, görünürde kız falan yok. | Open Subtitles | حسناً، إمّا أنّها قفزت من النافذة الخلفية أو أنّها مختبئة في القبو لأنّ هنري خرج من غرفته لوحده تماماً، |
Yatağın altında saklanıyor. Ama başkasını gönder, lütfen. | Open Subtitles | لقد كانت مختبئة تحت السرير ولكن أرسل بشخص آخر , من فضلك |
Peki o ölümcül çıngıraklı yılan ne olacak? Askerlerden saklanırken gördüğünüz. | Open Subtitles | وماذا عن تلك الافعى القاتلة وانت مختبئة من الجنود ؟ |
Babasının bir gangster olduğunu beş yıldır babasından saklandığını... | Open Subtitles | لقد أخبرتني أن والدها رجلُ عصابات. و أنها كانتَ مختبئة منه، منذ سنوات. |
Su deposu yüzünden. Su deposunda saklanıyormuş. | Open Subtitles | بسبب خزان المياه كانت مختبئة بخزان المياه |
Bu işlerden anlamam, ama şirketlerin içinde gizli şirketleri var. | Open Subtitles | لا أفهم أيًّ منه، لكن لديهِ شركات مختبئة داخل شركات |
Tüm yazımı bir köşede saklanıp film izleyerek, unutmaya çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | لذلك قضيت أغلب الصيف مختبئة أشاهد أفلام وأحاول أن أنسى |
Ve arkalarında saklanan 500'den fazla bu küçük yaratıktan var. | TED | وكان لدينا أكثر من 500 من هذه الأقزام مختبئة خلفها. |
Çok karanlıktı, saklanıyordum. Onu sadece bir saniyeliğine görebildim. | Open Subtitles | كان العتمة، كنت مختبئة و لقد رأيته لوهلة فقط |
Nerede saklanıyordun? | Open Subtitles | مرحبا فتاتي أين كنتي مختبئة طول هذه الفترة ؟ |
Geri kalanlar muhtemelen safra kesesinde saklanıyor. Ultrason yapın. | Open Subtitles | بقيتها مختبئة بالمرارة قوموا بفحص موجات فوق سمعية |
Geri kalanlar muhtemelen safra kesesinde saklanıyor. Ultrason yapın. | Open Subtitles | بقيتها مختبئة بالمرارة قوموا بفحص موجات فوق سمعية |
İnternet'te gezen videodaki kahrolası dev donda mı saklanıyor? | Open Subtitles | أهى مختبئة فى ثيابك الداخلية المعروضة على النت؟ |
Muhtemelen şu anda birileriyle saklanıyor. | Open Subtitles | انها على الارجح مختبئة مع شخص آخر حاليًّا |
İnsanların bihaber olduğu bir dünyaya ait olduğumu öğrenmek için saklanırken bir şeyler arıyordum. | Open Subtitles | أبحث و أنا مختبئة. لأجد نفسى منتمية لعالم لايعرفه البشر. |
Ayrıca yedi yaşındaki kızını evde kanepenin altında saklanırken bulmuşlar. | Open Subtitles | انهم وجدوا ايضا ابنته ذو سبع سنوات فى المنزل، مختبئة تحت الاريكة. |
Çocuklar bu manastırda saklandığını düşünüyor. | Open Subtitles | الأطفال يقولون أنها مختبئة هنا |
Su deposu yüzünden. Su deposunda saklanıyormuş. | Open Subtitles | بسبب خزان المياه كانت مختبئة بخزان المياه |
Zırhtaki küçük gizli yarıkları. | Open Subtitles | صغيرة مختبئة , تشق طريقها خلال الحشود المدرعة |
İnsanların bihaber olduğu bir dünyaya ait olduğumu öğrenene kadar saklanıp araştırdım. | Open Subtitles | ابحث بينما انا مختبئة فقط كي اكتشف انني انتمي الى عالم مخفي عن البشر |
Çatı yapısı, normal olarak betonun içinde saklanan ucuz demir çubuklardan yapıldı. | TED | بنية السقف مصنوعة من قضبان حديدية رخيصة مختبئة عادة خلف الأسمنت |
Savaş boyunca çalıların arasında saklanıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت مختبئة في الشجيرات طوال الوقت |
Bir hayal içinde saklanıyordun ve gerçekten iyi batırdın. | Open Subtitles | لقد كنت مختبئة في عالم خيالي، ويا له من عالم سخيف. |
Son 6 aydır bu evde saklanıyorum çünkü çünkü oylaman seni zayıf göstermemden korktu. | Open Subtitles | أنا مختبئة في هذا المنزل منذ ستة أشهر لأنك كنت خائف من أن هذا يجعلك تبدو ضعيفاً |
Ama boyutlar gizlenmiş olsa bile, bizim gözlemleyebildiğimiz şeyler üzerine etkisi olacaktır, çünkü bu ek boyutların biçimleri sicimlerin ne şekilde titreşeceğini sınırlıyor. | TED | ولكن بالرغم من ان الابعاد مختبئة ولكن لديها تأثير على الاشياء نستطيع ملاحظته لأن شكل الابعاد الاضافية يقيد كيفية قدرة الأوتار على الاهتزاز |
Eğer biraz mantığı varsa saklanıyordur. Rory! | Open Subtitles | اذا كانت تفكر جيدا فستكون مختبئة الآن |
O halde neden bir haftadır yatak odanda saklanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا كنت مختبئة في غرفة النوم لمدة أسبوع |
Kötü adam, kızı yakalamak için aşağıya indiklerinde kız arkalarında bulunan ve saklandığı meşe ağacından atlayıp ağır kapıyı kaldırır ve kapıyı üstlerine kapatır. | Open Subtitles | عندما ينزل الشرير للأسفل ليمسكها تقفز من خلف شجرة البلوط الضخمة حيث كانت مختبئة و تحمل الباب الثقيل عن الأرض |
Oysa tümör çekirdeği, bağışıklık hücrelerinden saklanarak güvenle yayılabileceği ideal bir ortam oluşturur. | TED | في الواقع، فإن نواة الورم تشكّل بيئة مثالية حيث يمكنها أن تتضاعف بأمان، مختبئة من الخلايا المناعية. |