"مخطئه" - Translation from Arabic to Turkish

• yanılıyorsun
• yanılıyor
• hatalı
• Yanlış
• hata
• yanılıyorsunuz
• hatalıydım
• yanıldığını
• yanıldığımı
• yanıldım
• yanılıyorumdur

Bu saçmalıkların sayesinde o işi bırakacağımı sanıyorsan, o konuda da yanılıyorsun.
واذا كنت تعتقدين ان هرأك سوف يجعلني أستسلم بخصوص العمل,فأنت مخطئه أيضاً

Bu konudaki saçmalıklarını dinleyeceğimi sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
وإذا كنت تعتقدين انني سأستمع الى الهراء السخيف منك حول هذا الموضوع فأنت مخطئه.

Güçlerini daha önce uyum içerisinde yaşayan bir krallık yaratmakta kullanmış usta büyücü Merlin'e inanarak yanılıyor muyum?
هل انا مخطئه للايمان بالساحر العظيم ميرلين الذى استخدم قوته مره,ليعيد الوئام للمملكه؟

Bana senin benden daha iyi anne olduğunu ispatlamaya çalışıyorsun, Lindsay'in hatalı olduğunu.
أنت فقط تريدين أن تثبتي أنك أم أفضل مني و أن ليندساي كانت مخطئه

Sana Yanlış bilgi verilmiş. İspanyol'a bundan çok fazla borcum var.
يبدو إنكي مخطئه أنا مدين أكثر من ذلك بكثير لذلك الأسباني

Ama tamamen yanılıyorsam ve bu büyük bir hata olsa bile yanımda olacağını bilmeliyim.
ولكن إن كنت مخطئه تماماً وكانت هذه غلطه كبيره احتاج ان اعلم انك سوف تكونين هناك لي

- Korkarım yanılıyorsunuz madam. - Bu adamı tanıyor musun?
اخشى انك مخطئه يا سيده - تعرفى هذا الرجل ؟

Victoria hakkında yanılıyorsun. Daha 9 yaşındaydın.
أنتِ مخطئه بخصوص فيكتوريا لقد كان عمرك 9 أعوام فقط

Onun senin her şeyin olduğunu düşünüyorsun ama yanılıyorsun, Leanne.
أنت تعتقدين أنه كل ما تملكين لكنك مخطئه ليان

Ama yanılıyorsun. Korkan benim, sen değilsin.
ولكنك مخطئه أنا من عليه الخوف وليس أنتِ

Aslında yanılıyorsun. Ben varım.
في الحقيقه ، انتِ مخطئه لديه انا أيضاً

Hatta yanıldığında, ki bu konuda yanılıyor!
حتى عندما كانت مخطئه , و هي مخطئه في هذا

Ve...yanılıyor olabilirim ama hala gözümün önünden gitmeyen o adam, kütüphanedeki adamdı.
وأنا , ... ممكن أن أكون مخطئه ,لكن الوجه الذي أراه أمام عيني دائما ...أنه الشخص من المكتبة

Ve yanılıyor olabilirim ama eğlence kisvesi altında zulmü kabul edemeyiz.
وقد أكون مخطئه لكن لا أظن أننا صدقنا على "إضطهاداً تحت إسم "مرحاً

Bu sefer hatalı değilim.
أنا لست مخطئه, لقد رأيته للتو يتلوي من الألم

hatalı olduğumu biliyorum, ve aramızdakinin aşk olmadığını biliyorum.
انا اعرف انى كنت مخطئه وانا اعرف ان ما كان بيننا لم يكن حبا

Ve şimdi hatalı olduğumu kabul etmezsem düğünümüz olmayacak.
‫والآن إذا لم أعترف بأنني كنت مخطئه فإن زفافنا لن يتم

Eğer Yanlış hatırlamıyorsam, deneylerde herhangi biri ölmedi, değil mi ?
إذ لم أكن مخطئه ألم يموت أحد في التجارب ؟

Adam, benim hata yaptığımı kanıtlamaktan çok sevk alıyor.
الرجل يستمتع كثيرا باثبات أنى مخطئه أخر شئ

Bayan Carlisle, bir şeyi kesin olarak söyleyeyim. Bu konuda yanılıyorsunuz.
انسه (كارلايل) أؤكد لك أنك مخطئه فى هذا الأفتراض

Sen haklıydın, ben hatalıydım.
أنتي كنتي على حق وانا كنت مخطئه

Onun söylediklerini sadece ona ne kadar yanıldığını söyleyebilmek için dinliyorsun.
أنت تستمع لما تقول لكى تخبرها لماذا هى مخطئه بما تقول

Bir şey söylersin diye bekledim ama söylemeyince yanıldığımı düşündüm.
انتضرتك لتقول شيء وعندما لم تفعل ضننت بأني لربما كنت مخطئه

Ona çok benziyordu. Belki de yanıldım.
بالتأكيد كان هو ربما كنت مخطئه

Eğer sıfıra ulaşabilirsen o zaman yanılıyorumdur.
إذا إستطعتِ الوصول إلى رقم صفر فأنا مخطئه إذن