| Bu saçmalıkların sayesinde o işi bırakacağımı sanıyorsan, o konuda da yanılıyorsun. | Open Subtitles | واذا كنت تعتقدين ان هرأك سوف يجعلني أستسلم بخصوص العمل,فأنت مخطئه أيضاً |
| Bu konudaki saçmalıklarını dinleyeceğimi sanıyorsan, çok yanılıyorsun. | Open Subtitles | وإذا كنت تعتقدين انني سأستمع الى الهراء السخيف منك حول هذا الموضوع فأنت مخطئه. |
| Güçlerini daha önce uyum içerisinde yaşayan bir krallık yaratmakta kullanmış usta büyücü Merlin'e inanarak yanılıyor muyum? | Open Subtitles | هل انا مخطئه للايمان بالساحر العظيم ميرلين الذى استخدم قوته مره,ليعيد الوئام للمملكه؟ |
| Bana senin benden daha iyi anne olduğunu ispatlamaya çalışıyorsun, Lindsay'in hatalı olduğunu. | Open Subtitles | أنت فقط تريدين أن تثبتي أنك أم أفضل مني و أن ليندساي كانت مخطئه |
| Sana Yanlış bilgi verilmiş. İspanyol'a bundan çok fazla borcum var. | Open Subtitles | يبدو إنكي مخطئه أنا مدين أكثر من ذلك بكثير لذلك الأسباني |
| Ama tamamen yanılıyorsam ve bu büyük bir hata olsa bile yanımda olacağını bilmeliyim. | Open Subtitles | ولكن إن كنت مخطئه تماماً وكانت هذه غلطه كبيره احتاج ان اعلم انك سوف تكونين هناك لي |
| - Korkarım yanılıyorsunuz madam. - Bu adamı tanıyor musun? | Open Subtitles | اخشى انك مخطئه يا سيده - تعرفى هذا الرجل ؟ |
| Victoria hakkında yanılıyorsun. Daha 9 yaşındaydın. | Open Subtitles | أنتِ مخطئه بخصوص فيكتوريا لقد كان عمرك 9 أعوام فقط |
| Onun senin her şeyin olduğunu düşünüyorsun ama yanılıyorsun, Leanne. | Open Subtitles | أنت تعتقدين أنه كل ما تملكين لكنك مخطئه ليان |
| Ama yanılıyorsun. Korkan benim, sen değilsin. | Open Subtitles | ولكنك مخطئه أنا من عليه الخوف وليس أنتِ |
| Aslında yanılıyorsun. Ben varım. | Open Subtitles | في الحقيقه ، انتِ مخطئه لديه انا أيضاً |
| Hatta yanıldığında, ki bu konuda yanılıyor! | Open Subtitles | حتى عندما كانت مخطئه , و هي مخطئه في هذا |
| Ve...yanılıyor olabilirim ama hala gözümün önünden gitmeyen o adam, kütüphanedeki adamdı. | Open Subtitles | وأنا , ... ممكن أن أكون مخطئه ,لكن الوجه الذي أراه أمام عيني دائما ...أنه الشخص من المكتبة |
| Ve yanılıyor olabilirim ama eğlence kisvesi altında zulmü kabul edemeyiz. | Open Subtitles | وقد أكون مخطئه لكن لا أظن أننا صدقنا على "إضطهاداً تحت إسم "مرحاً |
| Bu sefer hatalı değilim. | Open Subtitles | أنا لست مخطئه, لقد رأيته للتو يتلوي من الألم |
| hatalı olduğumu biliyorum, ve aramızdakinin aşk olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف انى كنت مخطئه وانا اعرف ان ما كان بيننا لم يكن حبا |
| Ve şimdi hatalı olduğumu kabul etmezsem düğünümüz olmayacak. | Open Subtitles | والآن إذا لم أعترف بأنني كنت مخطئه فإن زفافنا لن يتم |
| Eğer Yanlış hatırlamıyorsam, deneylerde herhangi biri ölmedi, değil mi ? | Open Subtitles | إذ لم أكن مخطئه ألم يموت أحد في التجارب ؟ |
| Adam, benim hata yaptığımı kanıtlamaktan çok sevk alıyor. | Open Subtitles | الرجل يستمتع كثيرا باثبات أنى مخطئه أخر شئ |
| Bayan Carlisle, bir şeyi kesin olarak söyleyeyim. Bu konuda yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | انسه (كارلايل) أؤكد لك أنك مخطئه فى هذا الأفتراض |
| Sen haklıydın, ben hatalıydım. | Open Subtitles | أنتي كنتي على حق وانا كنت مخطئه |
| Onun söylediklerini sadece ona ne kadar yanıldığını söyleyebilmek için dinliyorsun. | Open Subtitles | أنت تستمع لما تقول لكى تخبرها لماذا هى مخطئه بما تقول |
| Bir şey söylersin diye bekledim ama söylemeyince yanıldığımı düşündüm. | Open Subtitles | انتضرتك لتقول شيء وعندما لم تفعل ضننت بأني لربما كنت مخطئه |
| Ona çok benziyordu. Belki de yanıldım. | Open Subtitles | بالتأكيد كان هو ربما كنت مخطئه |
| Eğer sıfıra ulaşabilirsen o zaman yanılıyorumdur. | Open Subtitles | إذا إستطعتِ الوصول إلى رقم صفر فأنا مخطئه إذن |