Ona baktığımda, minnacık şeyin nasıl bir yaratık olduğunu gördüm. | Open Subtitles | نظرت إليه ورأيت كم كان مخلوقاً صغيراً. وقلت في ذهني: |
Korkunç bir yaratık, fetüse benzer bir varlık gelişmiş bazı formlar... | Open Subtitles | كائنات مرعبة جنين صغير يشبه مخلوقاً ما ثم كائنات أكثر اكتمالاً |
Ne zaman çizim masasında acayip bir karakter yaratsam, okyanusta ondan daha acayip bir yaratık buluyordum. | TED | كل يوم كنت ارسم مخلوقاً غريب على لوح رسمي كنت اجد مخلوقاً آخر أكثر غرابة .. وجنوناً مما رسمت في المحيط |
Bak bu çocuk benim gibi tuhaf bir yaratığı 12 yıl babası sandı. | Open Subtitles | طوال إثنا عشر عاماً ظن هذا الصبي أن مخلوقاً غريباً مثلي هو أبوه |
3000 yıldır uyuyan bir yaratığı uyandırdınız. | Open Subtitles | لقد حررتم مخلوقاً كنا نخافه لمدة 3000 سنه |
Tanıdığım en vahşi yaratıktı. | Open Subtitles | لقد كان أكثر مخلوقاً شريراً قد قابلته |
Kazazede, bir yaratıktan bahsetti ne insan ne de hayvan ama bu duvarların arkasında inanılmaz bir şey yaşıyor. | Open Subtitles | عندما انجرفنا رأينا مخلوقاً إنه وحش هنالك شيء غامض يعيش خلف ذلك الجدار |
Sana benzeyen bir atım vardı. Mükemmel bir yaratık. | Open Subtitles | كان لديّ حصاناً مثلكِ تماماً مخلوقاً رائعاً |
Hazineyi korumak için bir yaratık bırakılmış olabilir. | Open Subtitles | ربّما تركوا وراءهم مخلوقاً ما لحماية الكنز |
Çoğu kişi siyah duman yayan bir yaratık görünce kaçar. | Open Subtitles | معظم الناس تركض عندما ترى مخلوقاً من دخان أسود |
Bir çok insan siyah duman şeklinde bir yaratık görünce kaçar. | Open Subtitles | معظم الناس تركض عندما ترى مخلوقاً من دخان أسود |
Başkalaşma kabiliyeti olan bir yaratık bulmuş olabiliriz. | Open Subtitles | قد نكون وجدنا مخلوقاً له القدرة على التحول. |
İzleyicilerin görebileceği üzere yaratık daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor, yarattığı dehşet de öyle. | Open Subtitles | لم نعرف من قبل مخلوقاً مثله ولا حيويته .. |
Bu akvaryumdaki küçük bir yaratık, fakat bir silahı var. | Open Subtitles | يحوي هذا الخزان مخلوقاً ضيئلاً، لكنه مصفح. |
Peki ya onu bulmak için doğaüstü bir yaratık gerekiyorsa? | Open Subtitles | إذاً ماذا لو أنّه يتطلب مخلوقاً خارقاً للعثور عليه؟ |
Sana başka bir gezegenden bir yaratık gördüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | صدّقيني، رأيت مخلوقاً من كوكب آخر. |
Bu yüzden düşük zekalı bir yaratığı suçlayamam. | Open Subtitles | لا يمكن لوم مخلوقاً منخفض الذكاء على هذا |
Ve şimdi, son Ghostwood projesi ile birlikte vatanını kaybetmek üzere olan bu şirin yaratığı sizlere takdim etmek üzere Bay Tim Pinkle'ı davet ediyorum. | Open Subtitles | والآن، نقدّم لكم مخلوقاً مهدّداً بالانقراض تتعرض دياره للهجوم الآن من مشروع "غوستوود" التطويري، السيد "تيم بينكل". |
"Araştırmalarım sırasında keçiye benzeyen bir yaratığı gözlemledim." | Open Subtitles | "لقد تبعتُ و لاحظتُ مخلوقاً يشبهُ الماعز |
Shmoo hakikaten de sevimli bir yaratıktı.. | Open Subtitles | كنت أعرفه عندما كان صغيراً كان الـ (شمو) مخلوقاً رائعاً |
Kazazede, bir yaratıktan bahsetti ne insan, ne de canavar olan bir yaratıktan! | Open Subtitles | الناجى تحدث عن مخلوقاً لا هو بشر أو حيوان |
Eminim değilim ama kesinlikle bir uzaylıydı o. | Open Subtitles | لا يمكنني الجزم، لكنّه بالتأكيد كان مخلوقاً غريباً. |