Ölümsüz olduğunda insanların nasıl değiştiklerini görmek hayal kırıklığı yaratıyor. | Open Subtitles | عندما تعييش للأبد سيكون مخيب للآمال أن ترى البشر يتغيرون |
Ne kadar çok seçenek varsa, seçiminizle ilgili hayal kırıklığı yaratan şeyden pişmanlığınız o kadar fazla olur. | TED | كلما أتيحت اختيارات أكثر، كلما يصبح الندم أسهل على أي شيء مخيب للظن في الخيار الذي أخترته. |
Bir adam nasıl oluyor da insanı durmadan Hayal kırıklığına uğratabiliyor. | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل واحد أن يكون مخيب للآمال بشكل لا نهائى؟ |
- Biliyorum, moral bozucu. - Becerdim sanmıştım. | Open Subtitles | أنا أعلم، هذا مخيب للآمال ظننت أنني امتعتك |
Ne kadar üzücü halbuki bir tane bulmuştum. | Open Subtitles | يا له من شئ مخيب للآمال لأننى قد وجدت واحداً |
Bazen oluyor böyle şeyler, çok düş kırıcı. | Open Subtitles | يمكن أن يحدث هذا في بعض الأحيان، وهذا .. مخيب للآمال للغاية. |
Ama yakından bakınca, gerçekten hayal kırıklığı yaratıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لكنك بالتأكيد مخيب للآمال من قريب أليس كذلك ؟ |
Harika bir erkek, yatakta çok iyi, bu tam bir hayal kırıklığı. | Open Subtitles | الرجل جميل، عظيم في السرير، أنه أمر مخيب للآمال جدا. |
Beklenmedik olduğunu söyleyemem, ama hayal kırıklığı yaratacak. | Open Subtitles | لايمكنني القول إنها مفاجأة ولكن هذا مخيب للآمال |
Burası, ne büyük bir hayal kırıklığı yaşattığımı söylediğin yer, değil mi? | Open Subtitles | إذن هذا ما ستخبرنى اياه كم انا مخيب لآمالك ، اليس كذلك ؟ |
- Bunların olmaması hayal kırıklığı yarattı hatta. | Open Subtitles | كان نوعاً ما مخيب للآمال أنه لم يكن هناك أى من هذا ماذا كان هناك؟ |
Kollarını kopardı. Bu büyük Rus için hayal kırıklığı olmalı. | Open Subtitles | لقد خلغ ذراعيه إنه أمر مخيب للروسي الكبير |
Şu an hepinizin ne kadar Hayal kırıklığına uğradığınızın farkındayım. | Open Subtitles | أنا أعرف كم هذا مخيب للآمال جدا كل منكم يجب أن يكون يشعر بهذا الآن |
Bunun ne kadar Hayal kırıklığına uğratıcı olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | انا لا استطيع البدء باخبارك كم هذا مخيب للامال |
İşlerin düşündüğün gibi gitmemesi gerçekten moral bozucu, değil mi? | Open Subtitles | انه امر مخيب جداً عندما الامور لا تسير بالطريقة التي ظننت صحيح ؟ |
Bu üzücü. Babamla iyi geçindiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | هذا مخيب للآمال إلى حد ما توقعت أن علاقتك أنتِ وأبى جيدة |
Tavrın da son derece hayal kırıcı. | Open Subtitles | وموقفك فيه فهذا الأمر مخيب جدا للآمال |
Bu çok sinir bozucu, Çünkü ikimiz harika olurduk. | Open Subtitles | هذا مخيب للآمال لأننا نليق ببعضنا جداً |
Yaptığınız sinir bozucuydu. | Open Subtitles | أجد سلوككم مخيب للآمال |
Öyle bir hayal kırıklığısın ki sana bakamıyorum bile. | Open Subtitles | أنت مخيب جداً للآمال, لدرجة أنني لا أستطيع تحمل النظر إليك. |
Oradaki konser de tam bir hayal kırıklığıydı. | Open Subtitles | والعرض الذي كان هنا كان أيضاً مخيب للامال |
Koca hukuk bürosunda hiç bir sinyal çekmemesi, Hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | نحن في مكتب قانوني لا توجد خدمة هاتفية امر مخيب |