"مخيفه" - Translation from Arabic to Turkish

• korkunç
• korkutucu
• ürkütücü
• Ürkütücülük
• - Ürkütücü
• ürkütücüydü
• Korkunçtur
• korkutabiliyor

- Bazı kuşlar öylesine korkunç bağırdılar ki.
بعض الطيور اصدرت أصوات مخيفه عند شروق الشمس.

- Ben de korkunç olabilirim. Sanırım ben üstesinden gelirim. - Evet, ama benim yapabileceğimi sanmıyorum
. أنا يمكننى أنا أكون مخيفه أيضاً , أعتقد يمكننى أن أتعامل مع هذا . نعم , أعتقد أنا لا يمكننى التعامل مع هذا

Çünkü onlar kötü, korkutucu derecede kötü, ve onlarla bir işimiz olsun istemeyiz.
لأنهم أشرار,أشرار مخيفه,ونحن لانريد أى علاقه بهم

Ben korkutucu biri değilim. Biliyorum ki sen çok zor bir hayat geçirdin, ben ise güzel... rahat bir tane, biliyorsun.
أنا لست مخيفه اعرف أنك عشتي حياة صعبه بينما كان لدي حياة جيده

Böyle söyleyince kulağa ürkütücü geliyor.
انت فقط تقولها ,لكنني اعتقد انها مخيفه بعض الشئ

Ürkütücülük otel odalarının ruhunda var.
غرف الفنادق أمكنه مخيفه بطبيعتها ألا توافقوني الرأي؟

Bende korkunç olabilirim. Hasta olduğumda yada çocuklarımın üstüne fazla yüklendiğimde
سأكون مخيفه أيضا إذا كنت مريضة . وفجأة كان لا بد أن أعتمد على أولادى

Tamam, bu kadın çok korkunç, o yüzden panikleme.
حسنا,هذه المرأه مخيفه,لذا لا تتصابي بالذعر.

Tek başıma yapmak istemeyeceğim korkunç bir sohbet.
إنها محادثه مخيفه تماماً لم ارد ان احضى بها مع نفسي

Bu fikir çok korkunç, ama Rebecca ve Justin evleniyorlar.
والآن ستحظون بأحفاد معاً تلك الفكره مخيفه

Bizim evimizde ise, hiçbir miras korkunç akraba giysileri kutusunun gelmesinden daha sağlam olamaz.
للجيل القادم ، وفي منزلنا لايوجد إرث أفضل من وصول صناديق مخيفه لملابس الأقارب

- Evet ama sizi uyarayım. Adanın merkezi sarp dağlar karanlık ormanlar ve kabuslarınıza girecek korkunç yaratıklarla doludur.
فقلب الجزيرة ممتلئ بالوحوش الضاريه غابات مظلمة ومخلوقات مخيفه

Gerçekler bazıları için çok korkutucu olabiliyor.
الحقيقة يمكن أن تكون مخيفه جدا لبعض الناس

Çok korkutucu oluyorlar.
انا تعجبني افلام الطعن بالسكين , انها مخيفه اكثر

Biraz korkutucu görünüyor, fakat endişelenmeyin o iyi ellerde.
تبدو مخيفه لكن لا تقلقوا فهي في أيدٍ أمينه

Hikayen korkutucu değil çünkü karakterler izleyicinin yapmayacağı seçimler yapıyor.
قصتك لم تكن مخيفه لأن الشخصيات تقوم بإختيارات لن يقوم بها الجمهور

Ben isteyebilirdim. Eve gitmek ürkütücü bir hal alıyor.
حسنآ , أنا أريد العوده الى المنزل أصبحت مخيفه

Biliyor musun, bir Skype randevusunun garip ve ürkütücü olacağını sanıyordum.
أتعرف، ظننت أن مواعدة الفيديو ستكون مخيفه و غريبه

Evet berbat. Hastaneler ürkütücü.
نعم ,انها كذلك المستشفيات مخيفه

Ürkütücülük otel odalarının ruhunda var. Sence de öyle değil mi?
غرف الفنادق أمكنه مخيفه بطبيعتها ألا توافقوني الرأي؟

Çok saçma. - ürkütücü bile değil.
ليم ليست حتى مخيفه

Konuşma rahatsız edici, yemekler yenilecek gibi değil, hediye paketleri de bayağı ürkütücüydü.
كانت الخطبة مقلقة و الطعام لا يؤكل -سأسعى خلفك ان لم تساعدني, ها ها" " -و حقائب الهدايا مخيفه للغايه

Neden 'Balo Gecesi'ni izliyordun ki? Korkunçtur.
لماذا بأي حال ستشاهد الحفله الليليه ,انها مخيفه

Bir çok çocuk, buraya ilk tıraşlarını olmaya gelir bu bazen onları çok korkutabiliyor.
لعديد من الاطفال اول حلاقه تكون مخيفه