- Bazı kuşlar öylesine korkunç bağırdılar ki. | Open Subtitles | بعض الطيور اصدرت أصوات مخيفه عند شروق الشمس. |
- Ben de korkunç olabilirim. Sanırım ben üstesinden gelirim. - Evet, ama benim yapabileceğimi sanmıyorum | Open Subtitles | . أنا يمكننى أنا أكون مخيفه أيضاً , أعتقد يمكننى أن أتعامل مع هذا . نعم , أعتقد أنا لا يمكننى التعامل مع هذا |
Çünkü onlar kötü, korkutucu derecede kötü, ve onlarla bir işimiz olsun istemeyiz. | Open Subtitles | لأنهم أشرار,أشرار مخيفه,ونحن لانريد أى علاقه بهم |
Ben korkutucu biri değilim. Biliyorum ki sen çok zor bir hayat geçirdin, ben ise güzel... rahat bir tane, biliyorsun. | Open Subtitles | أنا لست مخيفه اعرف أنك عشتي حياة صعبه بينما كان لدي حياة جيده |
Böyle söyleyince kulağa ürkütücü geliyor. | Open Subtitles | انت فقط تقولها ,لكنني اعتقد انها مخيفه بعض الشئ |
Ürkütücülük otel odalarının ruhunda var. | Open Subtitles | غرف الفنادق أمكنه مخيفه بطبيعتها ألا توافقوني الرأي؟ |
Bende korkunç olabilirim. Hasta olduğumda yada çocuklarımın üstüne fazla yüklendiğimde | Open Subtitles | سأكون مخيفه أيضا إذا كنت مريضة . وفجأة كان لا بد أن أعتمد على أولادى |
Tamam, bu kadın çok korkunç, o yüzden panikleme. | Open Subtitles | حسنا,هذه المرأه مخيفه,لذا لا تتصابي بالذعر. |
Tek başıma yapmak istemeyeceğim korkunç bir sohbet. | Open Subtitles | إنها محادثه مخيفه تماماً لم ارد ان احضى بها مع نفسي |
Bu fikir çok korkunç, ama Rebecca ve Justin evleniyorlar. | Open Subtitles | والآن ستحظون بأحفاد معاً تلك الفكره مخيفه |
Bizim evimizde ise, hiçbir miras korkunç akraba giysileri kutusunun gelmesinden daha sağlam olamaz. | Open Subtitles | للجيل القادم ، وفي منزلنا لايوجد إرث أفضل من وصول صناديق مخيفه لملابس الأقارب |
- Evet ama sizi uyarayım. Adanın merkezi sarp dağlar karanlık ormanlar ve kabuslarınıza girecek korkunç yaratıklarla doludur. | Open Subtitles | فقلب الجزيرة ممتلئ بالوحوش الضاريه غابات مظلمة ومخلوقات مخيفه |
Gerçekler bazıları için çok korkutucu olabiliyor. | Open Subtitles | الحقيقة يمكن أن تكون مخيفه جدا لبعض الناس |
Çok korkutucu oluyorlar. | Open Subtitles | انا تعجبني افلام الطعن بالسكين , انها مخيفه اكثر |
Biraz korkutucu görünüyor, fakat endişelenmeyin o iyi ellerde. | Open Subtitles | تبدو مخيفه لكن لا تقلقوا فهي في أيدٍ أمينه |
Hikayen korkutucu değil çünkü karakterler izleyicinin yapmayacağı seçimler yapıyor. | Open Subtitles | قصتك لم تكن مخيفه لأن الشخصيات تقوم بإختيارات لن يقوم بها الجمهور |
Ben isteyebilirdim. Eve gitmek ürkütücü bir hal alıyor. | Open Subtitles | حسنآ , أنا أريد العوده الى المنزل أصبحت مخيفه |
Biliyor musun, bir Skype randevusunun garip ve ürkütücü olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | أتعرف، ظننت أن مواعدة الفيديو ستكون مخيفه و غريبه |
Evet berbat. Hastaneler ürkütücü. | Open Subtitles | نعم ,انها كذلك المستشفيات مخيفه |
Ürkütücülük otel odalarının ruhunda var. Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | غرف الفنادق أمكنه مخيفه بطبيعتها ألا توافقوني الرأي؟ |
Çok saçma. - ürkütücü bile değil. | Open Subtitles | ليم ليست حتى مخيفه |
Konuşma rahatsız edici, yemekler yenilecek gibi değil, hediye paketleri de bayağı ürkütücüydü. | Open Subtitles | كانت الخطبة مقلقة و الطعام لا يؤكل -سأسعى خلفك ان لم تساعدني, ها ها" " -و حقائب الهدايا مخيفه للغايه |
Neden 'Balo Gecesi'ni izliyordun ki? Korkunçtur. | Open Subtitles | لماذا بأي حال ستشاهد الحفله الليليه ,انها مخيفه |
Bir çok çocuk, buraya ilk tıraşlarını olmaya gelir bu bazen onları çok korkutabiliyor. | Open Subtitles | لعديد من الاطفال اول حلاقه تكون مخيفه |