Bazen onları yazarken kafamda müzikler duyuyorum ama genelde hep düşünce olarak... | Open Subtitles | أحياناً أسمع موسيقى في مخيلتي بينما أكتبها لكنها غالباً ماتكون مجرد أفكار |
Kitaplarım var. kafamda bir yerlere giderim. | Open Subtitles | .إن لدي الكتب, و سأذهب الى الأماكن في مخيلتي |
Ben de müzeye gittim, Aklımda basit bir plan vardı. | Open Subtitles | لذا ذهبت الى المتحف مع فكرة بسيطة في مخيلتي |
Hayalimde korsanlar, gemi enkazları ve görüntülerle dolu bir dünyanın altın yaldızlı bir kapısı haline gelmişti. | TED | أصبحت بوابة مذهّبة نحو عالم مليء بالقراصنة وأنقاض السفن وصور في مخيلتي. |
FBI'ya o konuşmanın hayal gücümün bir oyunu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | قلت للمباحث الفيدرالية أن المكالمة كانت من نسج من مخيلتي |
Bir kadını düşündüğümde, aklıma gelen tek şey sendin. | Open Subtitles | كلما أفكر بامرأة، فأنت من يطرأ على مخيلتي |
İlk birkaç saat boyunca, zihnimde tek bir düşünce vardı. | TED | وفي الساعات الأولى، كانت تدور فكرة واحدة في مخيلتي |
Vatikan fısıltıların, dedikoduların ve kinayelerin kovanı gibi bu da hayal gücümü köreltiyor. | Open Subtitles | هذه الفاتيكان هي خلية من الهمس والغمز والشائعات. التي تحدد مخيلتي إلى الحمى. |
Ancak hayal gücüm beni her şeyin mümkün olduğu harika yerlere götürürdü. | TED | ولكن مخيلتي تأخذني إلى كل تلك الأماكن الرائعة، حيث كان كل شيء ممكنا. |
Eğer mastürbasyon yaparsam onu aklımdan çıkarabileceğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنه اذا استمنيت فانني سابعدها من مخيلتي |
Hayır, kafamda oldukça net bir resmin vardı. | Open Subtitles | بالتأكيد لا لقد احتفظت بصورة صافية لك في مخيلتي |
Ben, ben kafamda gördüğüm şekliyle tam olarak herşeyi çizerim. | Open Subtitles | أنا أرسم كل شيء تماماً كما أراه في مخيلتي |
Markayla ilgili kafamda birkaç çizim oluşturdum bile. | Open Subtitles | بدأت أرتب في مخيلتي طريقة كتابة اسم الشركة على الورق الخاص بي |
Bu düşünce Aklımda bir tren gibi dolaşıp duruyor. | Open Subtitles | وتلك الصورة تدور وتدور في مخيلتي كالقطار |
Planlar yaparım. Aklımda bir sürü plan kurarım. | Open Subtitles | أنا عملت خطط , أنا عملت الكثير من الخطط في مخيلتي |
İstediğim şeyi Hayalimde canlandırdım. | Open Subtitles | حسناً، لقد صورت في مخيلتي ما أتمنى الحصول عليه |
Sadece siz ikiniz babanın çiftliğindeyken, ben hayal gücümün beni yanıltmasına izin verdim. | Open Subtitles | انه فقط حينما كنتما سوياً في مزرعة اباك مخيلتي فقط اخذت الكثير مني |
aklıma, hani şu "ikimiz de kazanalım" dediğimiz türden bir anlaşma geldi. | Open Subtitles | لدي الآن ما يدعى بـ تسوية تبادل مفيدة في مخيلتي |
Her gece dua ederken zihnimde kimi görüyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم من أرى في مخيلتي كل مرة أصلّي فيها في الليل؟ |
hayal gücümü canlandırdılar. Bana yeni dünyaların kapılarını açtılar. | TED | لقد أثارت مخيلتي. لقد فتحت لي عوالم جديدة. |
Güzel kokan birini genç ve senden daha enerjik birini ama hayal gücüm bu işin üstesinden gelemedi. | Open Subtitles | امراة رائحتها زكية شابة، أقل عجزاً منك و لكن مخيلتي لم تعد تنجح |
Ve eve, aklımdan bu düşünceleri tamamen atmış olduğumu düşünerek döndüm. | Open Subtitles | وعدت للبيت شاعرا بانني اخيرا ابعدتها من مخيلتي |
Bu söz Kafamın içinde defalarca yankılandı... | Open Subtitles | ـ لقد شاهدت تلك اللحظة في مخيلتي مرات عدة |
Kuruntu ediyor olabilirim ama onlarda bir terslik var gibi. | Open Subtitles | .. قد تكون مخيلتي لكن شيء بهم لم يكن صحيح |
Benim hasta hayalim mi yoksa sen uçakta bana "Beni nasıl öldürmeyi planlıyorsun?" diye mi sordun? | Open Subtitles | هل مخيلتي مريضة، أم أنك قلت... "كيف تخطط لقتلي؟" |
232. sayfada beni her zaman büyüleyen... ve hayalgücümü yakalayan, kayadan bir duvar resmi... ve üzerinde bulunan bir resim vardır. | Open Subtitles | في صفحة 232 هناك صورة لطالما فتنتني دائماً... وأسرت مخيلتي وهي صورة هذا الجدار الصخري. وخاصة لوحة ذلك التراكم المفرط. |
Bunun benim hayal ürünüm olduğunu düşündüm. Yani, lütfen... | Open Subtitles | اعتقدت بأنها كانت مخيلتي. |