"مدة أطول" - Translation from Arabic to Turkish

    • Biraz daha
        
    • uzun süredir
        
    • daha uzun
        
    • uzun süre
        
    Yukarı Doğu Tarafı'nda Biraz daha takıldığında bunu sürekli göreceksin. Open Subtitles ابقى بجوار الجانب الشرقي مدة أطول وسترى ذلك طوال الوقت
    Yazık. Biraz daha yaşasaydı Ay'a çakılmayı da buraya yapıştırabilirdi. Open Subtitles ، لو كان عاش مدة أطول قليلاً . لكان أضاف قصاصة كبسولة القمر
    Söylemek istediğim başarılı olması için Biraz daha beklemen. Open Subtitles كل ما أريد قوله أنه عليك الإنتظار مدة أطول حتى تصبح ناجح
    Ayrıca burada benden uzun süredir çalışıyorsun. Open Subtitles بالإضافة , إلي أنكِ تعملين هنا منذ مدة أطول يجب أن تحصلي علي الترقية
    Size söyledim, beni daha çok dinlerseniz daha uzun yaşarsınız. Open Subtitles كنت دائماً أقول لك إستمع إليّ أكثر تعيش مدة أطول
    Ama pişmanım, çünkü dünyada Biraz daha fazla yaşamak istiyordum. Open Subtitles لكنِّي نادم على ذلك، لأني أردت العيش على الأرض مدة أطول
    ~Hala aşkın ne olduğunu bilmiyorum. Biraz daha bekle~ Open Subtitles أنا ما زلت لا أعرف ما هو الحبّ أنتظر مدة أطول
    ~Beni gerçekten seviyorsan. Biraz daha bekleyebilirsin~ Open Subtitles إذا تحبّني حقا أنت تستطيع الإنتظار مدة أطول
    ~Hala aşkın ne olduğunu bilmiyorum. Biraz daha bekle~ Open Subtitles أنا ما زلت لا أعرف ما هو الحبّ إنتظر مدة أطول
    ~Beni gerçekten seviyorsan. Biraz daha bekleyebilirsin~ Open Subtitles إذا تحبّني حقا أنت تستطيع الإنتظار مدة أطول
    Karın sekiz yıl bekledi. Biraz daha bekleyebilir. Open Subtitles انتظرت زوجتك ثلاث سنوات يمكنها انتظار مدة أطول قليلاً
    Harekete geçmeden önce Biraz daha beklemem gerekeceğini sanıyordum. Open Subtitles إعتقدت بأني سأفعل حركتي بعد مدة أطول بقليل
    Harekete geçmeden önce Biraz daha beklemem gerekeceğini sanıyordum. Open Subtitles إعتقدت بأني سأفعل حركتي بعد مدة أطول بقليل
    Çok iyi hissetmediğini biliyorum, ama Biraz daha dayanman gerek. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك لا تَبْدو جيد جداً، لَكنِّي أَحتاجُك للمَسْك ب مدة أطول.
    İyi haberse Biraz daha takılmak için güzel bir sebep buldum. Open Subtitles في الجانب المشرق وجدت سبباً لطيفاً لبقائي مدة أطول
    Yukarı doğu yakasında Biraz daha takıl, bunları her zaman görmeye başlayacaksın. Open Subtitles ابقى بجوار الجانب الشرقي مدة أطول وسترى ذلك طوال الوقت
    Sadece bazılarında Biraz daha uzun sürüyor bu bilirsiniz işte, çocuk yapmak. Open Subtitles إنـه فقط بعض النـاس يأخذون مدة أطول قليلاً
    Yahu bağda Biraz daha mı kalsaydık ne? Open Subtitles ربما كان حري بنا البقاء بكرم العنب مدة أطول
    Bazıları Nelson kardeşleri seviyorlar, mürettabat'ın çoğundan daha uzun süredir buradalar. Open Subtitles بعض منهم مثل الأخوات نيلسون تواجدوا على متن السفينة مدة أطول من معظم أفراد الطاقم
    Bu kurbanın eti bundan çok daha uzun süredir ölüymüş gibi görünmüyor mu? Open Subtitles حسنا، ألا يبدوا لحم الضحية كأنه ميت منذ مدة أطول من ذلك؟
    Ve daha da kötüleşiyor, çünkü bütün bu rakamlar yükseliyor çünkü bunlar genel olarak yaşa bağlı hastalıklar ve giderek daha uzun yaşıyoruz. TED وتزداد الأمور سوءًا، لأن كل هذه الأرقام في تزايد لأن هذه إلى حد كبير هي الأمراض المرتبطة بالعمر، ونحن نعيش مدة أطول.
    Böylesi bir karsi koyma ile bu zevki daha uzun süre tadabilir. Open Subtitles بإظهاره هذه الدرجة من ضبط النفس فإنه قادر على جعل هذه التجربة تدوم مدة أطول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more