Ama ölümümüze düşerken internetten yarığın ne kadar derin olduğuna bakabiliriz. | Open Subtitles | لكن بينما نحن بالجو يمكننا تحديد مدى عمق الهوة تفادياً للمخاطر |
Yolculuk ne kadar uzun olursa olsun ya da ne kadar derin ve baskın en sonunda her şey bir adıma bağlıdır. | Open Subtitles | لايهممدىفترةالإرتقاء, أو مدى عمق الإنحدار. في الأخير, كلها تأخذ خطوة واحدة. |
Liginizin dışındasınız, detektif. Bu işin ne kadar derin olduğunu anlayamazsınız. | Open Subtitles | أنتِ خارج عملكِ الآن ، أيّتها المحققة لا فكرة لديكِ عن مدى عمق هذا |
500 ne kadar derine yerleştirir, boşa harcayacak vakit yok. | Open Subtitles | ما مدى عمق 500 دولار ؟ هل الوقت الحالي جوهري ؟ |
Ayrılıncaya dek, ne kadar derine gömüldüğümün, farkına bile varamamışım. | Open Subtitles | لم أكن أعرف مدى عمق مدفونة حتى أنا اليسار. |
Sadece Ramon'un durumuna bakarsanız, ülkeye ne kadar derinden bağlı olduğunu pek de net göremezsiniz. | TED | إذا نظرت في حالة رامون وحده، لن يكون واضحًا مدى عمق ارتباطه ببلده. |
ne kadar derin bilmiyorum ama ortaya çıkarılmaya hazır. | Open Subtitles | لا أعلم مدى عمق الأمر ولكن الأمر موجود كي يتم استغلاله |
Alanın ne kadar derin gittiğini söyleyemeden önce, | Open Subtitles | قبل أن أستطيع أن أقول مدى عمق ذهب الميدان، |
Bu komplonun ne kadar derin ve geniş olduğunu bilmeye hakkı yok mu? | Open Subtitles | أليس لديها الحقّ لمعرفة مدى عمق واتساع هذه المؤامرة؟ |
Kimin için çalıştığını veya bu işin ne kadar derin olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف لحساب مَن يعمل أو مدى عمق هذا. |
Göl ne kadar derin bilmiyoruz. | Open Subtitles | ليس لدينا أدنى فكرة عن مدى عمق البحيرة |
Bu bokun ne kadar derin olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف حتى مدى عمق مشكلتك |
Kaybının ne kadar derin olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني بحق تخيّل مدى عمق مصابك |
Tamam, güzel, burada zeki birine ihtiyacım var. Çünkü şimdi aranızdan birinin yardımıyla, size göstereceğim şey: çözme arzunuzun ne kadar derine yerleştiği ve gerçekten hepinizin ne kadar çözmeye programlı olduğunuz. Bu yüzden aranıza geleceğim ve bana yardım edecek birini bulacağım. | TED | حسنًا، جميل، لأنني أحتاج شخصا ذكيا هُنا لأنني الآن سأشرح بمساعدة واحد منكم مدى عمق رغبتكم في ايجاد الحل مدى تعلقكم جميعًا بإيجاد الحل، لذا سآتي الى الجمهور وأجد شخصًا ما ليساعدني. |
Bunun ne kadar derine gittiğini görmek istedim. | Open Subtitles | و أردت ان ارى ما مدى عمق المشكلة |
Ne kadar derine indiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم مدى عمق هذا. |
- Ne kadar derine gömdünüz? | Open Subtitles | ما مدى عمق الدفن ؟ |
Onu aşağılamayı çok seviyorum. ne kadar derinden üzüldüğü görülüyor. | Open Subtitles | أحب أن أُذلّه تستطيع أن ترى مدى عمق القطع |
Seni ne kadar derinden üzdüğünü biliyorum kardeşim. | Open Subtitles | أعرف مدى عمق هذا الأمر بالنسبة إليك يا أخي |
Aoshi, zamanında ne kadar derinden yaralandın bilemiyorum ama anlamıyorum. | Open Subtitles | (أوشي)، ما مدى عمق الجروح التي أصابتك في الماضي؟ أنا لا أفهمك! |