| Tamam burası küçük bir kasaba. Okul ruhunu çok ciddiye alırız. | Open Subtitles | حسناً إنها مدينة صغيرة و نحن نأخذ روح مدرستنا بجدية أكبر |
| Bir zamanlar, Maine'de, Haven adında küçük bir kasaba varmış. | Open Subtitles | ذات مرة كانت هناك مدينة صغيرة على الجزيرة إسمهــا هايفــن |
| El Paso'ya yakın bir yerde Santa Cruz adlı küçük bir kasaba var. | Open Subtitles | ليس بعيدا عن ال باسو هناك مدينة صغيرة سانتا كروز |
| küçük kasaba insanlarının yabancılara şüpheyle bakması doğaldır, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، من الطبيعي لسكان مدينة صغيرة ان يشّكوا في الزوار ، اليس كذلك؟ |
| Benimkisi Nevada'da Silver Springs denilen küçük bir kasabada başladı. | Open Subtitles | و قصتى تبدا فى مدينة صغيرة تدعى سيلفر سبرينج بنيفادا |
| Küçük bir kasabadan çıkıp "Teksas güzeli"... olan güzellik kraliçesinin sahnede yere yığıldıktan sonra mumyalama esnasında masada yeniden hayat dönmesi. | Open Subtitles | ملكة جمال مدينة صغيرة عادت إلى الحياة على طاولة التحنيط بعد أن انهارت على المسرح |
| Onda Küçük bir şehri aydınlatacak cinsel enerji birikti. | Open Subtitles | لديها ما يكفي من الطاقة الجنسيّة المكبوتة والقوّة لتدمّر مدينة صغيرة من الغرب الأوسط |
| El Paso'dan pek uzak olmayan Santa Cruz adında küçük bir kasaba var. | Open Subtitles | ليس بعيدا عن ال باسو هناك مدينة صغيرة سانتا كروز |
| Asıl sen şeriflik yapmak için küçük bir kasaba bul, tek derdin.. | Open Subtitles | لماذا لا تجد لك مركز شرطة في مدينة صغيرة حيث يمكنك أن تكون المأمور فيها |
| Demek istediğim: Burası sınırlı sayıda kadının yaşadığı küçük bir kasaba. | Open Subtitles | أعني هذه مدينة صغيرة مع عدد محدود من الفتيــات |
| El Paso'dan pek uzak olmayan Santa Cruz adında küçük bir kasaba var. | Open Subtitles | ليس بعيداُ عن ال باسو هناك مدينة صغيرة سانتا كروز |
| Deliverance, bay Piles, hayatımıza yön vermesi için demiryolunun gelmesini bekleyen küçük bir kasaba değildir. | Open Subtitles | ديليفرينس, سيد بايلز ليست فقط مدينة صغيرة تنتظر السكة الحديد ان تمر عبرها |
| Burası küçük bir kasaba. Herkes birbirinin yüzlerinden tanıyabilir. | Open Subtitles | هذه مدينة صغيرة, الجميع يعرفون بعضهم البعض على الأقل بالنظر |
| Bunu düşünemiyorum bile. Burası küçük bir kasaba. | Open Subtitles | لا استطيع حتى ان اتخيل ذلك هذه مدينة صغيرة |
| Quahog'un eski günlerdeki o küçük kasaba olmadığını biliyorum ama benim için hâlâ çok özel. | Open Subtitles | , أسمعوا , أدرك كوهاغ ليس مدينة صغيرة كما كانت لكنها مازالت أستثنائية بالنسبة لي |
| Bana inanmadığını biliyorum ama lanet olası bir küçük kasaba garsonu olmak için doğmadın. | Open Subtitles | اعلم انك لن تصدقيني ولكنك لم تولدي لتكوني مجرد نادلة في مدينة صغيرة نعم اصدقك |
| Ben Limpopo'da büyüdüm, Limpopo ve Mpumalanga sınırında, Motetama adında küçük bir kasabada. | TED | حسنا، لقد نشأت في ليمبوبو، على الحدود بين ليمبوبو ومبوالانغا، في مدينة صغيرة تدعى موتيتيما. |
| Ben küçük bir kasabadan geliyordum. | Open Subtitles | آتيت من مدينة صغيرة كان الجميع على معرفة ببعضهم |
| Evet, Küçük bir şehri havaya uçurdun ve bugün çok fazla insan öldürdün. | Open Subtitles | نعم, فجرت مدينة صغيرة وقتلت الكثير من الناس اليوم |
| İşte adamlarımızdan bazılarının ortalıkta dolaştığı küçük bir şehir. | TED | هذه هي مدينة صغيرة مع بعض الرجال يتجولون فيها. |
| Küçük şehir! Küçük şehir için değil mi! ? | Open Subtitles | مدينة صغيرة, هذا من أجل المدينة الصغيرة, أليس كذلك؟ |
| Bak öyle görünmese de, burası da aslında küçük bir yer, bazen... | Open Subtitles | اعلم بأن ذلك صعب عليك، لكننا ...في مدينة صغيرة. وفي بعض الأوقات |
| Ne de olsa ufak bir şehir. En azından bizim takıldığımız kısımları. | Open Subtitles | حسنـــاً، إنها مدينة صغيرة على الأقل أجزاءُها التى نسكُنها |
| Savaş başlayalı beri İtalya'daki ufak bir kasabaya ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | بعد الحرب ، حاولت العودة "إلى مدينة صغيرة في "إيطاليا |