Güzellik seni yanıltmasın, Prens Tus. Herhangi bir şehir işte. | Open Subtitles | إذا تغاضينا عن الجمال ستجدها مدينه كغيرها يا أمير تارسوس |
Burası harika bir şehir, değil mi? | Open Subtitles | انها مدينه رائعة , هل تقضى وقتاً ممتعاً ؟ |
- Bu yerin adı Ölülerin şehri. - Daha doğrusu Kaybolanların şehri, efendim. | Open Subtitles | ليس فى مكان نسميه مدينه الأموات مدينه المفقودين , فى الواقع , سيدى |
Almanya'ya girmeden önceki son kasaba St. Avold. | Open Subtitles | اخر مدينه قبل الدخول الى المانيا ستكون سان افولد |
- Mm- hm. Söylemeliyim ki, New York City'de Güzel kadınların, | Open Subtitles | مدينه نيويورك , لابد و ان اقول بها بعض النسوه الجميلات |
Seni oraya buraya götürdüğüm için... bana borçlu olduğun ücreti kapatır, değil mi? | Open Subtitles | سوف تكون مقدمه لتغطي مبلغ الأجرة؟ انتي مدينه لي لاني أخذتك بالجولات كلها,صحيح؟ |
500,000 kişilik bir şehirde, sizi sadece 200 kişi dinleyecek. | Open Subtitles | فى مدينه بها نصف مليون شخص سوف يستمع إليك 200 فقط |
Kredi kartıma iki aylık maaş borçluyum. | Open Subtitles | انا مدينه بشهرين من راتبي على بطاقة الائتمان |
İzmir yakınındaki ünlü tarihi şehir Bergama'dan getirilen su mermerinden yapılmış vazo var. | Open Subtitles | قاروره من المرمر أُحضرت من بيرجما وهى مدينه تاريخيه بالقرب من سميرنا |
Güney yönünde ilerleyen araç Chicago şehir sınırına yaklaşıyor. | Open Subtitles | السياره تتنتقل في الجنوب اقتربت من حدود مدينه شيكاغوا |
Baktığımızda eğer şehir merkezindeki bir trende hazırlanmış olsaydı sık sık trenin makas değiştirmesi gerekirdi... | Open Subtitles | وحيث اننا بجوار مدينه كبيرة, يكون القطار سريعا لتعاقب الوصلات بسرعة. |
Paris'te ideallerin şehri, güzelliğin şehri-- ne uygun bir sahnedir. | TED | و قابلية باريس على التقبل مدينه الأفكار و مدينه الجمال كيف تم عرضه |
Musa'yı bir şehri yok etmeye yolladım. Zaferle döndü. | Open Subtitles | لقد أرسلت موسى لتدمير مدينه و عاد منتصرا |
Musa'yı bir şehri yok etmeye yolladım. Zaferle döndü. | Open Subtitles | لقد أرسلت موسى لتدمير مدينه و عاد منتصرا |
Keşke bu film için hayali bir kasaba kullansalardı, böylece insanlar bizi bu kadar rahatsız etmezlerdi. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن يستخدموا مدينه مصطنعه ويكون لديهم نظره مستقبليه |
Ve sonra, tabii ki Sim City 2000'i de almaya karar verdik, öbür Sim City'i değil, özellikle bunu, yani bu süreçte geliştirdiğimiz kriterler çok güçlüydü ve sadece seçim kriterlerinden ibaret değildi. | TED | وهكذا قررنا، بالطبع، أن يكون سيم سيتي 2000، ليس مدينه سيم أخرى،تلك على وجه الخصوص، وبالتالي فإن المعايير التي قمنا بتطويرها على امتداد الطريق كانت قوية حقاً، ولم تكن فقط من معايير الاختيار. |
Hayır, şaka yapıyordum. Bana bir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | لا ,لقد كنت أمزح أنت لست مدينه لى بأى شئ |
Sıkıldım, başı boş bu çirkin şehirde dolaşıp,itmekten George'un çirkin res... | Open Subtitles | انا احس بالملل واهيم على وجهى فى مدينه جورج البشعه |
Şu anda hayatımda sahip olduğum her şey bunların hepsini sana borçluyum. | Open Subtitles | أنه كل ما لدي في حياتي الآن أنني مدينه لك بالكثير |
İsteklerimiz yerine getirilene kadar, Kızıl Cihat her hafta... büyük bir Amerikan şehrinin üzerine ateş yağdıracak. | Open Subtitles | الجهاد الأحمر ستمطر بالنيران ..مدينه رئيسيه أمريكيه كل أسبوع حتى تتحقق مطالبنا |
Öyle olsun. Ama gidemezsin, çünkü bana bir dans borçlusun. | Open Subtitles | حسنا، انت لاتستطيعين الذهاب لانك مدينه لي بالرقص |
- Alışmaktan bıktım artık. Yeni bir şehre geldim. Yeni bir işe girdim. | Open Subtitles | لقد تاقلمت بما فيه الكفاية انا في مدينه جديده,عمل جديد.. |
Elimde Los Angeles şehrine dağılması muhtemel solunum hastalığı var. | Open Subtitles | لدي احتمال تفشي مرض تنفس كارثي في مدينه لوس انجلس |
Sen, bizim aradığımız şehrin listenin sonunda olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | تقول أن مدينه القدماء التى نبحث عنها هى اخر واحده على القائمه |
O zaman, GaPyeong'da bir Fransız Kasabası var. Oraya gidersen bir çekim seti göreceksin. | Open Subtitles | إذن هناك مدينه فرنسية في غابيونج ,أذهب الى هناك في موقع التصوير |
St. Helen Kutsal Kefen Yetimhanesinin yıllık vergi borcu için. | Open Subtitles | دار ايتام سانت هيلن في مدينه كليمنت ، اللينوي |
Teknik olarak sana hâlâ yarım ders borcum var. | Open Subtitles | أعتقد، من الناحية الفنية، أنا لا ازال مدينه لك بنصف الجلسة. |