| Geçen hafta birini şu kulelerin oradan aşağı attılar, katliam gibiydi. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي رُمي احدهم من احد هذه الابنية، لقد كانت مذبحة |
| Bir kaç tanesini öldüreceğim, ama katliam olmayacak. | TED | حسنًا، سأقوم بقتل البعض ولكن دون وجود مذبحة جماعية. |
| Çinlillerden birini vursaydın, bir katliam olurdu. | Open Subtitles | لو أنك كنت قتلت واحداً من الصينيين الآخرين.لكانت ستكون هناك مذبحة |
| Böylesi bir Katliamı önlemek için tedbir almayan hangi İngiliz Hükümeti yönetimde kalır? | Open Subtitles | كيف يمكن لحكومة بريطانية أن تتحمل مذبحة كهذه دون إجراء بعض المحاولات لمنعها |
| Eski günlerde burada bir Komançi Katliamı olmuş. | Open Subtitles | كان هناك مذبحة كومانشى على هذه المزرعة في أوائل الأيام |
| Korsanlar, onları görürse, katliam olur. | Open Subtitles | إذا رأى المختطفين أحدهم فسيكون لدينا مذبحة |
| Bir katliam halinde, mektubun ne faydası olur ki? | Open Subtitles | في حالة حدوث مذبحة و ما الفارق الذي سيصنعه ذلك؟ |
| "Büyük Çadırın Altındaki katliam." | Open Subtitles | دهشتكم الشخصية والتي نسميها مذبحة تحت القمة الكبيرة |
| Bu katliam sanki Blair Cadısı filmindeki, cinayetin yeniden canlandırılması gibi...' | Open Subtitles | إحياء مذبحة كفن روك تم بواسطة فيلم مشروع الساحره بلاير |
| Büyük bir katliam yaratmaya yeteriz. | Open Subtitles | أكثر من كافية للتسبب في مذبحة خطيرة .أليس |
| Seçim istemiyorsun, özgürlüğünü istemiyorsun. katliam istiyorsun. | Open Subtitles | لاتود انتخابات او حرية وانما تود مذبحة دموية |
| Bana bak, onu oradan çıkarmak için katliam bile olması umarımda değil. | Open Subtitles | لا يهمني إن تطلب الأمر مذبحة لإخراجها من هناك |
| O gün yaşanan olaylar, Amerikan tarihi sayfalarındaki en tuhaf suçlardan birinin keşfine yol açtı; Texas Zincirli Testere Katliamı'nın. | Open Subtitles | أحداث ذلك اليوم أدت إلى إكتشاف أحد أكثر الجرائم الغريبة فى سجلات التاريخ الامريكى مذبحة منشار السلسلة |
| Barillo karteli Katliamı sırasında Meksika'da mıydın? | Open Subtitles | أكنت في المكسيك أثناء مذبحة باريلو كردونس؟ |
| Ordularıyla yol açtığı Katliamı durdurması için verilen kan parası. | Open Subtitles | كان هذا المال لإيقاف مذبحة جلبها عليهم هو وجيشه |
| İşte böylece Beyaz Nilüfer'in yumruklarıyla ezilen altmış keşişin de içinde bulunduğu Shaolin Tapınağı Katliamı başlamış. | Open Subtitles | لتبدأ مذبحة كبيرة فى معبد الشاولين أدت إلى مقتل الستون كاهنا القابعين بداخله عند وقع قبضات قبيلة الوايت لوتس |
| Maça çıkacağız ama bunun kanlı bir katliama dönüşmemesini umacağız. | Open Subtitles | -لا، بل سنلعب لكننا سنأمل ألّا تتحوّل المباراة إلى مذبحة. |
| Ama senin ailen bir dağ kazasında ölme lüksüne sahipti... benimkiler İngiliz ihanetinden kurtulma ve Stalin'in katliamından da. | Open Subtitles | على عكس والديك الذين نالوا شرف الموت في حادث تسلق والدي نجيا من خيانة البريطانيين و من مذبحة ستالين |
| Pek çok insan bize yardım etmeye çalıştı ama tam bir kıyım yaşandı. | Open Subtitles | العديد من البشر حاولوا مساعدتنا، لكن كان هناك مذبحة. |
| Salvatore'a neden Çin Gizli Derneği'nin katliamın arkasında parmağı olduğunu söyledin? | Open Subtitles | الذي أخبرتَ سالفاتور بأنّك إعتقدتَ الملقط كَانتْ وراء مذبحة دكانَ الحلاق؟ |
| Yeğeninin kilisede yaptığı katliamdan sonra resmen yıkıldı. | Open Subtitles | بعد مذبحة ابن أخيه في الكنيسة تمزّق فؤاده |
| - Barışçıl bir şekilde yap! - katliamdı o! katliam görmek istemiyorum! | Open Subtitles | أفعله بسلام، أنا لا أريد أن أنظر الى مذبحة |
| Merkez Sahne katliamının üzerinden bir sene geçti. | Open Subtitles | الان بعد مرور سنة على مذبحة المسرح المركزي |
| Kaynaklar soruşturmada Daniel Morrison'ın yalnızca geçen geceki popüler bir yerel lokantadaki katliamla değil; | Open Subtitles | أحد المصادر المقربة من التحقيق يعتقد أن دانييل موريسون مرتبطا بأكثر من مذبحة البارحة |
| O bir öksüz ve yetimdi, Anne ve babası tren katliamında öldürüldüler... sonra babam onu buraya aldı. | Open Subtitles | ... إنه يتيم ، والداه قتلا في مذبحة القطار لذلك كَفله أبيّ |
| Paris'teki "Charlie Hebdo"da gazeteci ve karikatürist katliamını? Sansürün en aşırı boyutunu gördük: Cinayet. | TED | مذبحة الصحافيين ورسامي الكاريكاتير في مقر صحيفة شارل إبدو في باريس، لقد اكتشفنا الرقابة الأشد تطرفًا: القتل. |
| Yani bu yeni dalga Yahudi düşmanlığı 1066'da Granada katliamına yol açtı. | Open Subtitles | ولذلك هذه الموجة الجديدة من حملة معاداة السامية ادت الى ما عرف بـ مذبحة جرانادا |