Faşist aynaya baktığınız zaman, kendinizi olduğunuzdan çok daha güzel görüyorsunuz. | TED | عندما تنظرون في مرآة الفاشي، ترون أنفسكم أجمل كثيرًا من الواقع. |
Son zamanlarda aynaya baktın mı bilmem ama kalabalıkta göze batıyorsun. | Open Subtitles | لا أدري إن كنت شاهدت مرآة مؤخراً الأحرى ألاّ تختلط بالناس |
Bu teleskoptaki yedi aynanın herbiri neredeyse 27 fit çapında olacak. | TED | كل مرآة من السبع مرايا في هذا المنظار سيكون قطرها حوالي 27 قدم. |
Daha sonra bir fırsatını bularak, elimin içindeki bir ayna parçasıyla arkama baktım. | Open Subtitles | ماذا يدور خلف ظهرى. وفى المرة التالية, استطعت اخفاء قطعة مرآة فى يدى. |
Ta ki bir kamera veya aynada yansımasını görene kadar. | Open Subtitles | حتى تنظر إليها من مرآة أو في بعض الأحيان كاميرا |
bu kaydın barın arkasındaki aynadan kaydedildiğini biliyordun. | Open Subtitles | كنت ستدرك أن تلك اللقظة مأخوذة من مرآة خلف الخانة |
Belki de arabanızın ön aynasından kirli bir çorap sarkacaktır. | Open Subtitles | ربما ثمة جورباً متسخاً يتدلى من مرآة سيارتك |
Mustang'imin aynasını kırmış olsan da. | Open Subtitles | على الرغم من أنك أخذت من مرآة خارج بلدي موستانج، كما تعلمون. |
Bu benim oğlum mu yoksa dünyanın en onur verici aynasına mı bakıyorum? | Open Subtitles | هل هذا أبني أم انني أنظر إلى أكثر مرآة تملقاً في العالم ؟ |
ve kameramı sağa doğru çevirirken, duvarda bir ayna olduğunu ve onların aynaya yansıdığını fark ettim. | TED | وعندما أدرتُ كاميرتي إلى اليمين، لاحظت وجود مرآة على الجدار ورأيتُ انعكاس صورتيهما في الحقيقة. |
Kısa süre sonra aynaya bakmadan giyinmeyi öğreneceksiniz. | Open Subtitles | ستتعلّمن قريباً إرتداء زِيّكُنّ بلا مرآة. |
aynaya ihtiyaç bile duymaksızın. Hissederek yaptı. | Open Subtitles | لم يكن بحاجة إلى مرآة قص شعره عن طريق اللمس فقط |
Bak, oğlum. Kardan bir aynaya bakmak gibi. | Open Subtitles | انظر يا فتى ، وكأنك تنظر خلال مرآة واقعية ثلجية |
Bu simetriyi mümkün kılan şey, vücudu dikey olarak ayıran hayali bir aynanın yansımasıdır. | TED | التحول الذي يؤدي إلى هذا التناظر هو الانعكاس بواسطة مرآة وهمية توضع خلال الجسم لتقسمه عموديًا. |
Bu vakaya, aynanın karşısından bakıyor gibiydik, Hastings. | Open Subtitles | أننا كنا ننظر لهذه القضية كما لو كنا ننظر فى مرآة ,يا هيستنجز |
O hiç bir şey söylemedi, ama elimde ayna olmadığına onu inandırdım. | Open Subtitles | لم تقل شيئا ولكنى مقتنعة انها خمنت ان هناك مرآة فى يدى. |
aynada farklı bir kolon görebilirisiniz, eğer kolonun arkasında ayna varsa, bu bir çeşit optik yanılsama yaratmaktadır. | TED | يمكنك أن ترى عمودا مختلفا في المرآة، إذا لم يكن هناك مرآة خلف العمود يخلق ذلك نوعا من الخداع البصري. |
Vay be, sanki kendime kötü giyimli bir aynadan bakıyor gibiyim. | Open Subtitles | وكأنني أنظر في مرآة تعكسني برداء غير متناسق |
Belki de arabanızın ön aynasından kirli bir çorap sarkacaktır. | Open Subtitles | ربما ثمة جورباً متسخاً يتدلى من مرآة سيارتك |
Haklıydın. Adamın dikiz aynasını arabanı üstüne koyayım. | Open Subtitles | أنتِ محقّة، سأضع مرآة هذه السيارة الجانبية على السقف |
Bir bar aynasına çok dikkatli baktığım zamanlar, kaybolduğumu bildiğim zamanlardır. | Open Subtitles | عندما انظر بعمق في مرآة البار عندها ادرك انني تائه. |
Birisi tüm kusurlarınızı kapatan sizi olduğunuzdan çok daha güzel ve çok daha önemli gösteren bir aynayı gözlerinizn önüne koyarsa o aynayı kırın. | TED | وإذا وضع شخص ما مرآة أمامكم تغطي جميع عيوبكم وتجعلكم ترون أنفسكم أكثر جمالاً وأهمية مما أنتم عليه حقًا، فعليكم فقط كسر هذه المرآة. |
Cindy Crawford lunapark aynasında nasıl görünür sence? | Open Subtitles | ماذا تعتقد سيندي كراوفورد إبد مثل بسخرية مرآة بيت؟ |
Teleskopik bir aynam var böylece yan hücredeki çocuklarla konuşabiliyorum. | Open Subtitles | أملك مرآة تصغير لكي أتمكن من الحديث إلى الرجال في الزنزانة المجاورة |
Senden öncekiler gibi Kelid Aynası'nın mucizelerini keşfetmiş olduğun anlaşılıyor. | Open Subtitles | أرى أنك مثل كثيرين قبلك قد اكتشفت مباهج مرآة أراسد |
Size geri geri yaklaşıyor olsaydım ve elimde bir aynayla hareketlerinizi takip ediyor olsaydım şu anda çok korkmuştum. | Open Subtitles | كنت أتقرب منك بالمقلوب وأضع مرآة لمتابعة نشاطاتك فقط الآن سأكون أكثر إرتياباً |
Nolywood türünün en mükemmel Afrika aynasıdır. | TED | نوليوود هي مرآة أفريقيا بامتياز. |
Büyük ihtimalle bir boy aynasının karşısına geçmiş egosunu tatmin etmekle uğraşıyordur. | Open Subtitles | إنه غالبا يهتز كغبي بالجوار، أمام مرآة كاملة الحجم الآن |