Evet, mutluluğumu sağlayan en büyük şey 150 yaşında bir ergen olmak. | Open Subtitles | أجل , أن تكون مراهقاً بعمر الـ 150 يجعلنيبقمّةالسعادة. |
ergen bir kızın babası olmanın en kötü kısmı ergen bir erkek olduğun zamanları hatırlamaktır. | Open Subtitles | أسوأ جزء في أن تكون أباً لمراهقة هو تذكر أنك يوما كنت مراهقاً |
Hatta 13 yaşında Genç bir çocuk gibi hissetmediğimi, aksine görevdeki bir asker gibi hissettiğimi anlattım. | TED | شرحت لهم أيضاً كيف كنت أشعر أني لست مراهقاً عمره 13 عاماً، وإنما جندي في مهمة. |
Bu devirde Genç olmak nasıl bir şey, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم ما يعني أن تكون مراهقاً هذه الأيام؟ |
gençliğinden beri sürekli hapse girip çıkmış. | Open Subtitles | دخلَ السجن وخرجَ منه عدة مرات منذُ أن كانَ مراهقاً |
Onu, çalıntı bir aracın arkasında müzik seti sattığı gençliğinden tanırım. | Open Subtitles | لقد عرفته منذ أن كان مراهقاً... يبيع صناديق الكتب... على ظهر شاحنة مسروقة. |
Ama baba, Ergenlik nasıI olur bilmiyorum ki. | Open Subtitles | و لكن يا أبي , أنا لا أعرف كيف أكون مراهقاً |
Su kayağı yapıyorum. Gençliğimden beri esaslı yüzücüyümdür. | Open Subtitles | أتزلج علي المياة، وأعوم ببراعة منذ ان كنت مراهقاً |
Sırf tanımından yola çıkarak sosyopat teşhisi konulmayacak bir ergen tanımıyorum. | Open Subtitles | ما تقولين , يتوقّف كلياً علي التحديد فأنا لا أعرف مراهقاً لا تظهر عليه ملامح الشخصية المعتلة المعادية للمجتمع |
Bizden hasta ergen bir oğlana gerçekte ergen bir oğlan olmadığını söylememizi mi istiyorsun? | Open Subtitles | عليكم جميعاً تريديننا أن نخبر صبيّاً مراهقاً مريضاً... ؟ |
ergen olmak için tam zamanını buldu. | Open Subtitles | لقد اختار توقيت مثالي ليصبح مراهقاً |
İlk defa olarak bir ergen ol. | Open Subtitles | كن مراهقاً للمرة الأولى |
Görünüşe göre ergen bir çocuk. | Open Subtitles | يبدو لي القتيل فتى مراهقاً. |
Benim için sıradan ergen bir serseriydin. | Open Subtitles | لقد كنت مراهقاً أخرقاً وحسب |
Genç biri olduğunuzda, önce havalı olduğunu sanarsınız. | Open Subtitles | قبل بلوغك سنّ المراهقة تعتقد أنه من الرائع أن تكون مراهقاً |
O bir Genç, Ve Genç olmak hiçte kolay değil. | Open Subtitles | إنّها مراهقة, وليس من السهل أن يكون المرء مراهقاً. |
gençliğinden bu yana ilk defa | Open Subtitles | هذه هي المرة الأولى منذ كان مراهقاً |
Onu gençliğinden beri tanıyorum. | Open Subtitles | لقد عرفته منذ أن كان مراهقاً... |
Wilfrid Dierkes öyle garip bir çocuktu ki... Ergenlik çağında aşırı derecede obezken... yetişkin hale geldiğinde nerdeyse sıska sayılırdı. | Open Subtitles | ويلفريد ديركس كان فتىً غريباً و الذي كبر ليصبح مراهقاً سميناً جداً وبعدها تقلص ليصبح بالغاً غريباً |
Gençliğimden beri. | Open Subtitles | منذ أن كنت مراهقاً. |
Gündüz kuşağı bu. Ben bir kere sorunlu genci oynamıştım. Sorun çıkmadı! | Open Subtitles | إنه فقط برنامج تلفزيوني لقد كنت مراهقاً في مكافحة السلوك الاجتماعي في ظروف صعبة، ولابأس |
gençken yaptığım bir hatadan dolayı dışarıda bir yerlerde bir oğlum var. | Open Subtitles | لدي طفل في مكان ما بسبب خطأ قمت به عندما كنت مراهقاً |