Gençken araba çaldığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تعلم أنّني سرقتُ سيّارةً في أيّامِ مراهقتي |
Gençken bu duruma çok üzülüyordum. | Open Subtitles | ثم بعدها أحزن قليلا على مراهقتي الضائعة |
Sanırım, gençlik dönemimi bitirdiğime göre mirasım hakkında düşünmeye başlasam iyi olur. | Open Subtitles | حسنا, كما أفترض سأترك مراهقتي, ينبغي ان أبدأ بالتفكير في أرثي. |
Bir kamyoncunun, tüm gençlik anılarımı, soluk kahverengiye boyamasını izliyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}بخير، أعاين كيف لسائق شاحنة يدهن مراهقتي بلون بنّي بشع |
Gençliğimde seyrettiğim bu filmden ... ne kadar da derinden etkilendiğimi çok net hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر جيداً في سنوات مراهقتي عندما شاهدت الفيلم |
ergenlik çağlarımda, en çaresiz anlarımda beni hayatta tutan şey İyiliksevenlerdi. | TED | أثناء سنوات مراهقتي حينما كنت أكثر يأساً أصبح السامريون حبل نجاتي |
- Gençken yaptığım bilgisayara benziyor. | Open Subtitles | يبدو كحاسوب صنعته أيام مراهقتي |
Çok Gençken. Yeniyetmelik zamanlarımda. | Open Subtitles | وأنا صغيرة، منذُ مراهقتي |
- Gençken suçlularla çıkardım hep. | Open Subtitles | -واعدت جانحين كثر خلال مراهقتي |
Aynı kandanız Bart'a karşı aynı karışık duyguları besliyoruz ve annemle olan gençlik savaşımda desteğe ihtiyacım olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | إننا نتقاسم نفس الدماء (نفس المشاعر المختلطة نحو (بارت وكما تعلم سأحتاج دعما في حرب مراهقتي مع أمي |
Gençliğimde iyi görünüşlü, yakışıklı adamın tekiydim. | Open Subtitles | كنت وسيماً، وشاب حسن المظهر في مراهقتي. |
Gençliğimde bunlarla uğraşıyordum. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي قضيت مراهقتي. |
ergenlik hormonlarım her ne kadar köpürse ve seninle seks yapmak istesem de, | Open Subtitles | على الرغم من أن هرمونات مراهقتي ثائرة و أريد إقامة علاقة جنسية معك |
Bildiğiniz gibi ergenlik yıllarımda kontrolden çıkmıştım. Her günümü bir sonraki gün yaşayacak mıyım diye düşünerek geçiriyordum. | TED | لذا كما استنتجتم في سنوات مراهقتي كنت قد ضعت في الواقع أذهب كل يوم أتساءل إذا كنت سأعيش في اليوم التالي |