"مرتاحاً" - Translation from Arabic to Turkish

• rahat
• rahatsız
• memnun
• rahatlamış
• hoşuma
• Rahatına
• rahatım
• rahatsızım
• hoşlanmıyorum
• dinlenmiş
• rahatlamıştım

Konuşmak zorunda olmadığın bir insanla rahat olmak harika, değil mi?
أليس من الرائع أن تكون مرتاحاً مع شخص دون الحاجة للتحدث؟

Ama ben ödeyebilirim ve bunu rahat bir şekilde yaparım.
لكن يمكنني أن أدفع له وسأكون مرتاحاً جداً لفعل ذلك

Bu konuda içim rahat değil. Sen de çok iyi biliyorsun.
أنا لستُ مرتاحاً مع هذا , أعني , أنا أعلم ذلك

- Çok düşünceli bir davranış. O divanda çok rahatsız olmuş olmalısın.
لابد أنك كنت غير مرتاحاً على الإطلاق فى النوم على تلك الأريكة

Sana söyliyim, Bu durumdan pek memnun değilim.
لابد أن أخبرك أنّى لستُ مرتاحاً لهذا الأمر

Son birkaç günden sonra daha rahatlamış görünüyorsun.
حسناً ، تبدو مرتاحاً أكثر من اليومين الماضيين

Thomas Edison bugünün bir yazılım şirketinin atmosferinde çok ama çok rahat olurdu.
توماس اديسون كان ليكون مرتاحاً جداً في جو شركات البرامج اليوم

Sonunda, nereden geldiğim ile ilgili olan gerçeği odadaki herkese açıklayacak kadar rahat hissettim.
أخيراً أصبحت مرتاحاً بما يكفي للكشف عن حقيقتي لكل شخص في الغرفة وعن مكان نشأتي.

Çok çalışmadan nasıl rahat yaşayabileceğim konusunda tavsiyeni almak isterim.
أريد سماع نصيحتك كيف أعيش مرتاحاً بدون عمل شاق

İçimin rahat olduğunu pek söyleyemem.
كما تعرف، لا أكون مرتاحاً مع هذا النوع من الأشياء

Eğer doğru yerlere harcayacak paran olursa çok rahat edebilirsin.
و إذا كان للرجل بعض المال فسيكون مرتاحاً

Ayakkabımı aldın. Neden rahat olacakmışsın?
أنت أخذت حذائى فكيف تتوقع أن تكون مرتاحاً إنه ليس مقاسك

Belki bunu giyerseniz daha rahat edersiniz efendim.
قد تكون مرتاحاً أكثر هنا في هذا الكرسي يا سيدي

Onu olabildiğince rahat tutmaya çalışacağız ve belki şu andaki tedavisi onu iyileştirir.
سنحاول أن نجعله مرتاحاً قدر المستطاع.. وربما يقوم الدواء الحالي بعلاج الانسداد.

Böyle yüksek bir ahlaki temelle rahat edemezdim, Bay Skinner.
لن أكون مرتاحاً لأخلاقياتك العالية, سيد سكينر.

Bak, istersen... İstersen bunu ben hallederim. Yani eğer rahatsız olacaksan.
أنصت، أستطيع تولّي هذا لوحدي، إن أردت إنّ كنت غير مرتاحاً

Eğer bundan rahatsız oluyorsanız, Onları çıkarmak için bir Ekip gönderebilirim.
إذا لم تكن مرتاحاً مع ذلك، بإمكاني أن أرسل فريقاً للإستخراج

Sadece arabada oturdu ve izledi. Aslında, yakalanmasına oldukça memnun görünüyordu.
لقد كان جالساً في سيّارته يراقب، في الحقيقة يبدوا مرتاحاً من ما حدث

Gerçek şu ki o gittiğinde kendini rahatlamış hissedeceksin.
لكنالحقيقةهي , ستكون مرتاحاً بعض الشئ برحيله

Ters tepkilerin yüksek yüzdeleri benim de hoşuma gitmiyor.
أنا أيضاً لست مرتاحاً من النسب العالية لردود الفعل المعاكسة

Rahatına bak, sana seçmene yardımcı olacak fotoğraflar göstereceğim.
اجعل نفسك مرتاحاً ، سوف أريك صور ستساعدك علي الإختيار

Burada rahatım. Teşekkür ederim.
سأكون مرتاحاً جدَاً هنا شكراً

Şu numarayla halkı aldattığım için rahatsızım.
هذا تدليس لست مرتاحاً لخداع كل هؤلاء الناس

Dürüst olmak gerekirse, bunu deniyor olmandan bile hoşlanmıyorum.
سأكون صادقاً معك,اما لست حتى مرتاحاً لأنك هنا تحاول

- Bu çok zor. Bu sabah, bu kadar dinlenmiş görünmene çok sevindim.
هذا عصي على الفتح - "أنا سعيد لرؤيتك مرتاحاً هذا الصباح يا "هستنغز -

Öyle rahatlamıştım ki kendime ve Tanrı'ya ona yardım etmek etmek için ne gerekirse yapacağıma yemin ettim.
لقد كنت مرتاحاً جداً, لدرجة انني تعهدت لنفسي ولله أنني سأفعل أي شيء أستطيعه لمساعدتها