"مرتفع جداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok yüksek
        
    • tavan
        
    • çok uçtuk
        
    Çünkü burada asgari ücretler çok yüksek. TED وذلك لأنّ الحد الأدنى من الإجور هنا مرتفع جداً.
    Taş çok yüksek sesle konuşuyor, çok hüzünlü. Open Subtitles إنها تتحدث إلي بصوت مرتفع جداً وبحزن عميق
    Yangın kapılarını kapamalıyız. Gaz seviyeleri çok yüksek. Open Subtitles نحتاج لإنزال أبواب الحريق، مستوى الغاز مرتفع جداً
    Herkes piyasadaki durgunluktan bahsediyor ama buradaki piyasa tavan yapmış durumda. Open Subtitles الجميع يتحدث عن العلاج البطيء، لكن مستوى السوق هنا مرتفع جداً.
    Serotonin değeri tavan yapmış. Open Subtitles هاك شئ آخر مستوى السيروتونين لديها مرتفع جداً
    Şuan biz de çok uçtuk. Open Subtitles أنا مرتفع جداً الآن
    Hiçte sevmedim. Burası çok yüksek. Benimle değiştirir misin? Open Subtitles لا يعجبني، المكان مرتفع جداً هنا أتقبل بالتبديل معي؟
    Asıl önemli olan sesin. çok yüksek tonda ve otoriterlik yansıtmıyor. Open Subtitles لكن الأمر المهم هو صوتك هو مرتفع جداً, لا يملك أي سلطة
    İsteyeni olmayan şeyler kalmış. Belki de çok yüksek bedeller istiyorsundur. Open Subtitles ولكن بضاعتك لم تباع ربما سعرك مرتفع جداً
    Bradley, sana havuzda yüzmek için izin verirdim ama bence klor seviyesi çok yüksek. Open Subtitles برادلي كنت سأدعك تسبح في المسبح لكن آعتقد بأن نسبة الكلورين مرتفع جداً.
    Ama aynı zamanda, çok yüksek bir uçurumda olup ulaşamayacağımız birşeyler olursa, kayaya enerji gönderip, bir kısmını buharlaştırdıktan sonra, aslında kayanın nelerden oluşacağını analiz edecek ufak lazerli bir sistemimiz var. TED و لكن في حال كان هناك شيء ما لا نستطيع الوصول إليه لأنه مرتفع جداً أو في حفرة ما، فالعربة مزودة بنظام ليزري صغير يقوم بتفتيت الصخرة، و يبخر جزءاً منها، و يحلل المواد التي تصدر عنها.
    Bu Everest'in çok yüksek olmasından ve jet rüzgarında bulunmasından kaynaklanıyor. rüzgar tepeyi sürekli silip süpürüyor, kar birikemiyor. TED وهذا بسبب أن إيفريست مرتفع جداً ويتعرض لتيار هوائي دائم وتقوم هذه الرياح بحت جبهته على الدوام لذا لايوجد ثلج يمكنه التجمع هناك
    - Endişeleniyorum. çok yüksek. Open Subtitles , سيّدي هذا يقلقني المكان مرتفع جداً
    CVP tavan yaptı. Open Subtitles الضغط الوريدي المركزي مرتفع جداً
    - Potasyum seviyesi tavan yapmış olmalı. Open Subtitles أجل, لابد أن البوتاسيوم لديه مرتفع جداً
    Kalp atışları tavan yaptı. Open Subtitles معدّل نبضات قلبه مرتفع جداً
    Kortizol seviyesi tavan yapmış. Open Subtitles مستوى الكوتيزول مرتفع جداً
    Şuan biz de çok uçtuk. Open Subtitles أنا مرتفع جداً الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more