Bu yoldan çıkamayız. Ama pek çok geçidin yanından geçtik. | Open Subtitles | لا يمكننا الخروج من هذا الاتجاه لكننا مررنا بممرات كثيرة,صحيح؟ |
Yani hepimiz onun yanından geçtik de, adamı gören oydu. | Open Subtitles | اعني ، لقد مررنا جميعاً بجانبه ، ولكنها هي لاحظته |
Beraber yaşadığımız onca şey ona hiçbir şey ifade etmemiş mi? | Open Subtitles | وماذا عن كل شئ مررنا به؟ ألا يعني ذلك لها شيئاً؟ |
Çok ciddi badireler atlattık peki nerede şu Cehennem zımbırtısı? | Open Subtitles | نحن فقط مررنا بقذارة عظمي و اين شيء عالم النسيان الكبير؟ |
- Oldukça zor zamanlar geçirdik. - Peki, ne olacak Bob? | Open Subtitles | لقد مررنا بأوقات عصيبة جدا حسنا, ما الأمر يا بوب ؟ |
Tüm bunları daha önce de konuşmuştuk. Her yerde olabilirler. | Open Subtitles | لقد مررنا بهذا من قبل وقد يكونوا في أي مكان |
Buraya gelirken altı köyden geçtik. Altısı da terk edilmişti. | Open Subtitles | لقد مررنا بستة قرى في طريقنا إلى هنا، وكلهم مهجورين.. |
- Sen acıdan açsın. - Hepimiz geçtik o yollardan. | Open Subtitles | يا صاح، أنت تأكل بسبب الحزن مررنا جميعاً بهذه الحالة |
Bunun üzerinden geçtik sanırım Sayın Yargıç. Görevi suistimal ile hak kaybetme. | Open Subtitles | أعتقد أننا قد مررنا بهذا يا حضرة القاضي لقد خالفوا حكم الإشاعة |
Birçok kez mağazanızın önünden geçtik ve hep gelmek istedik. | Open Subtitles | لقد مررنا على متجرك عدة مرات ولطالما رغبت بالدخول إليه |
yaşadığımız her şeye rağmen burada oğluna bir doğum günü hediyesi sarıyorsun. | Open Subtitles | رغم كل ما مررنا به، وها أنت تعد هدية من أجل ابنك |
Ama tüm bu olanlar daha önce yaşadığımız bir olaya benziyor. | Open Subtitles | كل شئ نمر به حالياً لقد مررنا بشئ مثله من قبل |
Kendini terk edilmiş hissettiğini biliyorum, ama çok zor zamanlar atlattık ve ben önemli kararları, üzerlerinde en azından birkaç ay düşünmeden verecek adamlardan değilim. | Open Subtitles | أعلم أنك تشعرين و كأنه تم التخلي عنك و لكننا مررنا بوقت عصيب و حرج و أنا لست من النوع الذي يتخذ القرارات المهمة |
Beraber halledebiliriz. Bir sürü badire atlattık. | Open Subtitles | يمكننا ان ننجح ذلك مع بعض لقد مررنا بالكثير مع بعض |
Zor günlerimiz oldu ama güzel günler de geçirdik. | Open Subtitles | مررنا بأوقات صعبة معا لكننا بالتأكيد حظينا بأوقات جيدة كذلك |
- Neden hâlâ seninle gelemediğimi... - Dawn. Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | مازلت لا أري لماذا أنا داون , لقد مررنا بذلك |
Karayipler'de benim çalıştığım yerde, biz bu kötü durumu zaten yaşayarak gördük. | TED | في منطقة البحر الكاريبي حيث أعمل، ولقد مررنا بالهبوط بالفعل. |
Çok uzun yoldan geldik. Neler yaşadığımızı tahmin bile edemezsin. | Open Subtitles | لقد قطعنا طريقاً طويلاً ولك أن تتخيلي ما مررنا به |
Doğruca Dünya'nın yörüngesinden geçti. Altı saat önce tam olarak o noktadaydık. | TED | مر مباشرة من خلال المدار الأرضي. في المكان الذي مررنا منه قبل ست ساعات فقط. |
Buradan geçerken partiyi gördük, takılırız diye düşündük. | Open Subtitles | عفواً، مررنا من هنا، رأينا الحفلة وفكرنا بالدخول |
Daha önce de zor dönemlerden geçmiştik Müdür Bey. | Open Subtitles | ، لقد مررنا بأوقات صعبة من قبل أيها المأمور |
geçtiğimiz on yılda oldukça yol katettik. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير في السنوات العشرة الماضية |
"Tommy'ye rastlamamak için hurdalığın arkasındaki ormandan gittik. | Open Subtitles | مررنا بالغابة من الوراء لكي لا يرانا تومي |
Ben biliyorum. biz biliyoruz. Bu gece bütün yaşadıklarımızdan sonra gerçeği gizlemeyi nasıl savunursun? | Open Subtitles | انا اعرف ، نحن نعرف بعد كل ما مررنا به الليله |
Size yardım edebiliriz. Daha önce bunun gibi durumlarla karşılaştık. | Open Subtitles | نستطيع مساعدة قومك لقد مررنا بهذه المواقف من قبل |