"مررنا بها" - Translation from Arabic to Turkish

    • orayı çoktan geçtik
        
    • Geçtiğimiz
        
    • Yaşadığımız
        
    - Ama orayı çoktan geçtik. Open Subtitles ... ولكننا مررنا بها اثناء صعودنا
    - Ama orayı çoktan geçtik. Open Subtitles ... ولكننا مررنا بها اثناء صعودنا
    Geçtiğimiz her köy dolmuş mezarlarla doluydu. Open Subtitles جميع القرى التي مررنا بها تعج الغربان في مقابرها
    Geçtiğimiz büyük kapıları hatırlıyor musun? Open Subtitles أتعرف هذه الأبواب التي مررنا بها
    Ya da gülüşünü aklıma getirirdim. Yaşadığımız en küçük mutluluk bile yeterdi. Open Subtitles لمستك خلالها، أو كلّ ضحكة سمعتها، أو كلّ ذرّة سعادة مررنا بها.
    # Yaşadığımız sıkıntıları kimse bilmiyor # Open Subtitles ♪ لا أحد يعلم حجم المشاكل التي مررنا بها
    Geçtiğimiz bir klinik var. Open Subtitles هناك هناك عيادة بالأسفل واحدة مررنا بها
    Geçtiğimiz kasaba meydanındaki. Open Subtitles الهاتف الذي كان بالبلدة التي مررنا بها
    - Şu Geçtiğimiz işaret 41. yolda olduğumuzu söylüyor. Open Subtitles -تلك العلامة التي مررنا بها للتو تقول أننا على الطريق 41
    Yaşadığımız patlama sonrası basınç kaybına bakarsak, tüm lastik yanağının patlamış olmasını beklerdim. Open Subtitles لقد توقعت أن الجدار الجانبى سيكون منهارا بأكمله نظرا لحده الانفجار التى قد مررنا بها للتو
    Yaşadığımız en düşük hissedilen sıcaklık -70'lerdeydi ve yolculuğun büyük bir çoğunluğunda beyaz körlük denen sıfır görüşe sahiptik. TED أدنى درجة برودة للرياح مررنا بها 70- درجة كانت قابلية الرؤية منعدمة وهو مايسمى بالضباب القطبي وذلك في مجمل وقت رحلتنا
    Ve bu hayvanlar yokoldukça, yerlerini yeni bir hayvan çeşidi, yani memeliler aldı. Bu olayı, olağandışı ayrıntılı olarak biliyoruz. Bu gördüğünüz, Bermuda'nın yakınlarında bir göktaşı çukuru. İnsalık tarihinde Yaşadığımız bütün felaketlerin, tsunamilerin, depremlerin hiç birinin bu felaketin dünya yarattığı etkinin yanına bile gelmediğini biliyoruz. TED وهذه الحيوانات قد اختفت وكائنات منفصلة عنها، الثدييات ظهرت وحلت مكانها. فهكذا..نحن نعلم هذا بكثير من التفصيل. وهذا لب بالقرب من برمودا. نعلم أن التسونامي، والزلازل، والأشياء الأخرى التي مررنا بها عبر سجل تاريخنا البشري لا يمكن أن تمثل شيئا مقارنة بمثل هذه الكارثة التي مثلتها للأرض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more