"مرضاكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • hastalarına
        
    • hastalarından
        
    • hastalarınızın
        
    • Hastalarınla
        
    • hastana
        
    • hastaları
        
    • hastalarınıza
        
    • hastalarınızdan
        
    • da sizinkilerden
        
    • hastalarını
        
    Drama işini gençlere ve deli hastalarına bırak. Open Subtitles دعي الدراما الى المراهقين و مرضاكِ المجانين
    Eh doktor, hastalarına durumlarından memnun değillerse, gitmekte serbest olduklarını söyle. Open Subtitles حسنا أيتها الطبيبة، أخبري مرضاكِ أنهم اذا كانوا غير راضين فلهم الحرية في المغادرة
    Diğer hastalarından vaz mı geçeceksin? Open Subtitles و ماذا ستفعلين ، هل تتخلين عن مرضاكِ الآخرين؟
    Durum sakinleşince, hastalarınızın, hasta bölümünden, revire getirilmesini sağlarım. Open Subtitles عندما تهدأ الأمور سأنقل مرضاكِ من عنبر المرضى
    Yine de, Hastalarınla bağ kurmanı istiyorum, tamam mı? Open Subtitles مع ذلك, أريدكِ أن تتفاعلي مع مرضاكِ, حسناً؟
    Beş hastana da baktım. Open Subtitles لقد انتهيت من كل مرضاكِ الخمسة
    Sıkıntılarını dinleyerek hastaları rahatlatıyorsun. Open Subtitles أنتِ تُريحين مرضاكِ حين تستمعين إلى مشاكلهم.
    hastalarınıza iki kişi bakarsa daha çok güven duyarsınız diye düşündüm. Open Subtitles ظننتكِ ستكونين أكثر اطمئنانًا بوجود عينان إضافيتان لمراقبة مرضاكِ.
    Doktor,sizler zeki insanlar olursunuz, bilirim. Ama bence.. ...siz hastalarınızdan daha çılgınsınız. Open Subtitles دكتورة, أنتِ من أذكى الناس الذين أعرفهم لكن ربما تكونين أكثر جنوناً من مرضاكِ, هل تعلمين هذا؟ في بعض الأحيان, أنا فقط أشعر بحاجة للهرب, لأكون حرة, لأكون أنا حقا
    Marv'ı hatırladın mı? O da sizinkilerden. Open Subtitles أنتِ تتذكرين (مارف) إنه أحد مرضاكِ
    Burada çalışmıyorken hastalarına baktığımda bana olan tavrın ve işime karışman beni rahatsız etmişti. Open Subtitles في الحقيقة . كنت منزعج من تحكمكِ بعملي عندما حولتِ مرضاكِ علي
    Ama her zaman önce hastalarına karşı sorumlu olacaksın. Open Subtitles لكن مسؤوليتكِ الأولى ستكون مرضاكِ
    Sert hemşire ağızların hastalarına sökebilir ama bana sökmez. - Bana emirler verme Jackie. - Tamam. Open Subtitles (هذا قد يأتي بنتيجه مع احد مرضاكِ ولكنه لن ينجح معي أنا, لا تضغطين على يا (جاكي - حسناً -
    Hayır, çünkü doktorların etik olarak hastalarından bahsetmesi yasak olmalı. Open Subtitles لا، لا، لأنني أدرك أن .. كونكِ طبيبة فأخلاق المهنة تمنعكِ من التحدث عن مرضاكِ
    İşten sonra kendi psikiyatristine gidiyorsun ve hastalarından yakınıyorsun ve genç sevgilinin seni nasıl terk ettiğini anlatıyorsun. Open Subtitles تغادرين العمل وتذهبين للتحدث إلى طبيبك النفسي الخاص وتتذمرين حول مرضاكِ وحول فتاك الدمية وحولذهابهليكونمعزوجته.
    hastalarından biriyle ilgili. Open Subtitles يتعلّق الأمر بأحد مرضاكِ:
    Durum sakinleşince, hastalarınızın, hasta bölümünden, revire getirilmesini sağlarım. Open Subtitles عندما تهدأ الأمور سأنقل مرضاكِ من عنبر المرضى
    hastalarınızın hepsi devlet tarafından mı yatırıldı? Open Subtitles هل جميع مرضاكِ تم حبسهم هنا بشكل فوري؟
    İyi tarafından bak. Hastalarınla sandığından daha iyi bir iş çıkarttığın anlamına gelebilir bu. Open Subtitles انظري للإيجابيّات، ربّما يعني هذا أنّكِ أحسنتِ عملكِ مع مرضاكِ أكثر ممّا ظننتِ
    İki hafta önceki bir hastana baktım. Open Subtitles رأيت أحد مرضاكِ منذ أسبوعين.
    Ameliyat olan hastaları kontrol edebilirim. Open Subtitles أراجع مرضاكِ الذين خرجوا من الجراحة ؟
    Bakın, her şeyi yapabileceğinizi sanıyordum ama sanırım, hastalarınıza olmasalar da olur gözüyle bakıyorsunuz. Open Subtitles تعلمين، ظننت أنه بإمكانك فعل كل شيء لكن أحزر أنها بدت كذلك -لأنك لا تخلصين مع مرضاكِ
    - Bu durumda belki de sıradan hastalarınızdan daha hızlı iyileşebilirim. Open Subtitles شفائي قد يكون أسرع من مرضاكِ العاديين.
    Marv'ı hatırladın mı? O da sizinkilerden. Open Subtitles تذكرين (مارف) إنه أحد مرضاكِ
    Senin hastalarını devralsınlar. Open Subtitles أخبريهما أنني أحتاجهما يقومان برعاية مرضاكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more