Hiç bir şey yapmadığı halde, neden bu kadar yorgun oluyordu? | Open Subtitles | هى لم تفعل ذلك كثيرا ، لماذا هى مرهقة جدا ؟ |
Ona baktığımda tek gördüğüm bıktırıcı bir kocası olan yorgun bir kadın. | Open Subtitles | كل ما أراه عندما أنظر إليها هو إمرأة مرهقة مع زوج متعِب |
Lütfen beni sorguya götürmeyin. Çok fazla yorgunum. | Open Subtitles | أرجوك لا تأخذني إلى المحقق إني مرهقة للغاية |
Çok yorgunum ama yine de şimdi bana sahip olabilirsin. | Open Subtitles | بالأحرى أنا مرهقة لكن باستطاعتك أن تأخذني الآن |
- Yine yoruldum. Eve dönelim mi? | Open Subtitles | اننى مرهقة الآن, هل يمكن ان نذهب الى البيت ؟ |
Yeni işe başladın başlayalı... ne kadar stresli olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني القول كم كنتِ مرهقة منذ حصولكِ على العمل الجديد |
Genç bir kocanın tek eşi olmanın çok yorucu olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | أعتقد أنك علي الأرجح مرهقة جدا لكونك الزوجة الوحيدة لزوجك الشاب |
yorgun düştüğünü ve susuz kaldığını ama iyi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأنها مرهقة وجافة قليلاً لكنهم يقولون بأنها بخير. |
yorgun olduğunu söyle, elini karnına koy. Gerisini ona bırak. | Open Subtitles | قولي بأنك مرهقة ، ضعي يدك على بطنك وستتكفل بالأمر |
Belki biraz bağımsız, belki de çok yorgun. | TED | قد تكون مستقلة بعض الشيء، قد تكون مرهقة. |
Neden bu kadar yorgun hissettiğimi anlamıyorum. Oysa gemide kendimi çok iyi hissediyordum. | Open Subtitles | انا لاافهم لماذا انا مرهقة جدا هكذا, لقد كنت بخير تماما على سطح القارب |
Seni yorgun görmeye dayanamıyorum, birlikte dinlenmeliyiz. | Open Subtitles | لا أريد رؤيتك وأنتِ مرهقة. فعلينا أن نحظى بوقتنا معاً ونحن بأفضل حال. |
Hemen hazırlanacağız. Siz gidin. Ben çok yorgunum. | Open Subtitles | سنستعد للذهاب الآن إذهبوا ,أنا مرهقة جداً |
Dinle, çok yorgunum ve yarın tutuklanabilirim. | Open Subtitles | اسمعي، أنا مرهقة وقد يتم القبض عليّ في الغد |
Her şeyi elime yüzüme bulaştırıyorum. Çok yorgunum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا افعل يا أمي أنا مرهقة للغاية. |
yoruldum ve sen de benden dolaysız bir cevap bekliyorsun benimse bir cevabım yok. | Open Subtitles | أنا مرهقة , وأنت تريد أجابة بسيطة وأنا لا أملك واحدة |
10 dakika önce aldım, şimdiden çok yoruldum. | Open Subtitles | لقد تناولته قبل عشرة دقائق وأشعر بأنني بالفعل مرهقة للغاية. |
Şu an çok stresli bir oda arkadaşı durumu yaşıyorum. | Open Subtitles | اتعلم , انا اتعامل مع ازمه مرهقة في مشكلة السكن |
Fakat bunu yapmak yorucu olmak zorunda değil. | TED | ولكن لا يتوجب في تلك العملية أن تكون مرهقة. |
Annen bes saat oyundan sonra biraz Bitkin görünüyor. | Open Subtitles | إنها مرهقة قليلاً من اللعب لمدة خمس ساعات |
Küçük gri hücrelerin yorulmuş. Senin genel bakıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | خلاياك الرمادية الصغيرة مرهقة وأنت بحاجة إلى راحة تامة |
yorgunsun hayatım. Hepimiz için yorucu bir gündü. | Open Subtitles | أنتِ مرهقة عزيزتي،كان لدينا جميعاً يوم شاق كثيراً |
Aslında iki haftadır midem bulanıyor. Bütün hafta yorgundum. | Open Subtitles | في الواقع أشعر بالغثيان منذ نحو أسبوعين لقد كنت مرهقة طوال الأسبوع |
Ev hayatım eski kocam yeni kocamı rahatsız etmeden de yeterince gergin. | Open Subtitles | حياتي الأصلية مرهقة كفايةَ من دون زوج قديم يأتي ويضايق زوجاَ جديداَ |
Yoruldun. Benim kullanmamı ister misin? | Open Subtitles | تبدين مرهقة , أتريدين أن أتولى القيادة ؟ |
Her gün, sınavlar ve üniversite başvurusu için stres yaşıyor. | Open Subtitles | كلّ يوم، هي مرهقة على الإمتحانات وتقديم إلى جامعة |
Yavaş, yavaş... Tükendim. | Open Subtitles | شيئاًفشيئاً. أصبحتُ مرهقة فحسب. .. |
Evet, üşüdü, yoruldu ve acıktı. | Open Subtitles | حسنا, أنها بردانة, مرهقة, جائعة |
- Pekala, bu kadar tedavi yeter. tükenmiş olmalısın. | Open Subtitles | حسنا , هذا كثير من العلاج لابد انك مرهقة |