Bunu bir çok kez yaptı ve ben de patladım. | Open Subtitles | لقد فعلها لي مرّات كثيرة جداً، ولقد ضقتُ ذرعاً. |
Beni çok kez evinin önünde yürütmüştü. | Open Subtitles | كانت مهووسة به وأجبرتني على المرور جيئة وذهاباً أمام منزله مرّات كثيرة |
Senden nefret ediyorum çünkü çok kez geri gelebilirdin ama hiç gelmedin. | Open Subtitles | أكرهك لأنّك أمكنك أن تعودي مرّات كثيرة لكنّك لم تعودي قطّ. |
Senden nefret ediyorum çünkü çok kez geri gelebilirdin ama hiç gelmedin. | Open Subtitles | أكرهك لأنّك أمكنك أن تعودي مرّات كثيرة لكنّك لم تعودي قطّ. |
O adayı defalarca kez periskoptan inceledim. | Open Subtitles | قد رأيت تلك الجزيرة مرّات كثيرة من المنظار |
Senin kasetlerini defalarca izledi. | Open Subtitles | قد رأى شرائطك مرّات كثيرة . |
Senden nefret ediyorum çünkü çok kez geri gelebilirdin ama hiç gelmedin. | Open Subtitles | أكرهك لأنّك أمكنك أن تعودي مرّات كثيرة لكنّك لم تعودي قطّ. |
Oh, dostum, bu konuşmayı o kadar çok kez duydum ki. | Open Subtitles | يا للهول، لقد سمعت هذا الخطاب مرّات كثيرة جدا |
Hem de defalarca. | Open Subtitles | مرّات كثيرة |