"مزاعم" - Translation from Arabic to Turkish

    • iddiaları
        
    • iddialar
        
    • iddiası
        
    • suçlamalar
        
    • ithamlar
        
    • iddialarına
        
    Başsavcı, onun sistematik bir şekilde kanıtları saklayarak mahkûmiyet aldırdığı hakkındaki iddiaları araştırıyor. Open Subtitles النائب العام يحقق في مزاعم أنه يقوم بإخفاء أدلة بإنتظام للحصول على الإدانة
    Fultbolcu Dan Harlow hakkındaki asılsız iddiaları çürütmek için açılan dava, bugün başlıyor. Open Subtitles بدأ لاعب كرة القدم " دان هارلو " إجراءات دحض مزاعم التشهير اليوم
    Alman ve Amerikan istihbarat teşkilatlarının illegal gözetleme yaptığına dair iddialar davalarda kullanılan kanıtların geçerliliğini şüpheye düşürmüş durumda. Open Subtitles الأدلة التي استخدمتها أجهزة المخابرات الألمانية والأمريكية حول مزاعم التجسس غير القانوني تم التشكيك فيها وهي التي استخدمت في الدعوى الأصلية
    Tehlikeli iddialar ama güvenilmez değiller. Open Subtitles أجل مزاعم خطيرة، ولكن ليست إستهتارًا
    Amerikan Posta İdaresi'nin, genç çocuklarla seks yapıldığı iddiası nedeniyle kapatıldığına dair bir haber aldık. Open Subtitles وصلنا للتو خبر بأن خدمة البريد الأمريكية تم أغلاقها بسبب مزاعم تفشي ممارسة الجنس مع الأولاد الصغار
    Bunlar ciddi suçlamalar. Kanıtın nedir ? Open Subtitles هذه مزاعم خطيرة ماهو دليلك ؟
    Bu tip ithamlar onları kaçırır. Open Subtitles مزاعم من هذا النوع سوف تقودهم بعيداً
    Rochefort'un iddialarına karşı gelebilecek tek kişi o. Open Subtitles إنه هو الشخص الوحيد الذي بإمكانه التشكيك في مزاعم "روشفور".
    iddiaları vardı uygunsuz cinsel ilişki 16-year-old ile öğrenci. Open Subtitles كانت هناك مزاعم عن علاقات جنسية غير لائقة مع طالب في السادسة عشر من عمره
    , Müstehcen metinler gönderdi, um vardı ve ilişkilerin iddiaları vardı. Open Subtitles كانت هناك رسائل توحي بذلك ارسلت وكانت هناك مزاعم علاقات
    Aldatma iddiaları yalanlandı ama seçmenler arasındaki eleştiriler devam ediyor. Open Subtitles "ورغم أن مزاعم الخيانة الزوجية قد تم إنكارها"
    İstismar iddiaları var. Open Subtitles هناك مزاعم بالأعتداء عليه
    İstismar iddiaları var. Open Subtitles هناك مزاعم بالإعتداء هنا
    Asılsız iddialar. Open Subtitles من فضلك مزاعم لا أساس لها من الصحة
    Rusya Başkanı Vladimir Putin'e, kendisine yakın ünlü bir viyolonselist olan çocukluk arkadaşı yoluyla, 2 milyar dolarlık bir paranın uzandığına dair iddialar var. TED و هناك مزاعم بتمرير مبلغ 2 مليار دولار يعود مصدرها إلى الرئيس الروسي فلاديمير بوتين عن طريق صديق طفولته الحميم، الذي أصبح من أفضل عازفي التشيلو .
    Bunlar ciddi iddialar. Kanıtınız nedir? Open Subtitles هذه مزاعم خطيرة ماهو دليلك ؟
    Ama işkence gördüğün iddiası veya iltica talebi olursa o zaman kanunlar nezdinde, Hong Kong'da kalmana izin verilir. Open Subtitles لكن لو واجهنا مزاعم تعذيب، أو طلب لجوء، فالواجب، وفق القانون،
    Yine de itiraf etmem gerekir ki, Doktor Zaddik'in Wraithlerin normal yemekle bir süre hayatta kalma iddiası ilginç. Open Subtitles تهمنى مزاعم الدكتور زاديك... ...بأن الرايث اقتاتوا بطعام عادى لبعض الوقت.
    Sayın Hâkim, Bay Specter'ın, çalışanlarımızı önemsemediğiz iddiası aşağılama dışında, ...hukuk kuralı olarak herhangi önem taşımamaktadır. Open Subtitles سيادتك ، مزاعم السيد (سبكتور) في أنّنا لا نأبه بخصوص موظفينا عبر الإستصغار لا أساس لها كقاعدة قانونية
    Bunlar çok haince suçlamalar. Open Subtitles هذه مزاعم بالخيانة
    Peki ya Kardinal Law'a yapılan suçlamalar? Open Subtitles أجل، مزاعم ضد قانون "كاردينال"؟
    Bu tip ithamlar onları kaçırır. Open Subtitles مزاعم من هذا النوع سوف تقودهم بعيداً
    Bayan St. Cloud'la bir daha görüşmeyeceksiniz ve Galavan'ın çılgın iddialarına da kulak asmayacaksınız. Open Subtitles الآن لن ترى الآنسة (سانت كلاود) مجدداً أو تستكمل مزاعم (غالفان) الجامحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more