Emin değilim, ama Çok sinir. Kesinlikle MGB ajanı. | Open Subtitles | لكنه مزعج جداً إنه بالتأكيد عميل للمخابرات |
Farkındayım. Çok sinir bozucu, değil mi? Aslında tam olarak erkek arkadaşım değil. | Open Subtitles | أعرف ، هذا مزعج جداً إنه ليس حبيبي بالفعل |
- Çok sinir bozucu anne. - Mesele nedir tatlım? | Open Subtitles | ـ إنه مزعج جداً يا أمي ـ ما هو يا يقطينتي؟ |
Çok gürültülü bir komşu. | Open Subtitles | مع ذلك هو جار مزعج جداً |
Bu çok büyük bir başarı ama aynı zamanda çok rahatsız edici. | Open Subtitles | إنه ملحوظ جداً، لكن في نفس الوقت هو مزعج جداً |
Süper bilinçli ve odaklanmış. Çok can sıkıcı. | Open Subtitles | "متفانية جداً، مُركزةً جداً ذلك مزعج جداً" |
Kod incelememiz esnasında son derece rahatsız edici bir şey bulduk. | Open Subtitles | في سياق مراجعتنا للرمز البرمجيّ، عثرنا على شيء مزعج جداً. |
Sen tam bir baş belasısın 1 gündür burdasın ve 2 kişi hastanede. | Open Subtitles | أنت مزعج جداً أمضيت يوماً واحداً هنا، وبسببك يوجد رجلان في المستشفى |
Çok sinir bozucusun. Bunu söyleyen olmuş muydu? | Open Subtitles | أنت مزعج جداً ، هل أخبرك أحد بذلك من قبل ؟ |
Çok sinir bozucu ama ödevi bir önceki dersten önce bitirmiş olmak çok güzel, itiraf edeyim. | Open Subtitles | إنه أمر مزعج جداً لكنني أقر أنه من الجميل أن نؤدي الواجب المنزلي قبل الحصة السابقة لحصته |
Şirin, ama Çok sinir bozucu. | Open Subtitles | وهذا ظريف ولكنه أيضاً مزعج جداً |
Çok sinir bozucu. " Harika hissediyorum. | Open Subtitles | مزعج جداً اشعر جيدا |
Fakat hanımefendi, Şu Alex denilen çocuk gerçekten Çok sinir bozucu. | Open Subtitles | و لكن ياسيده (ستيم) الجميع يعلم أن (أليكس) رفيق مزعج جداً أتعلمين ماذا فعل ؟ |
Hayır, Çok sinir bozucu. | Open Subtitles | لا, انه مزعج جداً |
Of Çok sinir bozucu. | Open Subtitles | إن هذا مزعج جداً |
Çok gürültülü. | Open Subtitles | هذا مزعج جداً. |
İşte bu yüzden çok rahatsız edici trajik ve kafa karıştırıcı bir hikaye. | Open Subtitles | في جزء آخر من هذه العملية المعقدة لذلك, فأن الموضوع كان مزعج جداً مأساوي ومربك بعض الشيء |