| Başbakan Metaxas, saldırının sorumluluğunu üstlenmeyen Roma'daki Mussolini hükümetini şiddetle protesto etti. | Open Subtitles | لقد إحتجّ رئيس الوزراء ميتاكسّ لحكومة ميسوليني التي أنكرت مسؤوليتها عن الهجوم. |
| sorumluluğunu aldığın teslimatı tüketicilere ulaştır böylelikle üretici firma bütünlüğünü koruyabilir. | Open Subtitles | قم بالتوصيلة التي تحمّلت مسؤوليتها للمستهلكين المناسبين، ليصبح مورّدوا هذا المنتج |
| Ve bu kadar zor durumları görüp baş etmeye çalışmak kesinlikle onun sorumluluğu değil. | Open Subtitles | إنها بالطبع ليست مسؤوليتها أن تتعامل مع أي من الحالات الصعبة أو أي شيء كهذا |
| Kitapta der ki; "Kurtardığınız canın sorumluluğu artık size aittir." | Open Subtitles | "التلمود" يقول، إذا أنقذت حياة، فعليك أن تتحمّل مسؤوليتها. |
| Kaldırabilecek olsan da olmasan da para yanında büyük sorumluluk getirir. | Open Subtitles | إذا أتتك أموال يجب عليك أن تنظر إن كان بإمكانك أن تتحمل مسؤوليتها. |
| Bir başka olay ise Pakistanlı Taliban başarısız araba bombalama olayını üstlendi. | TED | وحدث شيء آخر، كان هناك أيضا حركة طالبان الباكستانية أعلنت مسؤوليتها عن تفجير السيارة المفخّخة الذي فشل. |
| Anneniz kendi sorumluluğuna gidecek. Bu konudaki fikirlerimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | ستغادر أمك على مسؤوليتها الخاصة تعرفون رأيي في هذا الأمر |
| Umarım Amerikan Hükümeti bu olayda da müthiş sorumluluğunu yerine getirir! | Open Subtitles | أَتمنّى ان الحكومةَ الأمريكيةَ تُدركُ مسؤوليتها الرهيبة في هذه المسألةِ |
| O kızın sorumluluğunu almaması affedilebilecek bir şey değil. | Open Subtitles | .. ولديه إمرأة حامل منه .. ولم يتحمل مسؤوليتها هذا أمر لا يُسامح عليه |
| Bombaların sorumluluğunu Pankhurst üstleniyor ve hapisle karşı karşıya. | Open Subtitles | بانكهيرست, تعلن عن مسؤوليتها لتفجير وهي تواجه السجن |
| Bunun sorumluluğunu kabul ediyor. | Open Subtitles | تحمّلنا مسؤوليتها |
| Kendilerine Özgürlük Vatandaşları adını veren internet topluluğu Wall Street'teki büyük finansal kurumları da etkileyen yavaşlamanın sorumluluğunu üstlendi. | Open Subtitles | مجموعة الأختراق المُهمشة.. والمعروفة بأسم "مواطنون من أجل الحرية" تبنت مسؤوليتها عن هذا البطئ والذي شل بعضاً من كبار رؤسي الأموال.. |
| Allison'ın istasyonu hata yaptı. Bu onun sorumluluğu. Bunun bedelini o ödemeli. | Open Subtitles | تلك محطة (أليسون)، إنها مسؤوليتها هي من يجب عليها أن تدفع الثمن |
| sorumluluğu sende. | Open Subtitles | وتتحمّل مسؤوليتها. |
| Direniş sorumluluğu üstlendi. | Open Subtitles | المقاومة أعلنت مسؤوليتها. |
| Ama yine de birçok fırsat için sorumluluk almıyorsun. | Open Subtitles | . و مع ذلك، فإنك لا تميل إلى تحمّل مسؤوليتها |
| Polis sorumluluk almadığına göre, akla gelen tek olasılık dışarıdan bir rakibin işi olduğu. | Open Subtitles | بما أن الشرطة لم تعلن مسؤوليتها ...فيمكننا أن نستنتج انه من عمل عدو خارجى |
| The Crowd bu olayda sorumluluk almıyor. | Open Subtitles | والجماعة تُخلي مسؤوليتها عن الحادثة |
| Saldırıyı, Güneydoğu Asya kökenli terörist grup Jemaah Islamiah üstlendi. | Open Subtitles | الجماعة الاسلامية مجموعة إرهابية جنوب شرق آسيا تبنت مسؤوليتها عن الهجوم |
| Kendilerine "Arnavutluk Birliği" adını veren bir grup kısa bir süre önce Arnavutluk'un Klos köyünde gerçekleşen bombalama olayını üstlendi. | Open Subtitles | مجموعة تسمي نفسها "ألبانيا تتحد" إدعت مسؤوليتها... ... عنالتفجيرالذيتممنذلحظات |
| Anneniz kendi sorumluluğuna gidecek. Bu konudaki fikirlerimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | ستغادر أمك على مسؤوليتها الخاصة تعرفون رأيي في هذا الأمر |