| Polonya Kralı, yardımcılarından biriyle ormana ava gider. | Open Subtitles | ملك يذهب للصيد في الغابة مع أحد مساعديه |
| Bu bildiri bir saat önce yayınlandığından beri St. Louis Beyaz Saray'ı bir nevi içine kapandı ve ne yardımcılarından bir yorum ne de Başkan'ın dediklerine bir onaylama geldi. | Open Subtitles | منذ صدور هذا البيان قبل ساعة، سانت لويس البيت الأبيض لا يزال على تأمين الظاهري، مع أي تعليقات من مساعديه وأية معلومات إضافية |
| Babam ve yardımcıları "Resa Jane" adındaki yelkenliye yanaşmışlar. | Open Subtitles | والدي وإثنان من مساعديه ذهبوا للسفينه الشراعيه ريسا جين |
| Peki ya Haeundae'nin patronu ve sağ kolu? | Open Subtitles | حسناً ، و لكن ماذا عن زعيم العصابه و مساعديه ؟ |
| Bay Newman ve uygun gördüğü adamları önümüzde ilerleyecekler. | Open Subtitles | السيد " نيومان " وكثير من مساعديه كما يبدوا ملائماً أن يباشر لنا |
| Ayrıca fotoğraftakiler ortaklarından bazıları. | Open Subtitles | وفي الصورة ايضاً بعض من مساعديه من ضمنهم |
| Muhteşem Galardo gösteri sırasında Asistanlarından birini delik deşik etmiş. | Open Subtitles | غالاردو العظيم وإصابة أحد مساعديه في العرض |
| Manchester'da asistanları Ernest Marsden ve geiger sayacıyla ünlü Hans Geiger ile birlikte radyoaktivitenin esrarını detaylıca inceleyecek bir deneyler serisi planladı. | Open Subtitles | في مانشيستر و برفقة مساعديه هانز جيجر مخترع عداد جيجر الشهير و إرنست مارسدن قام بابتكار سلسلة من التجارب التي ستسبر غموض النشاط الإشعاعي |
| O tartışmalardan bir keresinde yardımcılarına dedi ki; | Open Subtitles | وفي لحظة ما أثناء هذه النقاشات قال لعدد من مساعديه |
| Görünüşe bakılırsa, saygıdeğer liderleri onu eleştirmeye cesaret edenleri takip etmek, fotoğraflamak ve taciz etmek için rahip yardımcılarını kullanmayı seviyor. | Open Subtitles | كما يبدو أن قائدهم الموقر، يحب إرسال مساعديه لتتبع وتصوير ومضايقة الناس |
| Walt Disney ve yardımcılarının resimleriyle yorumlanmış olarak... şef Leopold Stokowski yönetimindeki, | Open Subtitles | ترجمها والت ديزني و مساعديه الى صور و أوركسترا فيلادلفيا الى موسيقى |
| Bu bildiri bir saat önce yayınlandığından beri St. Louis Beyaz Saray'ı bir nevi içine kapandı ve ne yardımcılarından bir yorum ne de Başkan'ın dediklerine bir onaylama geldi. | Open Subtitles | منذ ذلك البيان منذ ساعة البيت الأبيض بـ"سانت لويس" يبقى في حالة هدوء بدون أي تعليّقات من مساعديه و أي معلومات |
| Onun yardımcılarından biriydim. | Open Subtitles | لقد كنت أحد مساعديه |
| - yardımcılarından biri geldi. | Open Subtitles | إنه أحد مساعديه |
| O adam hariç, kaçmanı engellemeye çalışan yardımcıları gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ أحد بالإضافة إلى هذا الرجل و مساعديه الذين حاولوا منعكِ من الفرار؟ |
| Leo F. Drummond ve yardımcıları. | Open Subtitles | هذا هو ليو .ف.دراموند و مساعديه |
| Konuşmasını bitirdiğinde, sağ kolu olan adama ve Başkana dönüp: | Open Subtitles | و عندما إنتهى إلتفت إلى كبير مساعديه |
| George Washington ve adamları yardımcılarıyla buluşmak ve asi zaferini kutlamak için atlarını New York'a sürdüklerinde bu geride kalanlarımızın umutlarını öldürdü. | Open Subtitles | عندما سافر جورج واشنطن ورجاله إلى نيويورك ليقابل مساعديه والإحتفال بنصر الثوار لقد قتل الأمر الأمل في هؤلاء الذين تركوهم خلفهم |
| Şu anda, ülkenin en zenginlerinden Mattiece, avukatları ve ortaklarından dördü tutuklandı. | Open Subtitles | فحسب ما اعلن "فيكتور ماتيس" احد كبار الاثرياء في البلاد تم توجيه الاتهام له مع اربعه من مساعديه و محامييه |
| Asistanlarından biriyle çalıştım sadece. | Open Subtitles | أرسلوني للعمل مع أحد مساعديه. |
| Bazı asistanları mesela. | Open Subtitles | وبعض من مساعديه |
| Bu meseleyi ne diye Fedotov ya da yardımcılarına değil de bana söylüyorsun? | Open Subtitles | الا يمكن لـ(فيدوتوف) أو أحد مساعديه تولي هذا؟ |
| Joe bana Strauss'un, yardımcılarını birbirinden uzak tuttuğunu sadece ona bağlı olduklarını söyledi. | Open Subtitles | (جو) أخبرني أن (ستراوس) أبقى مساعديه معزولين عن بعضهم ليعتمدوا عليه فقط |
| İnsan yardımcılarının yerini bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجد مساعديه البشريين. |