"مسام" - Translation from Arabic to Turkish

• gözenek
• gözenekler
• gözeneklerinden
• gözeneğinden
• Gözeneklerin

Evet bende bir sürü kocaman gözenek var.
أجل, لدىّ هذه المسام فى أنفى انها مسام كبيرة

Buz torbamı çıkarınca gözenek temizleyici losyon sürüyorum.
بعد نزع كمادات الثلج أستخدم لوشن منظف يتغلغل في مسام الجلد

Vücudunuzdaki her alyuvarda bu kum saati şekilli gözeneklerden var, aquaporinler, su girişi için olan gözenekler.
كل كرية دم حمراء في جسمكم الآن لها مسام على شكل ساعة رملية تدعى الأكواپورين.

Burnumdaki gözenekler yüzünden öyle değil mi?
انها مسام أنفى, صح؟

Gerilmiş olan deri gözeneklerinden normal deri dokusuna deri gözeneklerinin devasal bir şekilde değiştiğini görebilirsiniz.
يمكنكم رؤية تغيرات بنية مسام الجلد بشكل كبير من تمدد مسام البشرة، إلى نسيج البشرة العادي.

Tüm gözeneklerinden fışkıran o sıcaklığı hissedebiliyorum.
استطيع ان أشعر بالدفء ينبعث من كل مسام فيها

Vücudumun her gözeneğinden korku saçılıyor. Bak...
من كل مسام جسدي ، أنا خائفة أنظر

Gözeneklerin baca agzi kadar açilmis.
لديك مسام أكبر من فتحات التصريف

Tıpkı senin cildin gibi, tek fark benimkinde gözenek yok bu nedenle terlemiyorum ve bronzlaşmıyorum.
اذن , هو يبدوا تماماً مثل جلدك ولكنه ليس به مسام لذلك لا اعرق ولا اصاب بحروق الشمس

Nerdeyse hiç gözenek yok, böylece ışık altında terlemiyorlar.
إنها بلا مسام فلا تتعرق تحت الضوء

Bir tek gözenek bile yok.
أوه لا توجد مسام عليها

Kocaman gözenekler.
انها مسام كبيرة

Onlar sıradan gözenekler Ray. Sen onların büyük olduğunu düşünüyorsun çünkü..
انها مسام عادية يا (راى) أنت تظن فقط أنها كبيرة لأن...

Burnundaki gözenekler mi?
مسام أنفك؟

Oğlunun bütün gözeneklerinden etrafa saçılıyor.
حقًّا ؟ يتسرّب من ابنك، من كل مسام.

İhanet tüm gözeneklerinden dışarı sızar."
. "خيانةٌ تفوح من كلّ مسام"

Vücudunun her gözeneğinden şehvet ve güzel kokular geliyordu.
هي تنضح بالجنس من كل مسام في جسمها

Antoine her gözeneğinden mutluluk saçan biriydi.
أنتوني" يشع بالسعادة من كل مسام جلده"

Gözeneklerin ve çizgilerin var.
لديك مسام و خطوط