"مساهمة" - Translation from Arabic to Turkish

• bağış
• katkısı
• katkıda
• destek
• katkısını
• katkı
• katkım
• katkıdır
• bağışlar
• bağışınız
• katkılarının
• hissedarlarından

Kilise komiteleri hep bağış yapmamı bekler, ve o bağışı hep alırlar.
لجان الكنيسة يتوقعون دائما مساهمة سخية مني وأنهم دائما يحصلون عليها

Burnun romantizme katkısı ise parfümü ya da kolonyayı farketmekten fazlasıdır.
مساهمة الأنف في الرومانسية أكبر من مجرد ملاحظة عطر أو كولونيا.

İkinci durum, tasarımın sürdürülebilirliğe nasıl katkıda bulunabileceği ile ilgili.
أما الحالة الثانية فهي حول مساهمة التخطيط في الاستدامة.

Kurban hakları derneğine ben de destek vermek isterim.
أنا أوَدُّ أَنْ أُقدّمَ مساهمة إلى منظمةِ حقوقِ ضحاياكَ.

Kadınlar komitesinin katkısını garantiye alacaksın.
خلال دقائق، ستقومين باستلام مساهمة من تلك اللجنة للسيدات

Sonra sayfayı çeviriyorum ve kendi oğlumun bu kargaşaya katkı yatığını görüyorum.
بعد ذلك كان على قلب الصفحه. ورؤية مساهمة إبنى فى هذه الفوضى.

Ancak bunu yapmadan önce, ufak bir bağış yapmak istiyorum.
ولكن قبل رحيلى, اتمنى ان اترك مساهمة صغيرة منى

Erkek arkadaşının babası Keith Murphy'den kampanyasına ciddi büyük bir bağış aldı.
وقد وصلته مساهمة كبيرة في حملته من كيث مورفي والد حبيبك

Biz düşündük ki hayır kurumlarına büyük bir bağış yapcağız.
قررنا عمل مساهمة ضخمة لمؤسسة خيرية جديرة

Ama suyun mütevazı katkısı olmadan şu an bildiğimiz hayat olmazdı.
لكن بدون مساهمة الماء المتواضعة، الحياة كما نعرفها قد لا تكون موجودة.

Ama tavuğun bilime en büyük katkısı henüz gerçekleşmemişti.
ولكن أعظم مساهمة للدجاج في العلم لم تكن قد حدثت بعد.

Davanın çözümüne doğrudan katkısı olmasa da,
قد لا يكون لهذا الأمر مساهمة مباشرة في حل القضية

Kontrol şöyle olmalı: "Bilime rastgele bir katkıda bulunan bilim insanı nasıl görünür?"
لذا التحكم سيكون كيف سيبدو العالم الذي يقدم مساهمة عشوائية في العلم؟

Bu Internet üzerinde yaşayan bir ansiklopedi dünyanın dört bir yanındaki binlerce bilim insanı tarafından katkıda bulunuluyor.
إنها موسوعة تعيش على الإنترنت وهي مساهمة من آلالاف العلماء حول العالم.

Ailenin geçimine destek olduğu sürece, her bir çocuk ailenin tek değerli varlığı.
الأطفال يعترون الأدخار الوحيد اللذي تعتمد عله الأسرة لطالما اعتبروا عضوا اضافيا للمساعدة انها مساهمة ضرورية لتأمين الموؤنة

Ama önce şirkete en büyük katkısını yaptı.
لكن ليس قبل أن يقوم بأكبر مساهمة في الشركة

Anlamlı ve önemli olduğunu düşündükleri şeye katkı sağlıyorlardı ve bir fark yaratıyorlardı.
لقد قدموا مساهمة، تغيير، مساهمة اعتقدوا أنها معبرة ومهمة

Cenaze masraflarına bir katkım olsun istedim.
..... لقد أردت تقديم مساهمة نحو نفقة الجنازة

Ah Steven senin gülen yüzün bile bizim için bir katkıdır.
. ستيفن , ابتسامتك المحبة هي مساهمة كافية

Kar amacı gütmeyen siyasi bir derneğe isimsiz bağışlar.
مساهمة مجهولة لمنظمة غير ربحية ذات اهتمامات سياسية

Hiçbir bağışınız olmadığı için raporunuz bekleyen dosyalar bölümüne gidiyor.
أجل , حسناً بدون مساهمة سيذهب بلاغك مباشرة إلى الملف الدائري (المخلفات)

Biz gerçek bir demokraside vatandaşların katkılarının çok değerli olduğuna inanmaktayız.
في ديمقراطيه حقيقيه ونحن نؤمن بأن مساهمة مواطيننا هي قيمة للغايه

Yamagato Şirketi'nin en büyük hissedarlarından birisiniz.
أنتِ مساهمة كبيرة في رأس مال ياماجاتو" للصناعة"